'Yarın çok geç olmadan hemen destek önemli'

Ödemiş Kent Konseyi Başkanı Mehmet Taşlı, ülkenin gündeminde olan yangınlarla ilgili konuştu. Başkan Taşlı, şunları kaydetti: 'Fethiye, Marmaris ve Bodrum kent konseyi başkanlarımızla ve arkadaşlarımla görüştüm. Durumun özeti şu: İnsani yardım, şimdilik yeterli miktarda yapılmış. Daha çok yangınla mücadele gereçlerine ihtiyaç var. İnsani yardımlar fazla geliyor ama başka yangın yerlerine yönlendiriliyor.

Fethiye'deki yangınlar, şu an durmuş vaziyette. Bodrum ve Marmaris'te devam etmekte. Seydikemer'de maden sahası etrafında yayılmakta. Köyceğiz'de de yangın sürüyor. Müdahale etkili değil ya da yapıl(a)mıyor. Ülkemizde yangından en çok etkilenen ikinci yer Marmaris. Merkezde beş mahalle dışındaki mahalleler yanmış durumda. Şehirden uzak turizmin yoğun olduğu ormanlık alanlarda devam etmekte. Bodrum'da da yangınlar, farklı farklı yerlerde ve aynı yanan yerlerin yanında rüzgar çıkınca ve soğutulamayınca yeniden çıkıyor.

Yangın söndürme konusunda yerel kurumlar ve halk, bireysel çabalarla yapabildikleri kadar elden geldiğince mücadele ediyorlar. Doğa şartlarına uygun olarak ölümüne bir mücadele var buralarda ve tabi ki yurdumuzun diğer orman yangını olan yerlerinde de. Şu an için toplumsal, insani, ekonomik boyutu için ayrıntılı bir çalışma yok. Öncelik, yangınların bir an önce söndürülmesi.'

'Öncelik yangınların söndürülmesi'

Başkan Taşlı. Sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ama doğa çok ısındığı için ve rüzgar da yangını tetiklediği için yeni alanlarda, söndürülen ve yangın olan, yeniden çok farklı yerlerde orman yangınları devam ediyor maalesef. İnşallah yangınlar bir an önce söndürülür ve ülkece, dünyaca rahatlarız. Esas sıkıntı o zaman başlıyor çünkü yaşadığımız yıkımın her boyutunu yangınlar azaldıkça daha iyi anlamaya başlayacağız. İşte o zaman devlet ve halkın daha fazla miktarda yardım etmesi gerekecek bu alanlarda yıkıma uğramış halkımıza.

Konuştuğumuz arkadaşlarla yangın etkenleri içinde doğanın fazla ısınması, küresel ısınma, kuvvetli rüzgar, terör, insan ihmalkarlığı, doğadaki çöp anarşisi, rant vb. etkenler üzerinde duruluyor. Sadece terör diyerek olayı tanımlamak, gelecekte daha büyük felaketlere zemin hazırlayabilir. Olayın siyasi boyutu ile ilgili söylenecek çok söz var. Devletin yaptığı yapamadığı, yetersiz kaldığı, yanlış yapılandırdığı gibi ama şu an o zaman değil henüz. Yeri ve zamanı gelince bunları konuşuruz, hesabını sorarız. Şimdi ülkemizin her zamankinden fazla birliğe, dayanışmaya, çabaya ihtiyacı var. Yaşadığımız Anadolu topraklarının başına gelen belki tarihin en büyük yıkımı bu…

Ülkeyi yönetenlerin bugüne kadar çıkaramadıkları dersi çıkarıp orman yangınları ve felaketlere karşı daha ciddi hazırlıklı yedekli yönetim ve çalışma yapmaları gerekiyor. En önemlisi de çevrenin önemini yıllardır anlatan, yırtınan, gırtlakları yırtılan insanları biraz olsun ciddiye almaları gerekiyor. Daha fazla felaket yaşamamak için, acıları biraz azaltmak için, hayatımızın cehenneme çevrilmesini engellemek ya da geciktirmek için çok geç olmadan.'

Özcan Çetin