ASGARİ ÜCRET…

Asgari ücret ' beslenme, barınma, giyinme, ısınma, ulaşım, sosyal ve kültürel giderler gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına yetecek...

Asgari ücret; “ beslenme, barınma, giyinme, ısınma, ulaşım, sosyal ve kültürel giderler gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına yetecek biçimde düzenlenen ve bir çalışana verilebilecek en düşük ücret” olarak tanımlanmaktadır.

Asgari ücret her yıl toplanan asgari ücret komisyonu tarafından belirlenmektedir. Komisyon; çalışma ve sosyal güvenlik bakanının başkanlığında, 5 bakanlık görevlisi,5 işçi sendikası temsilcisi ve 5 de işveren sendikası temsilcisi olmak üzere toplam 15 kişiden oluşmaktadır.

Türkiye işverenler sendikasının hükümet yanlısı tutumu bilindiğinden işçi temsilcilerinin komisyonda alınacak kararlarda etkili olamayacağı açıktır. Özetle, komisyonlardan çıkacak asgari ücret kararı hükümetin iki dudağı arasındadır. Demokrasinin uygulandığı çağdaş ülkelerde asgari ücret, sendikaların bizzat katılımıyla belirlenmekte, uzlaşma olmaması durumunda işçiler grev haklarını kullanarak ücretlerini günün koşullarına göre belirlemektedirler.

Ülkemizde son yirmi yıldır sendikalı işçi sayısı giderek azalmıştır. Sendikaya üye olmak işverenler tarafından işten çıkarma nedeni olarak görüldüğünden işçiler sendikalara üye olmaktan çekinmektedirler. Var olan sendikalar da grev kararı aldıklarında hükümetler hemen bir bahane bulup grevleri ertelenmekte veya yasaklanmaktadır. Sonuç olarak asgari ücretlerinin belirlenmesinde çalışanlar, üretenler söz sahibi olmamaktadır.

7 Aralık tarihinde Asgari ücret komisyonu ilk toplantısını yapacaktır. Artan enflasyon, pahalılık, Türk lirasının alım gücündeki düşüş göz önüne alınıp yeterli bir asgari ücret belirlenebilecek midir? Bekleyip göreceğiz. Bu yıl seçim yılı olduğu için bazı vaatler verilse bile gerçek enflasyon karşısında çalışanları rahatlatacak bir ücretin verileceğine şahsen inanmıyorum. Verilen ücret de arkasından gelecek zamlarla zaten kısa sürede eriyip gidecektir.

Asgari ücretin düşük tutulması bana göre tesadüf değildir. Hükümetler, sendikaları baskı altında tutarak, grevleri erteleyerek, toplu pazarlığın alanını daraltarak asgari ücretle çalışanların oranını yükseltmektirler. Bu tutum sermayeden yana tavır koyan sağ iktidarların bilinçli bir uygulamasıdır. Türkiye’de asgari ücret, ortalama ücrete dönüşmüştür. Bu gün Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı % 50 civarındadır. Bu oran Avrupa ülkelerinde sadece % 4 tür.

Asgari ücretin; 7500 TL. olan açlık sınırının altında olduğunu düşünürsek ülkemizde çalışanların yarısı açlık sınırının altında bir ücretle çalışıyor demektir. Bu durum demokrasi ile idare ediliyorum diyen ülkelerde asla kabul edilemez. Buna açlık sınırının altında emekli maaşı alan milyonlarca emekliyi de eklediğimizde insanlarımızın bu ücretlerle geçimini sağlaması gerçekten mucizedir. Asgari ücret; sadece çalışan bir kişinin değil, ailesinin, üniversite okuyan çocuğunun, işsiz çocuklarının da geçimini sağlayan bir ücrettir.

Televizyonlarda izlediğimiz haberlerden ve yaşadıklarımızdan, gözlemlerimizden öğrendiğimize göre insanlar artık sadece karınlarını doyurmanın derdine düşmüşlerdir. Aileler okula giden çocuklarına yeterli yiyecek ve harçlık verememektedirler. Yaşamlarını borçlanarak sürdürmektedirler. Evinin ihtiyaçlarını karşılayamadığı, çocuklarına harçlık veremediği için intihar eden insanlar vardır.  Adliyelerde icra daireleri kapısına kadar icra dosyaları ile doludur. Karşılıksız çıkan çeklerin, senetlerin haddi hesabı yoktur.

Asgari ücretin belirlenmesinde sadece TÜİK’in hesapladığı resmi enflasyon temel alınmamalıdır. Bu kurumun hükümetin emri ile gerçek dışı rakamlar belirlediğini halk bilmekte, kimse inanmamaktadır. Zaten bu kurum halkın gözünde inanır lığını yitirmiştir. Bunun yanında geçim koşulları, pahalılık, milli gelirden ve büyümeden kişi başına düşen paylar da göz önüne alınmalı, çalışanlarımızı, emeklilerimizi insanca yaşayabilecekleri bir asgari ücret belirlenmelidir. Emekli maaşları da aynı oranda arttırılmalıdır. Yılarca çalışıp emekli olmuş vatandaşlarına, üreten, milli ekonomiye değer katan emekçilerine insanca yaşatamayan hükümetleri vatandaşlarımız da daha fazla iktidarda tutmaz. Benden söylemesi.  Saygılarımla…

 

Bakmadan Geçme