Yeni diye diye

Belki de en sık kullanılan bir sözcüktür 'yeni'. Sözcüklerin hangi sıklıkta kullanıldığına ilişkin bir istatistik görmedim,...

Belki de en sık kullanılan bir sözcüktür 'yeni'. Sözcüklerin hangi sıklıkta kullanıldığına ilişkin bir istatistik görmedim, yapıldığını da duymadım. Ancak şu kadar ki, sanırım bu sözcüğü en sık kullananlar politikacılardır. Çünkü her seçimde birçok eskiye yeni diye diye halktan oy isterler.

Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil. Bakın somut bir örnek vereyim. Torbalı-Bayındır-Ödemiş-Kiraz bölünmüş yol hikayesini Ödemiş'te ilk kez dillendiren kimdi, bilir misiniz?

Yıl 1987. Dönemin Ödemiş Kaymakamı Erdoğan İzgi. İlçeye TBMM Başkanı Kaya Erdem seçim çalışmaları bağlamında geliyor. Kaymakam tarafından kendisine verilen bilgi sunumundan çok hoşnut kalıyor. Ardından duble yol müjdesini verir salondakilere.

Peki, şimdi ne mi oluyor? Yıl 2017 ve biz hl bu bölünmüş yolun ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Anadolu'nun lanetlenmiş bir bölgesi mi burası? Bir yol, 30 yılda bitirilemiyorsa bitirme müjdesini duyabilmek için daha kaç yalan seçim geçireceğiz?

Bir başka yol hikayesi de Aydın Dağları ile Bozdağlar'a tünel açma… Bu hususta Aydın Dağları'nda yol etüt çalışmaları yapıldığını duyuyoruz. Ancak aynı şeyin Bozdağlar için düşünülmediği, gerçekleşemeyeceği yönünde. Tünel denince aklıma hep Eğirdirlilerin tünel açtırmak amacıyla kurdukları dernek geliyor. Bizde böyle bir dernek açılsa açanın elinde kalacağı, mevcut örneklerden kolayca anlaşılabilir. Oysa Eğirdirliler, verdikleri mücadele sonucu Isparta-Antalya tünelini açtırmayı başardılar… Ödemiş-Aydın tünelinden günün birinde geçeceğimi bana lütfen kimse söylemesin, hele siyasiler… İnandırıcılıklarını çoktan yitirdiler.

Çevre yoluna hiç girmeyelim, ne dersiniz? Çünkü önümüzde kötü bir örnek var; Tire! Tabii anlayana…

İş, yol hikayeleriyle bitse iyi. Gelin bir de şu devlet hastanesine bir bakalım.

Yerel basında sık sık gündeme taşınan hastanenin yapımında kaç firma çalıştı, neden bir türlü bitmek bilmez? Şimdi de 2018 Haziranı'na ertelendiği, ödenek kalmadığından dem vuruluyor. Dibimizde Tire, öte yanda Torbalı devlet hastaneleri hizmete alındı çoktan. Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi, Ödemişlilerin hastaneye pek itibar etmediğinden dem vuruyor. Nedeni, sistemden çok yönetenlerde aranacak bir durum. Ödemişli, neden Tire'ye akın ediyor bu sorgulanmalı. Geçmişte güvenerek ameliyat olduğum hastaneyi güvenilmez duruma Ödemişliler getirmedi herhalde. Doğru makamlara yanlış adamlar getirilirse olacağı budur.

Gelelim okul sorununa. Yıllardır ilkokul binasında eğitim veren Fen Lisesi binasının yapımı da ağır aksak, kaplumbağa hızıyla sürüyor. Daha ne söylenebilir ki?

İlçe belediyesi ile büyükşehir belediyesi arasındaki kayıkçı kavgasının sonucunu bekleyip göreceğiz. Ne zaman mı? Elbette yerel seçimlerde… Kurumlar arası eşgüdüm yok. Herkes kendi programına göre keyfi olarak kazmayı eline alıp yola vuruyor. Sonuçta olan bize oluyor. Yollarımız delik deşik, bisikletle bel fıtığı olmamak işten değil.

Öte yandan ilçede okumaya, yazmaya, resme özendirme adına yapılan sanatsal etkinliklere bırakın doğrudan katkı vermeyi, afiş asmaya yönelik çabaları bile nasıl engelleriz diye çabalayan çok saygın (!) yöneticilerimiz var.

Biz bunları hak edecek ne yaptık? Bir köşe yazarının görevi, şikayet etmek olmamalı. Çözüm önermeli. Ben de elimden geldiğince bunu yapmaya çalışıyorum. Sakız çiğneyip yola atmak yerine çöpe atmayı öğretebildiğimizde pek çok sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum.

Geçen haftaki yazımda hız denemesi yapanlara karşı her caddeye mobil polis koyamayacağımıza göre dedim de sonradan şu çözüm olabilir mi, dedim: Kent içindeki önemli arterlere radar konulsa nasıl olur? Bakarsın böylece Maliye Bakanlığı'nın 2018 yılı trafik cezaları için öngördüğü 12 Milyar TL (!) konusuna destek de sağlanır. Radar uygulamasının caydırıcı olacağını umuyorum. Bu önerimi de İlçe Trafik Komisyonu'nun değerli üyelerine sunarım.

'Eh, neyse' deyip yazıya mola verelim. Çünkü nasılsa yeni yeni diye unutulup gideceğiz bir gün; kim tutar salımızdan, bilmeden…

Bakmadan Geçme