Vicdan

Bizim horoz Çilli, sağ olsun uyandırmak için kendini paralıyor. Ödemiş'imin horoz sesleri hiç susmasın, umarım.

Yavrucuğum Vicdan, uyandın mı? Haydi bak bugün sınav, bir iki saatte tüm eğitim hayatındaki başarı ölçülecek, bu şahane güne güzel bir kahvaltıyla başlayalım. Çay yerine süt içelim, vicdanım benim…

Hafta sonu YGS yapıldı. Sınava bir iki dakika ile geç kalan öğrenciler, sınav merkezine alınmadı. Bu alınmayan öğrenciler, velilerine sarılarak ağladı. İzlediğimde çok üzüldüm. Eğitim sistemimiz dört dörtlük kusursuzmuş gibi öğrencilere polim yapıyoruz. Yakışmaz efendiler, hepsi bizim evladımızdır. Onların gözyaşları, kalbi feryatları aleyhimize döner. Lütfen telafi edilsin, bir şans daha verilsin.

Şans demişken, anaları Kadir Gecesi'nde mi doğurdu Suriyeli gençleri? Maşallah sınavsız, şartsız, koşulsuz imkanlar altın tepside sunuluyor. Yanlış anlaşılmak istemem, her genç, her insan çok değerli ve kıymetlidir. Lakin kul hakkı diye bir kavram var, sahi kul hakkı tedavülden kaldırılmış olabilir ama mahzun kalplerde, vicdanlarda halen yaşıyor nefesini duymak için. Eh biraz feraset, biraz vicdan… Gerçek dindarlığın şifresi: v-i-c-d-a-n

Aynı şans, Suriyeli genç delikanlılar için de geçerli. Maşallah kendileri burada kültür, fizik, kayak, sağlıklı yaşam, kültürel geziler ile bedenen ve kalben bir fit olma yolunda mücadele verirken aaa bizim Mehmetçik yavrularımın başına talih kuşu kondu. Bir sevinç, bir çifte telli havaları sormayın. Morallerimiz çok fit !.. Sorayım mı sormayayım mı diye dilimin ucunu ısırıyorum da pek muhterem devlet büyüklerim haşa huzurdan denyoluk yapmak istemem de diyorum ki bey babalar, azıcık da sizin evlatlarınızın başına talih kuşu konsun mu konmasın mı sorumu Meclis'te şekerleme yaptığınız sırada ya da çay kahve eşliğinde tavlada zar atarken de verebilirsiniz, aman efendim keyiflerinizi sakın haaa bozmayın.

Vicdan; kızım dolaptan su getir, içim yanıyor. Darhanemizde tarhana çorbasından başka kursağımızdan son günlerde bir şey geçmedi. Yakında Suriyeliler yardım elini uzatırsa sakın gülmeyin, kahkaha atmayın; Allah rızası için çok rica ediyorum, hemen bir şarkı açın; 'Kendim ettim kendim buldum…' mümkünse bizim Sulukule'den Şorolo Bayram, o is kokan sesinden bir okusun gariiii…

Ödemiş'imde sanat kültür faaliyetleri hızla devam ediyor. Bu ilerlemeler karşısında sanatın ve kitabın desteklenmesini gurur duyarak takdir ediyorum. Geçenlerde bizim hani benim çok kıymetli arkadaşlarım biliyorsunuz artık onları sevgili Ödemişliler, malum Meraklı Melahat, Kalçalı Naciye ve Jilet Necla ile sinemaya gittik. İstanbul Kırmızısı filmini izledik. Film sonrası Fırıldak Nuri'nin orada gözleme yedik. Tavsiye ederiz.

Bir iki okurum eksik olmasın geçen yazımız olan 'Yerel Basın ve Radyo'da Kent Gazetesi köşe yazarı Türkan Can Radyo Remix'te Rasih Bozulu'nun konuğu olacağını hatırlatıp 'Siz de konuk olsanız' dedi. Canım okur, ben Türkan Hanım ile ikiz kardeş sayılırım. Ha o konuşmuş ha ben, ha o yazmış ha ben, siz bizleri destekleyin aramızda ayrım yapmayınız, lütfen. Başka ihsan istemem. Kişiler arasında laf taşımak, birini diğerine fişteklemek de ehem ehem pek hoş olmuyor, aman Vicdan yetiş kızımmmm…

Siyasette de bir kayıkçı kavgası süregidiyor. Kayıkçı kavgası diyorum bakmayın meydanlarda kükremelere hamasetli öfkeli söylemlere; çünkü bizzat 2008 yılında bugünkü AK Parti hükümeti yurtdışında siyasi miting konuşma gösterileri yasaklamıştı. Neden mi, muhterem hocaefendi diye o zamanlar yere göğe sığdırılmayan, bugün Feto denilen Fethullah Gülen ile işbirliği yapılıyordu. Yurtdışındaki mitingleri cemaat üstleniyordu. Kendilerinden olmayanların miting yapmalarını işte bu yüzden yıllar önce yasakladılar. Devir döndü, hesap döndü, kendi bencillikleri bugün hepimizin mağduriyetine dönüştü. Coşkuyu fazla veriyorlar halka ama perde arkasında farklı tiyatro senaryosu var aman kızım vicdannnnn!