Yerli ve milli…

Günlük yazımı yazmaya başladığımda, kafamda bir konu oluşmuştur ve bu çoğunlukla ülke gündemi ile ilgili olur....

Günlük yazımı yazmaya başladığımda, kafamda bir konu oluşmuştur ve bu çoğunlukla ülke gündemi ile ilgili olur. Ama oturduktan sonra biraz düşünür ve ülke gündeminden vazgeçerek yerli konulara dalarım.

Bu yazımda da 'Sarı Yelek' meselesini yazayım diyordum ki yine o yerli ve milli şeysi aklıma geliverdi ama yazmadan da geçmeyeyim dedim.

Fransa'daki sarı yelekliler olaylarını biliyorsunuz, burada anlatmama ya da özet geçmeme gerek yok. Eğer ki 'ne sarı yeleği!' diyorsanız bu yazıyı okumayı hemen bırakmanızı tavsiye ederim.

Ben, olayların ilk çıktığı günlerde, 'Bu olayların altyapısında göçmenler vardır' yorumunda bulunmuştum. Öğrendiğimiz ve okuduğumuz kadarı ile olayların içinde, bildiğimiz ezilen ve sömürülen 'alt tabaka' var. Ötekiler var… Horlananlar var…

Her neyse; konuyla ilgili herkesin bir değerlendirmesi olacaktır ama benim dikkati çeken en önemli yorumlar Türk sağından geldi. Kendini milliyetçi olarak tanımlayan iki parti liderinin konuyla ilgili yaklaşımları 'kraldan çok kralcılık' deyimini çağrıştırdı bende…

Macron'dan çok makronculuk yapmak Türk sağına nasip oldu.

Biri demiş ki: 'Sarı rüyalar görenler karşılarında bizi bulacak'

'Fransa'yı baştan ayağa saran ve diğer Avrupa ülkelerine sıçrayan sarı yelek terörüne özenen varsa, bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini de şimdiden ifade etmek isterim. Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalıdır'

Diğeri de şunları söylemiş: 'Hiç kimse aklından Gezi ve benzeri bir eylemi geçirmemeli. Sarı yeleklilere özenmemeli.'

Kapitalizmin dini imanı paradır… Paranın milliyeti ve dini olmaz…

Kapitalizm, kendine yandaş bulur! Hem dünyanın her yerinden hem de en alt tabakalardan…

**

Yerli malı haftası vardı eskilerde… İlkokul yıllarından hatırlarsınız. Eski resmî adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası. 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardan.

Ansiklopedilerin verdiği bilgilere göre, 'I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmış. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplanmış. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırılmış. Dönemin başbakanı İsmet İnönü, 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM'de bir konuşma yapmış. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlatmış. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlanmış, 1983 yılında adı 'Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası' olarak değiştirilmiş.

Peki okullarımızda kutlanan yerli malı haftasında öğrenciler neler götürüyor olabilir dersiniz. Ve bu götürülenlerin ne kadarı gerçekten yerli!

Geçtiğimiz günlerde evimizdeki doğalgaz kombisi arıza yaptı. Hemen firmayı arayıp durum hakkında bilgi verdim. Yanılmıyorsam garantisi iki yıl idi ve Aralık ayı sonunda bitiyordu. Göstergeden edindiğimiz bilgiye göre basınç sensörü bozulmuş ve çalışmıyordu. Telefon işareti ile servisi arayın mesajı veriyordu. Aradım firmayı ve arazı kaydı yaptırdım. Ayrıca yerli servisi de arayıp durum hakkında bilgi verdim. Uzatmayalım 3-4 günlük aradan sonra geldiler.

Servis elemanı ile sohbet ediyoruz:

– Tam garantisinin bittiği günlerde arıza yapması manidar değil mi?

– Abi bu ürünlerde yapıyor bu arızayı!

– Yerli marka olsun diye bu tanınmış ürünü tercih etmiştik, hata mı ettik yani!

– Abi ne yerlisi! Almanlar bu markayı da satın aldılar ya duymadın mı sen!

Tabii ben şoktayım…

Hani siyasette 'Eey Merkel!' çekeriz de işi doğalgaz kombisi olunca 'Alman olsun abi!' deriz ya… Ben yerli malı olsun demiştim ama o da yabancı malı çıktı!

Bakmadan Geçme