• Haberler
  • BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİNDEN BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM TALEBİ

BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİNDEN BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM TALEBİ

Birleşim Haziran Hareketi Ödemiş yürütme kurulu üyeleri, bilimsel ve laik eğitim için Ödemiş öğretmenevi önünde imza...

Birleşim Haziran Hareketi Ödemiş yürütme kurulu üyeleri, bilimsel ve laik eğitim için Ödemiş öğretmenevi önünde imza kampanyası masası açıp vatandaşlardan imza topladı.

Bilimsel ve laik eğitim için 10 maddelik talep sıralayan Birleşik Haziran Hareketi vatandaşlara bildirge de dağıttı.Birleşik Haziran Hareketi Ödemiş Yönetim Yürütme Kurulu üyelerinden Cengiz Özen, okulların her geçen bilimsellikten uzaklaşıp dinselleştiğini belirterek, ‘Avrupa’nın 200 yıl önce geçtiği yolu biz hala tartışıyoruz’ dedi.

Cengiz Özen şunları ifade etti: “AKP iktidarı, özellikle son yıllarda eğitimin her aşamasını dinselleştirmektedir. Yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile neredeyse tüm okullar imam hatip haline getirilmektedir. Biz din eğitimine karşı değiliz. Ama din eğitimin arttırılarak, bilimsel eğitimin arka plana atılması ili Türkiye ne teknolojik açıdan ilerleyebilir ne de çağdaş uluslar seviyesine gelebilir. Çocuklarımız bilimsel niteliği ortadan kaldırılan, giderek gericileştirilen bir eğitim sistemi içerisinde itaate zorlanmaktadır.

Birleşik Haziran Hareketi, 13 Şubat 2015’te gerçekleştirdiği uyarı boykotuyla bilimsel ve laik eğitim için bir adım attı. Ülkemizin geleceğini karartan, çocuklarımıza korku ve itaat aşılayan, çocuklarımızın kararlığını, inancını ve umudunu öldüren gerici eğitime karşı barikatımızı güçlendiriyoruz. Şimdi bu adımımızı hep birlikte büyütüyoruz.

“BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM İÇİN 10 MADDE”

Bilimsel ve laik eğitim için 10 maddeden oluşan talebimiz var.  Birincisi zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi kaldırılmalıdır. 12 Eylül askeri darbesinin sonrasında uygulamaya konulan, zorunlu din dersleri okullarda ayrımcılığa ve dini baskıya yol açmaktadır. Din eğitim ve öğrenimi bir zorunluluk olarak dayatılamaz.

İkinci, seçmeli zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır ortaöğretim kurumlarında seçmeli olarak okutulan Peygamberin Hayatı, İslam Tarihi gibi dersleri adeta zorunludur. Ders seçim yönetmeliğine göre lise öğrenimi boyunca her öğrenci bu dersleri en az bir kez almak durumundadır. Seçmeli ders havuzundaki ders seçenekleri öğrenci ve öğretmenlerin görüşü alınarak genişletilmeli öğrencilerin seçimleri esas alınmalı ve seçmeli ders saatleri azaltılmalıdır. Okul yönetimlerinin “derslik ve olanak durumu” gerekçeleri ile öğrencilere kimi dersleri dayatma uygulamalarına son verilmelidir.”

“OKULLARIN İMAMHATİPLEŞTİRİLMESİNE SON VERİLMELİ”

Üç, okulların imam hatipleştirilmesine son verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı son birkaç yıldır birçok okulu imam hatibe dönüştürmüştür. Bu okullara bile yeterince öğrenci bulamazken bakanlık normal okullar içerisinde de ayrıca imam hatip sınıfları açarak tüm okulları imam hatipleştirmek istemektedir. Normal okullar içerisinde imam hatip sınıfları açılması uygulamasına son verilmelidir.”

“OKULLARDA İMAM GÖREVLENDİRİLMEMELİ”

Dört okullarda cami imamı görevlendirme uygulamalarına son verilmelidir. Okullarda yeterli öğretmen olmadığı gerekçesi ile Din Kültür ve Ahlak Bilgisi derslerine cami imamları görevlendirilmektedir. Bu kişilerin herhangi bir pedagojik eğitimi yoktur. Bu kişilerin her hangi bir pedagojik eğitim almamış olmaları ve okul ortamın din, ırk, mezhep gibi özelliklerden bağımsız oluşuyor olması imamların okullarda bulunması açısından sıkıntı yaratmaktadır. Okullarda cami imamı görevlendirme uygulamasına son verilmelidir.

Beş, “okullarda Kutlu Doğum Haftası uygulamalarına son verilmelidir. “Kutlu Doğum Haftası” önceki yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı ve ona bağlı il müftülükleri tarafından kutlanılırken son birkaç yıldır ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı okullarda kutlanmaya başlamıştır. Bu uygulama okullarda eğitim öğretim iklimi dışında adeta bir ibadethane ortamı yaratmaktadır. Okullarda Kutlu Doğum Haftası uygulamalarına son verilmelidir.”

“DERS KİTAPLARI BİLİMSEL İÇERİĞE KAVUŞMALIDIR”

Altı “ders kitapları bilimsel içeriğe kavuşturulmalıdır. Ders kitapları ve kaynak kitaplar ders araçlarının içerikleri son dönemde hızla bilimsellikten uzaklaşmış ve gerçek yaşamla bağı olmayan dini bilgilerle donatılmıştır. Ayrıca bu kaynaklarda kullanılan dil bilimsellikten, çağdaşlıktan ve evrensellikten uzaktır. Ders kitapları ve kaynak kitaplar ve araçlar gözden geçirilerek bilimsel içeriğe kavuşturulması sağlanmalıdır.

Yedi, “öğrencilerin kılık kıyafetlerine karışılmamalıdır. Türbana özgürlük adına siyaset yürüten iktidar türban takmayan öğrencilerin kıyafetlerine uygun değil gerekçesi ile müdahale etmekte ve onları kapanmaya zorlamaktadır. Çocuklarımızın kıyafetlerine müdahale edilmemelidir.

Sekiz, “okullarda mescit uygulamasına son verilmelidir. Özgürlük adına okullarda açılan mescitler bugün artık mescide gitmeyen öğrencilerin üzerinde bir baskı aracına dönüşmüştür. Okul ortamında olması kabul edilemez olan mescit uygulamasına son verilmelidir.

Dokuz, “MEB Şura Kararları Yok sayılmalıdır. Aralık 2014’te toplanan 19.Milli Eğitim Şurası’nda, karma eğitimin kaldırılmasının önüne açacak şekilde din dersinin anaokullarında da uygulanması, liselerde Osmanlıca dersi gibi yönelim kararları alınmıştır. İktidarın güdümündeki bu Şura’nın tüm kararları yok sayılmalıdır.

On, “Bilimsel ve Laik Eğitim İçin Söz ve Karar öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerindir. Bilimsel ve laik eğitimin hayata geçirilmesi için, öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin ve bu bilimsel ve laik eğitimden yana mücadele eden sendika ve tüm kurumların katılımıyla forumlar düzenlenerek, eğitimde yeniden yapılanma gerçekleştirilmelidir.”

 

Bakmadan Geçme