Türkiye’nin iki tarafı da yarım!
Türkiye’de gerçekleşen son seçimin sonuçlarına göre, toplumun adeta karpuz gibi ortadan ikiye bölündüğü yeniden gözler önüne...
Türkiye'de gerçekleşen son seçimin sonuçlarına göre, toplumun adeta karpuz gibi ortadan ikiye bölündüğü yeniden gözler önüne serildi. Seçimler, farklı dokuları ortaya çıkaran ve toplumun daha belirgin bir grafikte görüntülenmesine olanak sağlayan bir yol. Ancak bu seçimlerde ortaya çıkan durum, toplumun birbirini anlama çabasının ve ortak paydada buluşma eğiliminin azaldığını gösteriyor.
Doç. Dr. Sıdıka Yılmaz, seçim sonuçlarıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin servetini anlamanın kolay olmadığını belirtiyor. İkiye ayrılmış gibi duran iki ayrı grup olduğunu ve bu kitlelerin artık birbirini anlamasının imkansız hale geldiğini ifade ediyor. Sosyal medya analizleri, toplumun ortak gündem, kültür ve kodlardan oluştuğunu gösteriyor.
Ekonomik yaşamları, kesimlerin oy tercihleri ni belien yaşanan afetlerede etki altında kalan kesimin tercihleri de belirleyici bir unsur. Doç. Dr. Yılmaz, bu durumu 'iletişimsizlik' olarak değerlendiriyor ve toplumun birbirini anlamaya çabasına odaklanması gerektiğini vurguluyor. Öte yandan, seçim galibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mevcut ekonomik politikalarına devamının, Türkiye ekonomisinin daha zorlu günlere ilerliyor olduğunun sinyallerini veriyor.
Doç. Yılmaz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun farklı görüşleri bir araya getirme çabasının tam olarak anlaşılmadığını ifade ediyor. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye için önemli bir iş başardığını ancak bu başarının yeterince anlaşılmadığını belirtiyor. Bu seçimin Türk halkının ABD'ye ve Atlantik sistemine karşı bir yanıt olduğunu söyleyen ekonomist Hakan Topkurulu, bu seçimin anlayışının emperyalist sisteme karşı çıkmak olduğunu ifade ediyor. Ancak, toplumu anlama çabasının giderek azaldığı ve farklılıkların daha görünür hale geldiği bu dönemde, halkın birbirini anlamasındaki önem vurgulanıyor .
Türkiye'deki seçim sonuçlarıyla birlikte toplumun bölündüğü ve birbirini anlama çabasının ortadan neredeyse kalktığı görülüyor. Bu durum iletişimsizliğe ve farklılaşmaya yol açarken, toplumun ortak diyaloğunu kurmak, yeniden birleşmek ve birbirini anlamak için sarf etmesi gerektiği savunuyor. Ayrıca, ekonomik açıklığın da ele alınması ve çözüm odaklı adımların atılmasını öneriyor.
Haber Merkezi
https://dai.ly/k7EPifpqfmcmwyzaFNu