Dikili maden ocaklarına boğuluyor

Duvar gazetesinden Özgür Duygu Durgun’un haberine göre İzmir’in doğa harikalarıyla dolu Dikili ilçesi, madenlere boğulmaya çalışılıyor....

Duvar gazetesinden Özgür Duygu Durgun’un haberine göre İzmir’in doğa harikalarıyla dolu Dikili ilçesi, madenlere boğulmaya çalışılıyor. Koza Altın isimli altın devi bölgede 3. bir maden açma girişimlerinde bulunurken, çevre ve ekoloji örgütleri sert tepki gösteriyor.

Bölgede Koza Altın’a karşı verilen mücadelenin 12. yılı

Bergama Çevre Platformu Başkanı Erol Engel, bölgede altın devi Koza Altın’a karşı vatandaşların, çevre ve ekoloji örgütlerinin 12 yıldır mücadele verdiğinin altını çizerek bu mücadelenin bugün çok daha önemli bir hale geldiğini vurguladı.

Başta EGEÇEP, Bergama Çevre Platformu ve Dikili Çevre Platformu gibi çevre örgütlerinin bu mücadelede başı çektiğini belirten Engel, Koza Altın’ın Ovacık’taki cevherleri tüketmesi ile Dikili’ye doğru yöneldiğini, geçmişte bölgenin incisi Kozak Yaylası’ndaki birkaç noktada altın madeni açma girişiminde bulunduklarını ve en büyük hedeflerinin de Kozak’taki endemik ve değerli fıstık çamlarıyla dolu Kaplan köyü olduğunu olduğunu dile getirdi; “Ancak halkın büyük tepkisi ve direnişi sonucu geri çekildiler. Bu sefer Kaplan’ın 1 kilometre altında, Kozak’ın eteklerindeki Çukuralan’ı seçtiler. Kozak Yukarıbey köyünde yörüklerin yaylası olan Gelintepe’de yaklaşık 8-9 yıldır süren bir çevre direnişi var. Koza Altın, bu bölgede tekrar sondaja başlamış durumda. Köylüler tedirgin. Eğer zengin bir cevher bulunursa orayı da kazmaya başlayacaklar. Ovacık tesisi burada olduğu sürece Kozak yaylasındaki 17 köye rahat vermeyecekler.” dedi.

Son 12 yılda açılan davaların hepsinde kararlar şirketlerin aleyhine

Engel’in açıklamalarına göre 12 yıl boyunca konu hakkında açılan davaların tamamı çevre örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve bölgede bulunan vatandaşların lehine sonuçlandı. Geçtiğimiz aylarda şirketin Çukuralan’daki kapasite arttırma çabaları da, çevre örgütlerinin açtığı davaya İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destek olmasıyla sonuçsuz kalmıştı. Kapasite artırımı gerçekleştiği takdirde bölgenin doğal güzelliklerinden Nebiler Şelalesi’nin, Madra Barajı’nın ve yeraltı sularının faaliyetlerden olumsuz etkileneceği gerekçesiyle iptal kararını Danıştay onaylamıştı.

2008/7 sayılı genelge şirketlerin işini kolaylaştırıyor

Öte yandan İzmir ve İstanbul Otoyolu’nun yapılması amacıyla çıkarılan 2009/7 sayılı genelge burada da ekoloji örgütlerinin karşısına çıkmıştı. Dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan bu genelge, “ÇED olumlu” kararı verilen projelerin iptali için açılan davalarda yürütmenin durdurulması ve iptal kararları verilmesi üzerine çıkarılmış, genelge kullanılarak ÇED raporları istenen durumlarda mahkeme kararları, doğayı tahrip eden maden işletmelerinin ve şirketlerin lehine çevrilmişti.

Koza Altın, İzmir’de açacağı maden için Nevşehir’den bilimsel rapor aldı

Genelgenin getirdiği imkanları kullanan Koza Altın, İzmir’in Dikili ilçesinde açacağı bir maden için Nevşehir’de bulunan bir üniversiteden bilimsel rapor alarak mahkeme kararına itiraz etti. Son tahlilde şirketin Çukuralan’daki maden çalışmaları sürüyor.

Bölgenin yeraltı suyu kaynağı Çukuralan

Çukuralan’ın Dikili, Bergama ve Ayvalık’ı da barındıran bölgenin yeraltı sularını besleyen alan olduğunu da belirten Engel, “Şu anda bu yeraltı sularının yerini değiştirmek için tonlarca beton dökülmüş durumda ve binlerce yıldır akan yeraltını sularının seyrini ve yönünü değiştirerek etkisizleştiriyorlar. Bu yüzden, geçen sene Madra Barajı kurudu” dedi.

Ayrıca bölgedeki maden faaliyetleri, belli derinliklerde yeraltında bulunduğu sürece zararı bulunmayan fakat yer üstüne çıktığı takdirde bölgeye zehir saçan arsenik ve civa gibi metallerin bölgeyi zararlı bir şekilde etkilemesine neden oluyor. Madencilik faaliyetleri sonucu bu metallerin toprağın üst kısımlarına ulaştığını ve havaya karıştığını belirten Engel, son yıllarda Ovacık, Çamköy ve Pınarköy gibi bölgelerde kanser vakalarındaki artışa dikkat çekti.

Bölgedeki havzada 6 altın madeni, bir demir madeni ve onlarca taş ocağı var

Çukuralan’ı, Balıkesir sınırlarını ve ilçeleri kapsayan havza içerisinde bugün 6 altın madeni,Aayvalık’ta bir demir madeni ve onlarca taş ocağı bulunduğunu vurgulayan EGEÇEP sözcüsü Süleyman Eryılmaz ise “30 km çapında bir alanda devam eden kümülatif yıkımdan söz ediyoruz. Bu etkiyi görmemiz ve kamuoyu dikkatine sunmamız lazım. Siyanürlü ayrıştırmanın yanı sıra, patlamalarla yeraltı ve yer üstü su kaynaklarının yok olması ve ağır metallerin hava ve suyla teması sonucunda ortaya çıkacak hastalıklar düşünüldüğünde, korkunç bir ekolojik yıkımla karşı karşıyayız.” diyerek bölgedeki vatandaşları, sivil toplum örgütlerini ve tüm ekoloji örgütlerini mücadelelerine katılmaya çağırdı.

Haber merkezi

Bakmadan Geçme