AT SEVGİSİ
Türk kültürünün derinliklerinde at sevgisinin ve bağlılığının izlerini tarihin ilk çağlarında beri görmekteyiz. Orta Asya'dan göçüp...
Türk kültürünün derinliklerinde at sevgisinin ve bağlılığının izlerini tarihin ilk çağlarında beri görmekteyiz.
Orta Asya’dan göçüp gelen atalarımız at sırtlarında vatan bildikleri topraklara ulaşmışlar. Savaş meydanlarında at üstünde kılıç sallamışlar, mızrak atmışlardır. Atın Türkler için tarihi bir değeri olduğu kadar ekonomik değeri de vardır. Atın etinden ve sütünden faydalanarak hayata tutunmayı başarmışlardır.
Günümüzde de kımız adını verdiğimiz içecekler at sütünden yapılmakta ve Orta Asya’da yaygın olarak kullanılmaktadır. Besin değerinin yüksek olması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi açısından önemli bir besin kaynağıdır.
Ülkemizin bazı bölgelerinde ata olan sevginin göstergesi açısından zaman zaman cirit oyunları ve at yarışları düzenlenmektedir. Hipodrom adını verdiğimiz alanlarda düzenli yarışlar gerçekleştirip at sevgisi gündeme taşınmaktadır.
Kültürümüzde bu denli sosyal ve ekonomik yere sahip atlarla ilgili geçtiğimiz günlerde ilginç bir sahneye tanık oldum. Torbalı ilçesi Ayrancılar Semt Pazarı’nda pazar yerinin kalabalığı ve sıkışıklığı içerisinde adının Fikret Öztürk olduğunu öğrendiğim bir vatandaşın at üzerinde pazar yerine girip alışveriş yaptığına tanık oldum. Şaşkınlığımı gizleyemeden kendisiyle söyleşi yapma ihtiyacı hissettim. Pazarcı esnafın ilgi ve sevgisinin karşısında daha da meraklandım. Bu at sevgisinin pazar yerinde dahi üst düzeyde olmasının neye bağlı olduğunu sorduğumda kendisinin yörük çocuğu olduğunu atlarla doğup atlarla büyüdüğünü, atların ailesinin bir parçası olduğunu kabul gördüğünü, hayatının her açısında atlardan faydalandığını, kısacası atlara çok borçlu olduğunu ifade etti. Anne ve kardeşlerinin olduğu gibi eşini de at sırtında gelin getirdiğini söyleyerek atların kendileri için vazgeçilmez olduğu anlattı at sevmek insanları sevmek anlamına geldiğini söyledi ve atları kutsal saydığını dile getirdi. Pazara at sırtında geldiği gibi at sırtında pazarı terk etti.
Bakmadan Geçme
