'Yiğit Giderken Yine Yiğitliğini Yaptı'

9 yaşındaki Yiğit Kurt, uzun süredir hayranı olduğu Galatasaray'ı ilk kez canlı izlemek için babasıyla birlikte Muğla'nın Bodrum ilçesinden İstanbul'a doğru yola çıktı. Bu, Yiğit için büyük bir hayaldi. Ancak, yolculuklarının tam ortasında, Balıkesir'in Susurluk ilçesinde yaşadıkları talihsiz trafik kazası, Yiğit'in hayalini gerçekleştirmesini engelledi. Kazada ağır yaralanan Yiğit, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Galatasaray Spor Okulu'nda futbol oynayan Yiğit, bir anda ailesinin ve sevenlerinin büyük üzüntüsüne neden oldu. Ancak ailesi, oğullarının kaybını derin bir olgunlukla kabul ederek, Yiğit'in organlarını bağışlamaya karar verdi. Yiğit'in organları, dört çocuğa hayat verme umudu oldu.

Yiğit'in kaybı, ailesi için tarifi zor bir acıydı. Baba Serkan Kurt, duygularını şöyle dile getirdi: “Oğlum Yiğit bugün gitti. Ama ne annesinin ne de benim kalbimden asla gitmeyecek. Yiğit, adı gibi yiğitliğini yaptı ve dört kişiye hayat kattı. Oğlum, bu dünyadan göçerken, ardında büyük bir iyilik bıraktı.” Yiğit'in organları sayesinde dört çocuğun yaşam şansı bulduğunu anlatan baba Serkan Kurt, bunun kendisi ve ailesi için önemli bir teselli kaynağı olduğunu belirtti. Ancak bu teselli, kaybın acısını hafifletmeye yetmiyordu. “Evladımı kaybettim, artık eski hayatıma nasıl dönerim, nasıl yaşarım bilmiyorum. Önceden evladını kaybedenlere başsağlığı dilerken anlamıyordum, ama şimdi anladım acıyı. Allah kimseye evladının acısını yaşatmasın,” diyerek yaşadığı duygusal boşluğu paylaştı.

Anne Pınar Kurt ise, oğlunun organlarıyla dört çocuğa hayat vermesinin kendisine bir nebze huzur verdiğini söyledi. “Oğlumun kalbinin atışını başka bir bedende duymam fark etmez, kendi evladım gibi severim o çocuğu da,” diyerek, Yiğit'in kalbinin başka bedenlerde atacak olmasının bir teselli olduğunu vurguladı. “Allah herkesin evladını anne babasına bağışlasın. Kimse bu acıyı yaşamasın, tek dileğim bu,” diyerek, tüm ebeveynlerin evlatlarını kaybetmeden yaşamasını diledi. Pınar Kurt, acılarını dile getirirken, organ bağışının, oğlunun yaşamını devam ettirecek dört çocuk için umut oluşturmuş olmasının kendileri için en büyük teselli olduğunu belirtti.

Yiğit'in cenazesi, Bodrum Bitez Camii'nde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Törene, Galatasaray Spor Kulübü yetkilileri, Bodrumspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, yerel yönetimden birçok isim ve Yiğit'in dostları katıldı. Baba Serkan Kurt, kendilerine destek veren tüm camialara teşekkür ederken, özellikle Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk'a olan minnettarlığını dile getirdi. Okan Buruk, futbolcularıyla birlikte bir hafta sonra Bodrum'a gelerek Yiğit'in kabrini ziyaret edeceklerini ve aileye destek olacaklarını belirtti. “Yiğit belki hayata gözlerini yumdu ama tüm olanları, hayran olduğu isimlerin mezarı başına geldiğini hissedecek, bundan eminim,” diyerek sözlerine son verdi.

Galatasaray Camiasının Desteği
Galatasaray Spor Kulübü, Yiğit'in kaybı üzerine büyük bir üzüntü yaşarken, kulübün yöneticileri ve futbolcuları ailenin yanında olduklarını belirttiler. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Yiğit'in ailesine taziyelerini ileterek, kulübün bu zor günde ailenin yanında olacağını söyledi. Buruk, ayrıca futbolcularının da Yiğit'in kaybı nedeniyle büyük üzüntü içinde olduklarını ve Yiğit'in ailesine destek vermek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Bu ziyaretin bir hafta sonra gerçekleştirileceği açıklandı. Yiğit'in hayalini gerçekleştirmek için çıktığı yolculuk, maalesef trajik bir şekilde sona ermiş olsa da, Galatasaray camiasının gösterdiği duyarlılık ve desteği, Yiğit'in ailesi için büyük bir moral kaynağı oldu.

Yiğit'in Hatırası Yaşayacak
Yiğit, hayatta olduğu sürece Galatasaray'a duyduğu sevgi ve bağlılıkla tanınıyordu. Futbol oynamayı çok seven Yiğit, hayatının büyük kısmını bu tutkuyla geçirmişti. Her zaman futbolcu olma hayali kuran Yiğit, son yolculuğuna çıkarken geride, yalnızca bir çocuğun kalbinin atışını değil, aynı zamanda birçok insana örnek olacak bir iyilik ve cesaret hikayesini de bırakmış oldu. Yiğit'in hayran olduğu futbolcuların ve kulübün desteği, onun hatırasını yaşatacak ve ailesinin acısını bir nebze olsun hafifletecek. Yiğit'in ismi, organ bağışının önemini vurgulayan bir simge olarak yaşamaya devam edecek.

Yiğit'in ailesi, büyük bir kayıp yaşamış olsa da, oğullarının organları sayesinde dört çocuğun hayatının kurtulmuş olması, onlara bir nebze olsun teselli oldu. Yiğit'in hatırası, sadece ailesinin değil, aynı zamanda tüm Türkiye'nin hafızasında yaşayacak.

Bakmadan Geçme