Bir Şiire Dokunmak

'Yaş otuz beş yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak yakarmak nafile...

“Yaş otuz beş yolun yarısı eder

Dante gibi ortasındayız ömrün

Delikanlı çağımızdaki cevher

Yalvarmak yakarmak nafile bugün

Gözünün yaşına bakmadan geçer”

Üstat Cahit Sıtkı’nın terazisinde çoktan tartıldık. Otuz beşin öte yakasındaki kefe ağırdır, nicedir.

On sekizine kadar geçmek bilmeyen yıllar vardı çocukluk zamanlarında. Yirmili, otuzlu, kırklı yıllarda olanlar yanmış, pişmiş daha ilerikiler de güngörmüş sayılırdı.

İnsan, bir şeyi gözünde büyüttükçe kusurlarından arındırır. Ufak tefek kusurlarını güzelden sayar şüphesiz. Daha iyisini bilirler, daha iyi duyarlar, daha hoş söylerler sanılır. Bitmez onlara, onların hiç de haiz olmadıkları özellikleri yüklemek.

Yaş ilerledikçe unutulur pek çok şey. Adı unutulanlardan tutun da verilen sözlere, içilen antlara kadar.

Unutulmayanlar da cılızdır belleğin kırılgan dalgalarında. Hayal meyaldir, yabancıdır. Aşağıdaki dizelerde şairin dediği gibi;

“Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız

Bugün hatırası bile yabancı gelir

Hayata beraber başladığımız

Dostlarla yollar ayrıldı bir bir

Gittikçe artıyor yalnızlığımız”

Büyüdükçe güzellikler günün telaşına karışır. Pek çoğunu görmeyiz, fark etmeyiz. Yükselen seslerin, çığlıkların, öfkenin içinde kaybolur. Daha bir hata, kusur arar insanlara dönüşürüz çokluk. Artık armudun sapı da vardır üzümün çöpü de.

Bazıları ise içindeki çocukla o çocuğun gör dediği güzelliklerle yaşar uzun süre. Ancak o günler de geçer.

“Geç fark ettim taşın sert olduğunu

Su insanı boğar ateş yakarmış

Her gelen günün yeni bir dert olduğunu

İnsan bu yaşa gelince anlarmış”

Zaman, avucumuza konmuş bir kuştur oysa. Yavaş yavaş açılır yumulu elin parmakları. Kuş uçar gider maviliklere. Bakakalır insan ardınca. Mevsimler sıralanır ardından. Baharlar, güzler ve yazlar. Haftalar, aylar, günler birbiri ardınca.

An olur gün doğar an olur kapkara bulutlar kaplar gökyüzünü.

Umut mu o hep vardır. Bazen çok derinlerdedir bazen de yanı başımızda. Gözyaşı da tasa da kaygı da sevinç de hep umuda dairdir aslında.

Umut yoklukta varsıllıktır.

Karanlıkta ışık.

Hastalıkta sağlık.

Sevgi, dostluk ve umutla…

Bakmadan Geçme