- Haberler
- Özel Haber
- Betonlaşma ve rant bir arada: Bir havlu hareketi de Sarımsaklı’ya lazım
Betonlaşma ve rant bir arada: Bir havlu hareketi de Sarımsaklı’ya lazım
Ayvalık’ın dünyaca meşhur Sarımsaklı plajlarında rant ve betonlaşma devam ediyor. Sarımsaklı plajları, dünyaca meşhur bir turizm...
Ayvalık’ın dünyaca meşhur Sarımsaklı plajlarında rant ve betonlaşma devam ediyor. Sarımsaklı plajları, dünyaca meşhur bir turizm cenneti olmanın yanı sıra, Kozak Yaylası’ndan gelen akarsuların parçaladığı granitlerin binlerce yıl boyunca taşınması ile oluşmuş kumsallarıyla beraber bir doğal harika olarak kabul ediliyor. Bölgede ilk olarak 2014 yılında bir yapılaşma planı yapılmış, ekoloji örgütlerinin mücadelesi ile bu plan hayata geçirilememişti. Ardından bölgenin sit alanı olmaktan çıkarılması ile beraber 20 Mart 2023 tarihinde plaj betona bulanmaya başlanmış, bölgenin endemik bitkisi olan “ayvalıkensis” bitkileri iş makineleri ile ezilmişti.
Plajlarda yeşil alan, tenis kortu, çocuk parkı, voleybol sahası ve otopark için 20 Mart günü başlayan inşaatların 20 Temmuz günü biteceği yazılmıştı. Yapılaşmanın biteceği söylenen günün üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen, yeşil alanların, tenis kortunun ve voleybol sahasının akıbeti henüz belli değil. Plaj boyunca plana dahil bu yapılardan henüz herhangi bir eser görünmüyor.
Dünyaca ünlü tatil cenneti çukur ve beton içinde; yapılaşma planlanandan 2 ay geç bitecek
Yapılaşma yetmedi, rant başladı
Halihazırda betonlaşma ile beraber daralmış bulunan halk plajları, aynı zamanda rantın da tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Geçtiğimiz günlerde Sol Haber’de İrem Yıldırım sahilleri parsel parsel kiralayan beach club’ların denizin kıyısına kadar tel örgüler çektiğini ve bu tel örgülerin sahilde denize girmek isteyen insanların elini kolunu bağladığını yazmış, haberin farklı gazetelerde yayınlanmasıyla bölgedeki işletmeler tepki toplamıştı.
Gelen tepkilere aldırış etmeyen işletmeler, halk plajlarını abluka altında tutmaya devam ediyor.
“İşletmelerin sahipleri AKP’ye yakın” iddiası
Yüzölçümü olarak küçük bir bölgeyi kapsayan Sarımsaklı’da çok sayıda otel, beach club, kafe ve benzeri işletmeler bulunuyor. Var olan işletmelerin çok büyük bir kısmı ise bölgede uzun süredir varlıklarını devam ettiren belli başlı ailelerin elinde bulunuyor.
Söz konusu aileler, uzun süredir tatil yapmak için Sarımsaklı’yı tercih eden insanlar ve bölgenin yerel halkı arasında tanınıyor. Bölgede halk, söz konusu ailelerin AK Parti ile bağlantıları olduğunu iddia ediyor.
“Jandarma dokunmuyor”
Birer avuç kalan halk sahillerinde denizin ve güneşin tadını az da olsa çıkarmaya çalışan halk, ücretli işletmelerde tatil yapmak için yeterli ekonomik birikime sahip olmayan insanların halihazırda daraltılmış halk plajlarını seçmesiyle bu alanların aşırı kalabalıklaşmasından şikayetçi. Bölge halkı, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne sorunun defalarca kez iletilmiş olmasına rağmen jandarmaların ve görevlilerin duruma herhangi bir müdahalede bulunmadığını söylüyor.
Yıldırım’ın Sol Haber’deki yazısına göre şezlonglarını plajın yakınlarına kadar çeken ve kiraladıkları alanın etrafını çitle kaplayan işletmeler, anayasanın 43. ve kıyı kanununun 5. maddesini ihlal etmiş oluyor. Anayasanın 43. maddesinde “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” ifadeleri yer alıyor.
Kıyı kanununun 5. maddesinde ise kıyıların ve doldurma ve kurutma yoluyla kullanılan arazilerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu bildiriliyor, “Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” deniliyor.
Haber merkezi