• Haberler
  • ANKARADA KURULAMAYAN KOALİSYON ÖDEMİŞTE KURULDU

ANKARADA KURULAMAYAN KOALİSYON ÖDEMİŞTE KURULDU

PARTİ İLÇE ÖRGÜTLERİNİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI ARKASINA ALAN ÖDEMİŞLİLER: &ldquoALTIN MADENİNE HAYIR&rdquo DEDİ Kerem Karamanlıoğlu...

PARTİ İLÇE ÖRGÜTLERİNİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI ARKASINA ALAN ÖDEMİŞLİLER: “ALTIN MADENİNE HAYIR” DEDİ

Kerem Karamanlıoğlu – 2 Eylül’de Ödemiş’in Mursallı Mahalle Meydanında Abdullah Şentürk tarafından yapılacağı duyurulan ÇED toplantısı öncesi Küçükmenderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu (HAVZA PLAT) basın açıklaması yaptı.

Düzenlenen basın açıklaması ile Ankara’da kurulamayan koalisyon Ödemiş’te kuruldu. Ödemiş’te altın madenine hayır demek için bir araya gelenler sivil toplum kuruluşlarına siyasi parti ilçe örgütleri de destek verdi. Hep bir ağızdan atın madenine hayır diyen Ödemişliler cennetin cehenneme dönüşmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Ödemiş Park Klüp’te yapılan basın açıklamasına CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Kamil Okyay Sındır,  Ak Parti İlçe Başkan Yardımcıları Doğan Özkumova, CHP İlçe Başkanı Nazan Dönmez, MHP İlçe Başkanı Metin Kırlı, Havza Plat Yürütme Kurulu üyeleri Baro Başkanı Av. Erdem Boyacı, Eğitim Sen Temsilcisi Selim Şahan, Türk Eğitim Sen Temsilcisi Tuncay Ünsal, Eğitim İş Temsilcisi Ümran Akça, ADD Şube Başkanı Selami Sönmez, ÇYDD Şube Başkanı Ömer Akşahan, Belediye Meclis üyeleri, İZSU koordinatörü Cumhur Şener, Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Elvan Boz, Mursallı Mahallesi Muhtarı Hasan Kadıoğlu, Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa, Ak Parti, CHP ve MHP yönetim kurulu üyeleri, gençlik kolları başkanları katıldı.

Basın açıklamasını Havza Plat Sözcüsü Av. Erdem Boyacı yaptı.

Boyacı parkta toplanan kalabalığa hitaben şunları ifade etti:

“Bildiğiniz gibi, Bozdağlar’da altın madeni açma ile ilgili 4. ÇED toplantısı girişiminin öncesindeyiz. Gerçekte halkın katılımı ve eleştirilerinin hedeflendiği ÇED toplantısının, yasa ve yönetmeliklerde kaç kere yapılabileceği belirtilmemiştir. Mevzuatımıza göre, toplantı yerini madenci firma bulacak, yer sahibi ile anlaşacak ve o yer idarece uygun bulunduktan sonra, 10 gün önce gazetede ilan ettirecektir. Yani idarenin yer bulma, yer tahsis etme yükümlülüğü yasal olarak zaten yoktur. Yer bulup bildirme yükümlülüğü, başvuruda bulunan altıncı firmaya aittir. Oysa madenci firma, belki de kira bedeli ödememek adına son üç seferdir köy meydanlarında ÇED toplantısı yapmaya çalışmaktadır. Böyle büyük bir projenin tanıtım toplantısında teknik bilgilerin ve sunumların yapılıp paylaşılması gerekirken, yaz aylarında yaylalara taşınarak neredeyse tamamen boşalan, açık havada, sandalyesi masası, ses sitemi dahi olmayan bir köy meydanında yapılması, yasa ve yönetmeliğin aradığı amaca uygun değildir.”

 “ALTINCI ŞİRKET KÖY MEYDANINDA MİTİNG YAPMIYOR Kİ”

“Altıncı şirket köy meydanında miting yapmıyor ki, Çevresel Etki Değerlendirmesi çerçevesinde Halkın katılımı toplantısı yapacak. Bu koşulları taşımayan bir köy meydanında, bin yıldan uzun sürecek bireysel ve ticari faaliyeti için, 100 sayfadan fazla olan projesini halka nasıl anlatacaktır? Bu yasal mevzuatı hile ile delmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Peki, bu teknik olanaksızlığı idare düşünmüyor mu? Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili birimleri, Köy meydanlarında bu tür halkın katılımı toplantılarına artık onay vermemelidir. Nitekim köy meydanlarında inşaat, yol kanalizasyon ya da haşerat olabiliyor, insan sağlığı açısından tehlikeler doğabiliyor, karantinalar ilan edilebiliyor, yasal olarak köy meydanına girişler olanaksızlaşabiliyor. Buna rağmen son üç seferdir köy meydanlarının seçilmesi ilginç ve düşündürücüdür. Hepinizin bildiği gibi ilki Perşembe pazarı, ikincisi Dolaylar Köy meydanı, üçüncüsü Efe toplu Konut Sosyal Tesisleri ve yine Dolaylar köy meydanında yapılmaya çalışılan Halkın Katılımı Toplantıları, hukuksal ve teknik sebeplerle yapılamamış ve toplantının yapılamadığına dair tutanaklar 3 kez tutulmuş iken 4. kez Mursallı köy meydanında Halkın Katılımı Toplantısı yapılmaya kalkışılması kanaatimizce yasaya da uygun değildir.”

 “ÜÇ DEFA YAPILAMAYAN TOPLANTI DAHA KAÇ KERE YAPILMAYA ÇALIŞILACAKTIR”

“Üç defa yapılamayan toplantı, daha kaç kere yapılmaya çalışılacaktır? Defalarca yeniden toplantı tarihi verip vermemek idarenin takdir ve tasarrufudur. Ancak yasa ve yönetmelikte kaç kere yapılabileceği öngörülmeyen bu durumda, ticari çıkarı için sonsuz kere altıncı firma toplantı tarihi isteyemez, istese de idare vermemelidir. Bunun bir sınırı olmalıdır.”

 “VE ANLAŞILMIŞTIR Kİ ÖDEMİŞ BU MADENİ İSTEMİYOR!”

“Öte yandan ÇED toplantısı için yer bulamayan altıncılar, önüne geleni şikâyet etmeye başlamıştır. İlçemizin en büyük mülki amirinden, belediye başkanımıza, kamu kurum müdürlerinden ve kamu ve sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesi sırf kişisel, ticari çıkarı için, ÇED toplantısı yapmasına yardımcı olmadıkları nedeniyle, haksız ve dayanaksız ithamlarla şikâyet etmiştir. Koca bir ilçe topyekûn suç mu işler, yoksa burada bir algı yanıltması mı vardır! Hiç kimse ve kurumdan yardım ve bağış almadan, kendi olanaklarıyla ulaşım ve kahvaltı ücretlerini ödeyen, ilan edilen ÇED toplantı yerlerine gelen çevre duyarlısı Ödemişli vatandaşlar, altın ve altından değerli soy metalleri çıkartmak için, gerekli proje ve başvurularda bulunan maden girişimcisi özel şahsın ekonomik gücünün yeterli olup olmadığını, yeterli değilse nereden ve nasıl ekonomik kaynak bulacağını, arkasında ekonomik olarak destekleyen kişi veya firmaların olup olmadığını hiç sorma gereği duymamışlardır.”

 “BU SÜREÇ SONSUZA KADAR SÜRMEMELİ”

Erdem Boyacı şöyle devam etti: “Köy meydanına şapkasını takıp herkes gelebilir ama herkes altın madeni işletecek ekonomik güçte değildir. Yasa ve yönetmelikte yoksa bu konuda yönetmelik değişikliği de yapılmıyorsa, idare takdir hakkını kullanarak, artık tekrar toplantı tarihi vermemeli, ÇED sürecindeki bu aşamayı, ‘olumsuz’ olarak geçmelidir. Nasıl dava açmanın, başvuru yapmanın, fidan dikmenin, aşı yapmanın bir zamanı ve süresi varsa, bu ticari başvurunun da bir sayısı süresi olmalıdır. Bu süreç sonsuza kadar sürmemeli, idare buna izin vermemelidir.”

 “ÇEVREYE VE İNSANA DUYARLI MADENCİLİĞE KARŞI DEĞİLİZ ANCAK!”

“Bizler madenciliğe, ama bilimsel anlamda çevreye ve insana duyarlı madenciliğe karşı değiliz. Lakin havzamızda açılmak istenen altın ve değerli soy metal madeni, kamu yararına değildir. Kimin çıkarıp nerede işleneceği, ne çıkarılacağı, rezervlerin nereye götürüleceği belli değildir. Tam tersine arsenaprit ve diğer zehirli oluşumlar, toprak yapısının ve su kanallarının değiştirilmesi sonucu zamanla, havzadaki tüm canlılığı zehirleyecektir. Refah ve sağlık içinde yaşayan hiçbir gelişmiş maden şehri yoktur. Ege’nin tek kayak merkezi ve turistik yaylalarını barındıran Bozdağlar’da onlarca maden arama ruhsatı sıra beklemektedir. Bir kez kazma vuruldu mu, arkası gelecektir. İnsanları topluca ve geleceklerini kalıcı olarak etkileyebilecek bu tür projeler ancak sürdürülebilir koşullarda yapılmalıdır.”

“KÜÇÜKMENDERES DÜNYANIN İKİ VERİMLİ OVASINDAN BİRİ” 

“Dünyanın en verimli iki ovasından biri olan Küçükmenderes ovasını ve bu ovayı besleyen Bozdağlar’ı delik deşik edecek bu girişimde, ne istihdam olarak, ne de gelir anlamında havzamızın hiçbir yararı bulunmamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma, madencilik ile değil, doğaya ve sağlığımıza zarar vermeden yapılmalıdır. Zaten Küçükmenderes ovası,  hayvancılık, tarım, meyvecilik, fidancılık ve dış mekân süs bitkiciliğinde ülkemizde ve dünyada ön sıralarda üretim yapmaktadır.”

 “ÖDEMİŞLİLER DİKEN ÜSTÜNDE”

“Ödemişliler hemen hemen her ay yapılmaya çalışılan bu ÇED toplantıları nedeniyle bir oturup bir kalkmakta, adeta diken üstünde durmakta, kaygıları dinmemektedir. Arıcılık, ağaçlandırma, imar-ihya, avcılık, doğal, turistik, tarihi sit alanı veya bunun gibi kalıcı bir koruma alanı ilan edilerek bu çevresel tehditlerden kurtulmalı ve bu konuda ilçemiz yetkilileri ve üniversiteler tarafından bir an evvel çalışmalar yapılmalıdır. Küçükmenderes halkı Atalarından günümüze kadar miras kalmış ve geleceğe bırakmak istediği bozulmamış bu doğal, turistik, tarımsal verimli toprakları ve tüm canlı yaşamını tehlikeye atmamak için her defasında endişe yaşamaktadır. Şimdiye değin bu tip girişimler havzamızda yok iken, birden bire altın madeni, mıcır ocağı, altından değerli soy metal vb. madencilik girişimleri ile karşı karşıya kalması üzerinde düşünülmesi ve sebeplerinin araştırılması gereken bir vahim olgudur.  Bizler ondan fazla kamu yararına ve sivil toplum kuruluşu, sendika, dernekler ve meslek örgütü temsilcilerinden oluşan, Küçükmenderes’te Tarih ve Doğa Katliamına Hayır platformu yani kısaca HAVZA-PLAT bileşenleri olarak, ilçemizdeki tüm kamu ve sivil kurumlarımızın, belediye başkanımızdan muhtarlarımıza kadar tüm seçilmiş ve atanmış yöneticilerimizin, milletvekillerimizin, ayrım yapmaksızın siyasi parti örgütlerimizin ve halkımızın topraklarına ve geleceğine sahip çıkan bu çevre duyarlılığını destekliyor ve yasal zemindeki mücadelesine saygı duyarak bir kez daha teşekkür ediyoruz.  Ödemiş tek yürek, tek ses olmuş;  2 Eylül günü Mursallı Köy meydanında yapılması planlanan Halkın Katılımı Toplantısının iptalini istemektedir.

KÜÇÜKMENDERES’TE SOY METAL DEĞİL, SOY İNSAN GEREK. TOPRAĞIN ALTI DEĞİL ÜSTÜ ALTINDIR. ALTIN BİZİZ.”

 “TBMM’YE SORU ÖNERGESİ VERDİM”

Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Bir benzeri mücadeleyi de sürdürdüğümüz ancak danıştaydan alınana karara rağmen Bergama Ovacık maden işletmesi arkasından sırayla ruhsat aşamaları devam ediyor. Geçenlerde Efem çukuru İzmir’in hemen tepesinde işletmesi işletilmek istenen Efem Çukuru maden işletmesi idari mahkemenin verdiği kararla iptal ettiği ÇED olumlu raporu üzerine yeni bir ÇED süreci başlatılıyor ne yazık ki mahkemenin yargıyı hukuku hiçe sayan yok sayan bir anlayışlar devam ediyor. Ödemiş’in bu güzel ovamızın tarihi ve turizmi her şeyden önce tarımıyla bu güzel coğrafyamızın tamda göbeğine bir altın madeni kurulmak isteniyor. Bununla ilgili TBMM’ye bir soru önergesi sadece Ödemiş için değil Türkiye’deki altın, gümüş madeni hakkında başbakanlığa soru önergesi verdik. Ama bizim için yanı başımızdaki Ödemiş Bozdağ da ki maden girişimdir. Yöre halkı defalarca istemiyoruz demiştir. Bizlerde yöre halkımızın yanındayız Bozdağ’da altın madeni istemiyoruz.” <p class="´MsoNoSpacing´" style

Bakmadan Geçme