Bir güzel insan

Bir Dokuz Eylül sabahı. Çamlık Parkı'nda kuşlar cıvıl cıvıl. Çoktan Eylül şarkılarına başlamışlar. Kim bilir bir...

Bir Dokuz Eylül sabahı.

Çamlık Parkı’nda kuşlar cıvıl cıvıl. Çoktan Eylül şarkılarına başlamışlar. Kim bilir; bir göç şarkısıdır söyledikleri, belki de bir ayrılık. Bir yarım kalmışlık belki. Yahut mutluluk…

Çocuklar da çokluk kuşlar gibidir. Cıvıl cıvıl…

Bir öğretmen olmasa idim mutlaka bir ilkokula yahut bir ortaokula, liseye yakın bir evde yaşamak isterdim.

Kuşlar nasıl cıvıl cıvıl, çocuklar da öyle… Yürüyen, koşan kuşlar onlar… Kolayca ürken, kolayca yaralanan, incinen…

Bir bakıyorsun bir tarafa, bir bakıyorsun öteki tarafa koşuyorlar.

Enerji dolu, heyecanlı…

Bu enerji ve heyecan; başarı demek, çalışma, emek demek, mutluluk, sağlık demek iyi yönlendirildiğinde. Hepsi bu kadar mı, elbette değil. Bu enerji iyilik demek,

Güzellik demek,

Aşk,

Sevgi,

Barış,

Huzur, bir arada olmak demek.

Yol boyunca arabalar sıralanmışlar. Herkes çocuğunu okula getirmiş olmanın, ilk günün telaşında… Bir kalabalık, bir kalabalık. Okulun içi de dışı da dopdolu.

Öğretmenler, veliler, öğrenciler tören alanına toplanmışlar. Herkes yerli yerinde. Okul müdürü, elinde mikrofon konuşma yapıyor. Tanıdık bir ses. Durup birkaç dakikalığına dinliyorum. Yürüsem de duymaya devam ederim halbuki… Yürümüyorum. Beni durduran şey, müdürün anlattıklarının güzelliği ve ses tonu. Yumuşacık, sevgi dolu bir ses tonuyla,

“9 Eylül nedir?” onu anlatıyor. Sadece okulun ilk günü mü, değil. Sakarya, Dumlupınar, Anafartalar’ı anlatıyor. İstiklal Harbi diyor, Uşak diyor… Ali Rıza Bey’den, Zübeyde Hanım’dan söz ediyor.

“Refik Halid’i okumalıyız. Reşat Nuri’yi okumalıyız” diyor. Burada özellikle “Okumalıyız” sözünün üzerinde durmalıyım. Birliktelik mütevaziliktir. Mütevazilik, bir insana da bir eğitimciye de çok yakışan bir erdem olmalı. “Biz okumalıyız” derken, “Ben biliyorum, ben herkesten çok biliyorum” demiyor. “Beraber öğrenelim” diyor. “Siz yeni şeyler öğrenin, ben de varsa eksiklerimi tamamlayayım” diyor.

“Biz” demek, sevgiyle yaklaşmak, değer vermek, saygı duymaktır.

Hep beraber iş görmek önemli. Beraber gülmek, beraber ağlamak… 50. Yıl Okulu’nun bahçesinden uzaklaşıyorum. Bir adım, bir adım daha… Sonra kendi dünyam…

Orada bir güzel ses… Bir güzel insan…

Teşekkürler ve saygılar öğretmenim… Verdiğiniz güzel mesajlar için.

Birbirimizi görmeye ne çok ihtiyacımız var…

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme