- Haberler
- Özel Haber
- Çocuk kavgası işi tahliyeye götürdü
Çocuk kavgası işi tahliyeye götürdü
Sıla ARABACIOĞLU/YENİ İZMİR – İzmir'in Bayındır ilçesinde yer alan Türkiye'nin en büyük maden ocaklarından Ceylanlar Madencilik...
Sıla ARABACIOĞLU/YENİ İZMİR – İzmir’in Bayındır ilçesinde yer alan Türkiye’nin en büyük maden ocaklarından Ceylanlar Madencilik
Mühendislik İnşaat İthalat Sanayi ve Limited Şirketi’nin bulunduğu 203 ada 1 parsel Bayındır
Kaymakamlığı’nca tahliye edildi. Şirket yetkilisi Fahri Yılmaz ise kendilerine öncesinden bir tahliye
emri gelmediğini belirterek duruma isyan etti. Tahliye gerekçesi olarak söz konusu alanda kaçak
yapıların olduğu ve yıkılarak molozların taşınacağı belirtilirken Fahri Yılmaz, uzun yıllardır aynı sahada
olduklarını söyledi. Yılmaz’ın iddialarına göre tahliye, asker uğurlaması esnasında şirketin civarında
yaşanan kavga ve vatandaşların şikâyetiyle patlak verdi. Şirket ise, konuyu yargıya taşındı, tahliye
kararının iptal edilmesini talep etti. Yılmaz, malzemelerinin Kuşadası’na taşınmaya başlandığını dile
getirdi. Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen’in yaptığı açıklamaya göre ilgili şirket kiracı değil
işgalci konumunda.
“ASIL NEDENİ KAVGA”
Fahri Yılmaz, tahliyenin altında yatan sebebin civarda yaşanan kendileri ile ilgili olmayan bir kavga
olduğunu savunarak, “Bir çocuk, asker uğurlaması kavgasının işyeri kapatmaya gitmesini anlamıyoruz.
Kavga olduğu sırada içlerinden birisi benim oğlumu onu oradan alması için arıyor. Oğlum da
arkadaşını oradan alınca köylünün tepkisi oluşuyor. Kavga sonrasında bizim araçlarımızın camlarını
kırıyorlar, hala da kırık. Biz çocuk oldukları için şikâyetçi olmadık. Sonrasında tahliye mevzuları ortaya
çıkıyor. Aklıselim olan köylülerle görüşüyoruz, bizimle bir sıkıntısı olmadıklarını söylüyorlar. Bu
Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir şey, buraya yıllarını vermiş 16 çocuğu olan bir adama bunu
yapıyorlar. Ben samimiyetimle söylüyorum, burada bize zorbalık yapılıyor. Bizimle ilgisi olmayan bir
kavganın nasıl tahliyeye götürdüğünü anlamıyorum. Herhalde burası değerlendi, ondan bizi çıkartmak
istiyorlar. Burada rant dönecek. Biz malzemelerimizi 7 Nisan günü jandarma geldiği için Kuşadası’na
taşımaya başladık. 10 Nisan’da yeniden gelecekler” dedi.
“TAHLİYE EMRİ GELMEDİ”
Öncesinde muhtarlığa 2015’ten sonra ise belediyeye kira ödediklerini dile getiren Yılmaz,“Bize
burasının 3 abone olduğunu söylediler, sonra da biz 3 kira ödemesi yapmaya başladık. Bizim
olduğumuz yerde 2 yapı belediyeye 1 yapı hazineye ait. Yaklaşık 2-3 ay öncesine kadar kira
ödemelerimizi belediyeye yapıyorduk. Elimizde ‘kira ödemesi’ olarak yaptığımız de kontlar mevcut.
Bize daha sonra yetkililer geldiler ve burasının Milli Emlak’a ait olduğunu söylediler. Belediyeye gidip
durumu aktardık, ‘Başımızı belaya koyma, ağrıtma. Git onu da öde ve işine devam et’ dediler. Biz 10
yıldan fazladır buradayız, yatırımlarımızı buraya çektik. Kira sözleşmemiz olmadığını iddia ediyorlar.
Yıkılacağı söylenen yerler bizden çok önce yapılmış, ben sonradan devraldım. Bizim olduğumuz yerde
yaklaşık 20 belki de daha fazla yıllık yapılar var. Bize öncesinde tahliye emri gelmedi. Benim vergi
levham var, her şeyim açık” diye konuştu.
“KİRACI DEĞİL İŞGALCİ”
Öte yandan Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen, ilgili şirketin kiracı değil işgalci olduğunu
savunarak, “Burası fahri madencilik olarak geçiyor. Kaymakamlığımız burayı tahliye etme kararı aldı.
Çünkü bunlar kiracı değil ecrimisil ile işgalci. Orası işgalci, kaçak duruyorlar. Bir kira kontratı da yok.
Hal böyle olunca Milli Emlak malları yerel idarededir. En doğru bilgi benim öğrendiğim kadarıyla
işgalci olduklarıdır” dedi.
YARGIYA GİDİLDİ
Öte yandan Ceylanlar Madencilik Müh. İnş. Ldt.şti. Bayındır Kaymakamlığı’nın tahliye kararına ilişkin
yargıya gitti. İlgili kararın iptali talep edilirken öncesinde taraflarına tahliye kararı tebliğ edilmediği
dilekçede ifade edildi. İş bitirme sözleşmelerinden dolayı ise şirketin ciddi zararlara uğrayacağı dile
getirildi.
HUKUKA AYKIRI YIKIM
Dava dilekçesinde; hazineye ait olan 293 ada 1 parsel üzerinde yer alan muhdesatlar Köy Tüzel Kişiliği
öncesinde inşa edildiği ve bu nedenle de yıkımın hukuka aykırı olduğu belirtildi. Dilekçede 6330 sayılı
Kanun’un geçici maddesinin 14’üncü fıkrası işaret edilerek 06.12.2012 yılından önce yapılan yapıların
ruhsatlı kabul edileceğine dair düzenleme olduğunu ifade edildi.
Haber Editörü