Tuz

Oturduğunuz yerde düşünüyorsunuz. Bu gün ne pişirsem? Bakıyorsunuz oturmakla iş üremez. Kalkıyorsunuz. Mutfağa gidiyorsunuz. Pişirmek istediğiniz...

Oturduğunuz yerde düşünüyorsunuz. Bu gün ne pişirsem?

Bakıyorsunuz oturmakla iş üremez. Kalkıyorsunuz. Mutfağa gidiyorsunuz. Pişirmek istediğiniz malzemeleri tezghın üstüne dizip işe girişiyorsunuz.

Her şey bir emek işi. Emek verilmeden yenen hiçbir şeyin anlamı yok elbette.

Pişirdiğiniz yemeğe 'lezzetli diyeceksiniz' de bir şey eksik.

Ne mi?

'tuz'

*

Bir hekimsiniz.

Başarılı bir operasyon yapmışsınız hastanıza. Her şey yolunda gitmiş. Hiç bir aksilik görünmüyor.

Hastanızın kuvvetlenmesi, kendini daha iyi hissetmesi gerek. Ama öyle olmuyor.

Gün daha kötü bir günü beraberinde getiriyor.

Neden?

'sevgi'

Eksik.

**

Bir öğretmensiniz. Öğrencilerinizi de çok seviyorsunuz. Ancak bazıları istediğiniz gibi olmamakta, istediğiniz gibi davranmamakta ısrarcı.

Ceza veriyorsunuz olmuyor. Konuşuyorsunuz. Öyle de olmuyor.

Ne eksik.

'iletişim'

Söyledikleriniz ona bir türlü ulaşmıyor.

**

Bir annesiniz.

Çocuğunuz ciğerpareniz. Kıymetliniz. Gözünüzün nuru.

Yemeyip yedirdiğiniz. Giymeyip giydirdiğiniz.

Saçınızı süpürge ettiğiniz.

Ne deseniz, sizi dinlemiyor.

Ne yapsanız olmuyor.

Ne eksik diye sormayalım? Burada. Burada fazla olan bir şey var.

Anne olmak ile çocuk eğitmek birbirinden farklı şeyler.

*

Açıyorsunuz TV'yi.

Haberler, diziler, reklamlar, eğlence programları.

Şöyle bilinçli olarak gözden geçirin hepsini.

Neden hepsi bu denli sığ.

Neden bunca olumsuz haber.

Neden bunca kötülük.

Neden mi?

Nedeni tuz.

Bir toplumu toplama değil toplum yapan şeyler

'sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış'

Toplumun tuzu bunlar.

Peki, nasıl oluşur?

Elbette ki sanat ve sanatın ışığıyla oluşur.

Mutlu haftalar.

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme