BEN KUMBARASI

Hayat; size sunulan güçlük ve fırsatlar, bunları nasıl algıladığınız ve algılarınızın sonunda nasıl tepki verdiğinizin bir bütünüdür. Yapılan iyi ya da kötü her şey hayatta kendinize döner. Bunu unutmamakta yarar var.

Günlük hayatımızda her birimiz ne kadar çok iş hallettiğimizin farkına varmadan birçok mesele ile uğraşıyoruz. Şimdi bir sandalyede oturduğunuzu, önünüzde bir masa olduğunu, masada da kumbaralar olduğunu düşünün. Çok sayıda kumbara olsun bunlar. İçinden bir tanesini seçin, bu ev kumbarası olsun. Eviniz için yaptığınız her şeyi içine atın. Tadilat işleri, ütü, temizlik, masraf vb.

Şimdi bir kumbara daha seçin kendinize. O da eş (sevgili de olabilir) kumbarası olsun. Onun için yaptığınız her şeyi bu kumbaraya koyalım. O seviyor ve o istiyor diye yaptığınız her şey. Aldığınız hediyeler, pişirdiğiniz yemekler, ona hediye alabilmek için geçirdiğiniz zaman hepsi ama hepsini kumbaranın içine atın. Küçük ya da büyük ayırt etmeksizin tüm emekleri içine koyun gitsin.

Bir kumbara daha seçin. Bu da çocuklarım kumbarası olsun -eğer varsa-. Alt temizlemek, mama yedirmek, veli toplantısına gitmek ve çocuğunuz için yaptığınız her şeyi atın içine. Çocuklarınız için ne kadar çok şey yapıyorsunuz değil mi?

Şimdi bir de iş kumbarası seçin kendinize. Aldığınız eğitimleri, projeleri, toplantıları, fazla mesaileri koyun içine. Büyük küçük demeden hepsini koyun.

İki kumbara daha seçin kendinize, biri akraba diğeri de arkadaş kumbarası olsun. Artık bunları nasıl doldurmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Bir şekilde, her gün bu kumbaralar doluyor değil mi? Ama unutulan, göz ardı ettiğiniz bir kumbara daha var o da, BEN KUMBARASI. Kendinizi ihmal etmeyin. Bu kumbarayı gözünüzün göreceği bir yerde tutun. İçine bir şeyler atmayı da ihmal etmeyin. Kumbaralarınıza eşit sayıda bir şeyler atmaya özenin. Çünkü hayatın en önemli unsuru dengedir.

Kumbaralarınıza baktığınızda bir dengesizlik görüyorsanız yedi günde bu dengesizliği değiştirmeniz mümkün. Nasıl mı? Onu da haftaya konuşuyor olalım.

Sevgiyle kalın.