'Aydınlanmanın ve cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz'

Atatürk ve Cumhuriyet Gönüllüleri bünyesindeki Eğitim Sen Ödemiş Temsilciliği, CHP, ADD, İYİ PARTİ, EĞİTİM İŞ, ÇYDD ile ÖSEM, dün saat 15.00’te 29 Mayıs günü Ayasofya Camii’nde bir imamın Atatürk’e ettiği hakaret kapsamında acil basın açıklamasında bulundu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “29 Mayıs tarihinde Ayasofya’da yaşanan ibretlik görüntüler, tüm toplumu olduğu gibi bizi de yeniden neler yaşadığımız üzerine düşünmeye itti. Vergilerimizle maaşını ödediğimiz bir cami imamı, akıl almaz bir şekilde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetin kurucu kadrolarına lanetler yağdırıyordu. Daha vahim olanı ise bu aymazlığı ve hadsizliği cumhurbaşkanı başta olmak üzere çok sayıda üst düzey kamu yöneticisinin gözlerinin içine bakarak ve kimsenin itiraz etmeyeceğini bilerek yapmış olmasıydı. Hatta itiraz etmek bir yana, muhtemelen bu densiz tavırlarının destekleneceğini ve iltifatla karşılanacağını dahi düşünmüş olmalıydı. Öyle de oldu. Yapmış olduğu akıl almaz, deli saçması beddualara siyasi iktidarın sahipleri belki açıktan destek vermedi ancak bu lanet okumalara karşı adım da atmadılar. Tüm kesimlerin tepkisi ile karşılanan bu sözlere karşı siyasi iktidarın sözcülerinin birkaç hamasi sosyal medya paylaşımı dışında ses de çıkarmadılar. Çıkarmalarını da kimse beklemiyordu zaten.

Ayasofya’da lanet okumaktan geri durmayan imam ve onun gibiler, bir taraftan siyasi iktidarın himayesi ve koruması altında aklındaki kötülükleri her yere akıtsa da bu topraklar emperyalistlere karşı bağımsızlık içim mücadeleye çağıran bildirileri okuyan, çağdaş bir ülke kurulması için mücadele eden Mehmet Rıfat Börekçi gibi imamları da gördü; Gezi’de her tür baskıya ve zorlamaya rağmen doğru bildiğinden tek adım geri atmayan Dolmabahçe İmamı (müezzin) Fuat Yıldırım gibi dürüst imamları da gördü.

“Bu saldırıların nedeni…”

Sadece Ayasofya’da değil; pek çok farklı yerde ve zamanda bu ve benzeri saldırıları, ithamları ve iftiraları gördük ve görmeye devam edeceğimizi de biliyoruz. Bu saldırıların nedeni de açık olarak biliyoruz. Bu rahatsızlık, emperyalizme karşı verilen bağımsızlık mücadelesinden duyulan rahatsızlıktır. Onlar bağımsızlık değil, güç odaklarının himayesinde saltanatları sonsuza dek sürsün isterler.

Bu, karanlığa karşı verilen  aydınlanma ve laiklik mücadelesinden duyulan rahatsızlıktır. Onlar, kurdukları sömürü düzeni ve iktidarları sonsuza dek sürsün diye sormayan, sorgulamayan ve koşulsuz itaat eden kitleler isterler. Bu rahatsızlık, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin her gün uykularını kaçırmasından duyulan rahatsızlıktır.  Bu rahatsızlık, her tür ayrımcı ve baskıcı politikaya karşı kadınların eşitlik ve hak mücadelesinden duyulan rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, her tür güç aygıtının kullanılmasına rağmen Boğaziçi’nin direnişinden duyulan rahatsızlıktır.

Memlekette güzel olan, iyi olan, yarın için umutlarımızı artıran ne varsa ondan rahatsız olan bu kesimin bu saldırılarına sessiz kalmayacağız. Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetin kurucu kadrolarına, değerlerine karşı yapılan bu saldırı, aslında yaşamımıza ve geleceğimize karşı yapılmıştır. Bu sayede kurmak istedikleri düzeni meşrulaştırmak istemektedirler. Bir tripod, bir kamera ile ne olduğunu gördüğümüz bu düzene ve baskıya teslim olmayacak, eşit ve özgür yarınlar için mücadelemize devam edeceğiz.

Eğitim Sen Ödemiş Temsilciliği, CHP, ADD, İYİ PARTİ, EĞİTİM İŞ, ÇYDD, ÖSEM olarak tüm eğitim ve bilim emekçilerini ve halkımızı yaşamımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

Ece Köseoğlu