• Haberler
  • Çevre
  • Bergama’da ihaleciler, Bergama Çevre Platformu’nun salona girmesini engellemeye çalıştı

Bergama’da ihaleciler, Bergama Çevre Platformu’nun salona girmesini engellemeye çalıştı

Bölgedeki antep fıstıklarının kesilmesini engellemek için mücadele veren, ve GES ihalelerini izlemek için salona gelen Bergama...

Bölgedeki antep fıstıklarının kesilmesini engellemek için mücadele veren, ve GES ihalelerini izlemek için salona gelen Bergama Çevre Platformu üyeleri ile ihaleyi düzenleyen ekip arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında Bergama Çevre Platformu sözcüsü Erol Engel, “Eğer gizli saklı işler yapmıyorsanız bu ihaleyi izlememizi engelleyemezsiniz. Yapılan ihaleler halkın gözü önünde olmalı, sakladığınız bir şey mi var?” dedi. Bunun üzerine platform üyelerinin girmelerine izin verildi.

Platform üyeleri, salonda ihaleye tek kişinin girdiğini gördü. Engel, konu ile ilgili olarak “Önce bizi içeri almak istemediler. ‘Burada sakladığınız bir şey mi var?’ diye sorunca içeri alındık. İçeride ihaleye tek kişinin girdiğini gördük. Bunun doğru olmadığını, bu ihalede kamu yararının bulunmadığını ifade ettiğimde ise, ihale ekibinin kafasını bile kaldırmadığını gördüm. Bu sefer de ‘burada halk var, en azından kafanızı kaldırıp dinleyin’ dedim. Böylelikle dinleme zahmetine girdiler. Söylediğimi gibi, ihalede rekabet yok, kamu haklarını koruyucu bir tutum yok. Burada sermaye terörü esiyor, yerel yönetim sermayedarların yanında yer alarak, halkımızı yoksullaştırıyor” ifadelerini kullandı.

İhaleyle ilgili yapılan açıklamada Engel, verimli topraklarının köylülerden alınmak istediğini, bu toprakların Maruflar köyünde 50 dekar, Seklik köyünde ise 30 dekarlık bir tarım arazisi olduğunu, ellerinden ekmek tekneleri alınmak istenen bu köylerin halihazırda Bergama’nın en yoksul köyleri olduğunu anlattı. Ayrıca bölgede hayvancılık yapılıyor. Sağlıklı bir hayvancılık için şart olan bölgede bulunan meraların da üzerine GES yapılması planlanıyor. Engel, “Yöre köylüsüne rağmen, köylünün geçim kaynaklarını elinden alan, onları açlığa terk eden bu anlayışı kabul etmiyoruz. Bu anlayış halka rağmen halka karşı yapılan, halkın olanı sermayeye aktaran bir anlayıştır. Bu anlayışa karşı mücadelemiz devam edecek” dedi.

Açıklamalarına Engel, “Bugün RES ve GES’lerle dağlarımızda sermaye terörü estiriliyor. Bu sermayedarlar estirdikleri terör ile köylülerimizin ellerindeki malları belediye marifeti ile alıyor. Zaten köylerimizde gençlerimiz artık durmuyor ve nüfus gittikçe azalıyor. Buraları tamamen insansızlaştırmaya çalışıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Havamıza, suyumuza, toprağımıza dokunmayın diyoruz.” diyerek devam etti. Maruflar Mahallesi Muhtarı Hüseyin Palaz ise; “Ben köyümde 51 dekar yerin satılmasını istemiyorum. Çünkü köylülerimiz hayvancılık ile geçinmektedir. Bizim köyümüz yoksul bir köydür. Başka bir geçim kaynağımız yoktur. Biz buranın satılmasını istemiyoruz. Burası satılırsa yöre halkımız zor durumda kalır. Burası Palamutluktur, yeşilliktir. Bu ağaçları yok olmasını istemiyoruz.” açıklamasında bulundu.

Haber merkezi

Bakmadan Geçme