Bu dünyadan bir Saraçoğlu geçti
Patatesi, inciri,kestanesi, cevizi, karpuzu, kavunuyla tanınan, verimli topraklara sahip, yeşilin her tonundan nasibini almış Gölcük’ü, Bozdağ’ı,...
Patatesi, inciri,kestanesi, cevizi, karpuzu, kavunuyla tanınan, verimli topraklara sahip, yeşilin her tonundan nasibini almış; Gölcük’ü, Bozdağ’ı, Birgi’si, Bademli’si ile turizm cenneti olan, Kurtuluş Savaşı’nda işgal ordularına karşı ilk örgütlü direnişi gösteren, Kuvayı Milliye ruhuyla dolu, efeler diyarı, mert ve yiğit insanların yetiştiği, başbakan, bakanlar, Bedia Akartürk, Kasım İnaltekin gibi sanatçıları yetiştiren 1926 ile 1934 yılları arasında ilçe insanlarının katkılarıyla alınan altı savaş uçağını Türk Hava Kuvvetleri’ne hediye eden, 1881 yılında ilçe olma hakkı kazanan Ödemiş ilçesinden söz ediyorum.
Bu ilçede 1886 yılında doğan, 27 Aralık 1953 yılında İstanbul’da vefat eden Türk siyaset ve devlet adamı, 1942-1946 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, TBMM Başkanlığı ve 1934-1950 yılları arası Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı yapmış Şükrü Saraçoğlu’ndan bahsediyorum.
Saraçoğlu, üç ay kadar Ödemiş Belediye Başkanlığı’ndan sonra 1923’te ikinci dönem İzmir mebusu olarak TBMM’ye katıldı. Fethi Okyar hükümetinde maarif vekilliği yapan Saraçoğlu, 1926 yılında Türk-Yunan Mübadele Komisyonu’nda Türk delegasyonuna başkanlık etti. 1927-1930 arasındaki İsmet İnönü hükümetinde maliye vekilliğini üstlendi. Vekilliği sırasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuruldu. Lozan Antlaşması’nın getirdiği sınırlamaların bir tanesinden sonra yeni gümrük tarifelerini uygulamaya koydu. Dış ticarete kota sistemini getirdi. Dünyadaki büyük bunalımın etkilerini azaltmak ve ulusal ekonominin alt yapısını oluşturmak amacıyla yürütülen bir dizi millileştirmede önemli rol oynadı.
1942 yılında Refik Soydam’ın ani ölümü üzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 9 Temmuz 1942 günü başbakanlığa atanarak hükümeti kurmakla görevlendirildi. 5 Ağustos 1942’de hükümet programını okurken “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük, bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değiliz, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz ve her vakit bu istikametle çalışacağız” demişti. Saraçoğlu’nun topraksız köylülere bazı arazileri dağıtmaya yönelik Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu da başbakanlığında yürürlüğe kondu (11 Haziran 1945). Saraçoğlu’nun ısrarla takipçisi olduğu bu kanun, özel ormanların ve büyük toprak sahiplerinin itirazlarıyla karşılaştı. Milletvekilleri Cahit Oral, Emin Sazak, Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu ve Adnan Menderes, köylüyü toprak sahibi yapacak bu reformlara tümden karşı çıktılar.
Başlangıçta CHP’nin toprak reformu ve dolayısıyla ekonomi politikasına karşı oluşan bu muhalif hareket, siyasi bir harekete dönüştü. Celal Bayar, Refik Koraltan, Adnan Menderes ve Fuat Köprülü’nün 7 Haziran 1945’te verdikleri Dörtlü Takrir, CHP içinden çıkacak yeni bir siyasi partinin, Demokrat Parti’nin işaret fişeği oldu.
Saraçoğlu, Parkinson hastalığı ile mücadele etti. Fransa’da yapılacak tedavisi için verilecek ödenek konusunda Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın isteksiz kalması üzere İzmir İttihat ve Terakki Ticaret Mektebi’nden öğrencisi olan Başbakan Adnan Menderes’in araya girmesiyle ödenek çıkarıldı. Fransa’daki tedavisinin sonuç vermemesi üzerine Türkiye’ye döndü ve eşi Saadet Hanım’la birlikte İstanbul’a yerleşti. Teşvikiye’deki evinde 27 Aralık 1953’te 66 yaşında yaşamını kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
1934-1950 yılları arasında aralıksız 16 yıl Fenerbahçe Kulüp Başkanlığı da yapan Ödemişli Şükrü Saraçoğlu’nun dönemin Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin tarafından Ulus Meydanı’na 2010 yılında adının yaşatılması için bir anıtı yaptırılmış, gene dönemin Belediye Başkanı Bekir Keskin tarafından 2012 yılında Emmioğlu Mahallesi’nde yapılan konutlara da Saraçoğlu Konutları ismi verilmiştir. Konutların önüne de bir büstü yapılmıştır.
Başkanlık, Başbakanlık, Fenerbahçe Kulüp Başkanlığı yapan Saraçoğlu, emekli olduktan sonra İstanbul’da Fenerbahçe maçını izlemek için stadyuma gittiğinde vatandaşlarla sıraya girer. Gişeden biletini alıp girmek ister, yanına Saraçoğlu’nu tanıyan görevliler gelir. “Sayın Başkanım, buyurun. Bilet almanıza gerek yok” deseler de Saraçoğlu kendilerine teşekkür eder. Biletini alır, içeri girer, maçı izler.
İstanbul’da vefat ettiğinde hiçbir mal varlığı yoktur. Kiralık bir evde son nefesini vermiştir.
İşte Ödemiş’in yetiştirdiği güzide bir kişi olan Şükrü SARAÇOĞLU böyle bir adamdı.