UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ SİZİ…

25 Ağustos 1975 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde şöyle haykırıyordu Uğur Mumcu:                 'Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla...

25 Ağustos 1975 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde şöyle haykırıyordu Uğur Mumcu:

                'Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken, bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Vurulduk ey halkım unutma bizi.

Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık, kışlık katlarımız, arabamız olurdu. Yüreğimiz hep işçiyle, köylüyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını birer güzel çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım unutma bizi.

Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi, yirmi bir, yirmi iki yaşlarında işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı, bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım unutma bizi.

Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti. Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencelerin elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu. İnsanlık sustu. Göz göre göre öldürüldük ey halkım unutma bizi.

Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege'deki tütün işçileri sizin için öldük. Doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler, sizin için öldük. Adana'da paramparça elleri ile ak pamuk toplayan işçiler sizin için öldük. Vurulduk, asıldık ey halkım unutma bizi.

Bağımsızlık, Mustafa Kemal'den armağandı bize. Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. Mezar taşlarımıza basa basa devleti yönetenler gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler. 'Amerikan üsleri kaldırılsın' dedik. Sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular. Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım unutma bizi.

Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk. Komünist dediler.' Ülkemiz bağımsız değil' dedik; kelepçe ile geldiler üstümüze. Kurtuluş savaşında emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı, daha da dik tutabilmekti bütün çabamız. Bir kez dinlemediler bizi. Vurulduk ey halkım unutma bizi.

Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik, boynumuzu uzattık yağlı kementlere. Asıldık ey halkım unutma bizi.

Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar ağabeylerimiz, babamız, yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı. Ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, batı uygarlığı adına bizleri bir şafak vakti ipe çektiler. Korkmadan öldük ey halkım unutma bizi.

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi. Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi. Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi.'

Aradan 30 yıl geçti. Uğur Mumcu unutulmadığı gibi Uğur Mumcu'lar çoğaldı, çoğalıyor, daha da çoğalacak. Bir gün gelecek onun düşüncesindeki insanlar ülkemizi yönetecek, ülkemiz gerçekten tam bağımsız, laik ve demokrat olacak.

Dün Ülkemizin her yerinde olduğu gibi Ödemiş'te de ADD Ödemiş şubesi yönetimi öncülüğünde anıldı Uğur Mumcu. Törende ADD Ödemiş Şube başkanımız güzel bir konuşma yaptı. Kendisini kutluyor, başta Uğur Mumcu olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi saygı ile anıyorum. Işıklar içinde uyusunlar.

25.01.2023 Yaşar Varış

Bakmadan Geçme