Yönetmek, sizin elinizde
Stres, hepimizin günlük hayatında karşılaştığı bir durum. Bazen sıradan bir olay strese neden olabilirken bazen yaşamımızı...
Stres, hepimizin günlük hayatında karşılaştığı bir durum. Bazen sıradan bir olay strese neden olabilirken bazen yaşamımızı büyük ölçüde etkileyen olay(lar) stres kaynağı olabiliyor. Neyi stres olarak algılayacağımız ise bakış açımıza ve durumun hayatımızdaki anlamına göre değişiyor.
Stresi yok etmek mümkün değil elbette fakat yönetmek olası. Yönetmenin en önemli aşaması da farkında olabilmek. Bazı değişiklikler, streste olduğunuzun habercisi. Bu değişiklikler; duygularımızda, düşüncelerimizde, beden duyumlarımızda ve bedenimizin fizyolojik tepkilerinde izleyebiliriz.
Stres yönetimi ile ilgili olarak da aşağıdaki minik, fakat önemli ipuçlarını kullanabiliriz.
Motivasyonlarımız uzun vadeli olsun. Örneğin; ailenizle hafta sonu planları yapabiliriz. Yeni lezzetler veya yerler keşfedebiliriz. Kısa tatiller planlayıp yeni insanlar tanıyabiliriz. Bir yerlere gidemiyorsak yeni hobiler edinebiliriz.
Günlük stresler için minik molalar verelim. Stres, üzerimizde olumsuz bir enerji oluşturur. Bu olumsuz enerjiyi atmak için gün içindeki yoğun tempoda birkaç dakika ayırıp sevdiğimiz bir şarkıyı dinleyebiliriz. Sevdiğimiz bir yiyecekle kendimizi ödüllendirebiliriz. Örneğin bu, bir çikolata dahi olabilir. Yemek arasında biraz erkenci davranıp açık havada yürüyüş yapmak da iyi gelebilir. Bunun illa yarım saat falan olmasına da gerek yok. Öğle aramızın 10 dakikası bile bunun için yeterli olabilir. Lezzetinize göre kısa bir kahve ya da çay molası da günün geri kalanı için tahammülümüzü arttıracaktır.
İletişim becerilerimizi kuvvetlendirebiliriz. Strese neden olan şey her neyse onu ortadan kaldırmamız mümkün olmadığı için stresli olduğumuz zamanlarda diğer becerilerimizi yönetmek işimizi kolaylaştırabilir. Stres, yetersizlik ve çaresizlik duygularını körükler, onların bedende uyanış şekli de genellikle öfke patlamaları olur. İşverenimize ya da elimizdeki çalışanımıza gösteremediğiniz öfke, çoğu zaman evde çocuklarımızdan ya da eşlerimizden çıkar. Böyle olması yerine iletişim becerilerimizi, kendimizi ve beklentilerimizi ifade ediş şeklimizi geliştirebilirsek karşımızdakine karşı tutum ve davranışlarımızda değişir. Tutum ve davranışlarımız değişirse otomatik olarak stresi yönetme biçimimiz de değişir ve gelişir.
Problem çözme stratejilerimizi zenginleştirebiliriz. Elbette stres altındayken denediğiniz ve edindiğiniz size özgü bir çözümünüz vardır. Ama artık bu yöntem ya da yöntemlerinizin işe yaramadığını düşünüyorsanız yeni yollar edinmeniz için vakit gelmiş demektir. Bu yeni yollar; rahatlama teknikleri, gevşeme egzersizleri edinmek ve problem çözme becerilerinizi güçlendirme olabilir -ki problem çözme yeteneğimizi nasıl kuvvetlendireceğimiz konusundaki yazıyı önümüzdeki hafta paylaşıyor olacağım -.
Sosyal destek ağlarımızı genişletebiliriz. Sosyal destek ağlarının üç temel öğesi var. Bunlar; aile, arkadaş ve özel birinin varlığı. Bu üç öğe yani, sosyal destek ağlarının varlığı, araçlardaki hava yastıkları gibidir. Bizi adeta korurlar. Bu insanlarla duygularımızı paylaşmak, bizim için güç kaynağı olur. Ayrıca bizim için farklı bakış açısı oluştururlar. Onlardan yeni ve farklı problem çözme becerileri edinebiliriz.
En başta da belirttiğim gibi stresli olmamak elde değil, fakat yönetmek elde. Deniyor ve başaramıyorsanız profesyonel bir danışmanlık almayı düşünebilirsiniz.
Sakin ve huzurlu günler dilerim.