BİR SEN, BİR DE AYNADAKİ!-1

Yaz sıcakları başladı ve daha da artacak. Kimileri dağlarda, kimileri denizlerde, kimileri de klimanın (!) karşısında...

Yaz sıcakları başladı ve daha da artacak. Kimileri dağlarda, kimileri denizlerde, kimileri de klimanın (!) karşısında şimdiden yerini almış olmalı. Her neredeyseniz umuyorum gerçek sevenlerinizle birlikte, sağlıklı ve huzur içinde bir yaz geçirirsiniz.

“bu kez okumalısın”

Geçiyordum uğradım diyen dostlarım; yazdıklarımı okumaya değer bulanların çoğu, beni iyi tanırlar. Çoğu dostum da neyi ne için yazdığımı bilir. Hele hele kendimle dalga geçtiğim eğlenceli yazılarımla bile muhakkak toplumun bir yarasına işaret etmeye çalışırım. Anlayacağınız eğlenerek bilgi akışını sağlamayı sevenlerdenim. Her okuyan kendinden bir parça muhakkak bulur.

Yaşananı bütün çıplaklığı ile çoğunun baktığı yerden değil daha derinden bakar, algılar ve yazmaya çalışırım. Konuşulmasından dahi sıkıntı duyulacak ama gerçekliği olan ve toplumu ilgilendiren durumları, yumuşatarak yazmak da benim tarzımdır. Çünkü beğenilme kaygım yoktur. O yüzden de rahatımdır. Tek kaygım yanılıp da olmayanı yazmaktır ki, bir konuyu ele alırken de kırk kere üzerinden geçmem bu yüzdendir. Bir tanıya n pişman bir de tanımayan anlayacağınız (!)

Ancak şu da bir gerçek ki; siz istediğiniz kadar yazınız-çiziniz, karşınızdakinin algıladığı ve anladığı kadarsınızdır. İşte bu yüzden köşe yazımın üzerinde boşuna telefon numaramı koymadım. Tüm eleştirileri, beğenileri (!), anlaşılmayanları direk bana söyleyebilir, beni istediğinizde televizyon ya da gazete binamızda ziyaret edebilirsiniz ki, bundan da onur duyarım. Yazıların ruhu olmadığına inananlardanım, ama ben kanlı canlı özgür ruhumla sizi karşılarım. İnanın!

Hayatım boyu, birilerine yaranmak, nemalanmak, alt etmek, şahsıma fayda sağlamak adına asla adımlarım olmamıştır. Olamaz da! Onun parası, bunun karısı/kocası, şunun iş yeri, bunun eşyası, diğerinin arabası gibi gibi yaşamın içinde doğal akışlar beni çok da ilgilendirmez. Zira her biri dünya malıdır. Saniyesine bile hükmedemediğimiz yaşamın, gayri ihtiyarı bize sağladıklarının hangisinin esiri olayım ki! Dualarım; “Tanrı iyi yürekli insanlarla karşılaştırıp, kimseye muhtaç etmesindir.” Bu da benim için yeterlidir.

Ben aileden yana şanslı büyüyen bebeklerdenim. Bizler bazı şeylerin (para, imkânsızlıklar, kişilerin dış görünüşleri… vb.gibi) dile getirilmesi konuşulmasını ayıp bilenlerdeniz ve hatalarım karşısında utanıp özür dilemeyi, haklılığım karşısında da sonu nereye varacaksa da adaletli olmayı savunan ve bunun için zaman içinde bazı bazı kendi ailesi ile birlikte ters düşen biriyim. Sevgi, vicdan, ahlak ve adalet benim için geçerli olgulardır. Gerisi beni çok da bağlamaz.

“sağlıklı ve huzurlu yaşam sırrı”

Bana soracak olursanız; kimseye kendinizi beğendirmeye ve onları mutlu etmeye çalışmayın. Kendi doğru gördüğünüzün, bildiğinizin yolundan gidiniz. Ve fakat özgür olalım diye de saçma sapan davranmayalım. Kimsenin canına malına edebine laf etmeden, adaletle hakla yaşamayı inanın sağlıklı ve huzurlu yaşamanın ilk adımlarından sayarım. Bana dokunmayan yılan düşüncesine de karşıyım, motomot bunu hayatta yapmam etmem ve herkesin her şeyine karışana da. Yaşam boyu karşına çıkan her şeyi huzurla karşılayıp, içinde selekte edebilirsen değmeyin o ruhun keyfine!

Özgürlüğü ruhunuzda yaşayıp, öyle de davranırsanız, insanlar size kızsalar bile farkındalık ve haklılık yaratıp, sizin gibi olmak isteyip de olamayanların hezeyanlarına ortak olmaya başlıyorsunuz. Sizi yerenlere bir bakın; Neredeler? Ruhları nasıl? ve ortaya kendi kişiliklerini koyabiliyorlar mı?

Elbette yaşamın içinde kurallar olmalı. Ancak motomot kurallara uymak hele hele çoğunluğun yaşamına ayak uydurmak gibi gayeniz olmamalı (benim böyle bir gayretim yok mesela). Ahlaklı, dürüst, arkadan iş çevirmeyen, samimi, eleştiriyi seven (değişim ve gelişim adına) başkalarını memnun etme çabasını gütmemelisiniz. Unutmayın en değerli kendinizsiniz. Sizler kendinize değer vermezseniz, kimseden de kıymet görmeyi beklemeyiniz.

Yarın kaldığımız yerden devam edelim

Tanrı, beynindekini yüreğinin sevgi odacıklarında güzelleştirip, kelamını şiir tadına dönüştüren insanlarla karşılaştırsın.

Sevgiler

Bakmadan Geçme