Türkan Saylan ve 7 ATM!

Bazen yazı yazarken zorlandığım olur… Hani etliye sütlüye karışmak istersiniz ama gücünüzün olmadığını fark edersiniz. Tam...

Bazen yazı yazarken zorlandığım olur…

Hani etliye sütlüye karışmak istersiniz ama gücünüzün olmadığını fark edersiniz. Tam yazacakken, 'Aman sen de!' deyip parmaklarınızı başka tuşlara vurmaya başlarsınız.

Malum, yazı yazmak için önce konu bulmanız gerekir. Konu çoktur aslında ama dedik ya etli sütlü!

Konu, genellikle duyduklarınız ve gördüklerinizle ilgilidir. Kimi zaman da okuduklarımızla…

Mümkün olduğunca yanıt vermemeye çalışırım… Genel gibi yazar, özele de bir kaş göz ederim… Vereceksem de birkaç gün geçmesini beklerim. O birkaç gün, hem benim ilk duygu ve düşüncelerimi törpüler hem de anında yanıt vermenin sakıncalarını ortadan kaldırır.

Bugün biraz dokunacağım. Yani kısmen de olsa etli ve sütlü olacak sofrada.

Ödemiş Belediye Meclisi'nde 'Kadın Yaşam Merkezi'ne isim verme ile ilgili tartışmaları basın yayın organlarından okuyunca kendi kendime 'daha çok yol almamız gerekir' diye düşündüm.

Bilirsiniz, bu isim vermeler eskiden bu yana tartışmalıdır. Hatta isimler, bir dönem sonraki belediye meclis kararı ile kaldırılıp aynı yere başka bir isim verilir. Kimse bana cadde ve kurumlara isim vermelerin siyasi kararlar olmadığını söylemesin. Siyaset, sizin dünyaya bakış açınızdır…

Son belediye meclisinde sorulan 'Ödemiş'e ne yararı olmuş?' sorusu, geçmiş dönemlere götürülürse Ödemiş'e toplu iğne kadar yararı olmamış özellikle bazı siyasetçilerin isimlerinin cadde ve sokaklara verildiğini görürüsünüz. Ben, yaşayan insanların adlarının sokak ve caddelere verilmesine de karşıyım. Burası, konumuzun başka bir yönü.

Kent Konseyi olarak bileşenlerimizden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin önerisi üzerine önceki dönemde yapılan Kadın Yaşam Merkezi'ne Türkan Saylan'ın adının verilmesini istedik. Bu öneriyi sağlık ve kadın hakları konusunda özverili çalışmaları ile tanınan Saylan'ın hem kadın hem doktor olması hem de çağdaş değerleri savunması nedeniyle genç kuşaklara örnek gösterilebilecek kişilerden biri olduğu inancıyla yaptık. Türkan Saylan, çağdaş bir bilim kadınıdır.

Başka isim bulunamaz mı? Elbette onlarca, yüzlerce bulunabilir.

Peki bulunan bu isimler üzerinde herkes hemfikir olur mu? Kesinlikle olmaz…

Bu ülkenin değerlerine bilimsel anlamda katkılar yapmış, bu uğurda büyük özveriler göstermiş insanlarına önyargı ile veya karşı cepheden yaklaşırsak o zaman üstünde herkesin hem fikir olacağı, ismini vereceğimiz kişi bulamayız.

Örneğin biri, Aziz Sancar adını önerdiğinde başka biri de 'Kardeşim, ne işi varmış Amerikalarda! Neden kendi ülkemizde hizmet etmemiş!' diyebilir. Hadi verin bakalım ortalama vatandaşa cevabı!

Bu ülkenin 'senden / benden' gibi ayrıştırıcı yaklaşımlardan hızla uzaklaşması lazım. Lütfen isimleri yarıştırmayalım…

**

Eski devlet hastanesi arsası, ilgi beklemeye devam ediyor. Ne olacağı konusunda da kimsenin bir şey bildiğini sanmıyorum. Bildiğim, belediye buranın yeşil alana çevrilmesi için yazışmalar yaptığı fakat bu yazışmalara bir cevap verilmediği. Burasıyla ilgili de birçok öneri yapılabilir ama önce yapacak iradenin ikna edilmesi gerekir. Neyse.

Arkasındaki içinde çocuk parkı ve 7 bankamatiğin bulunduğu yeşil alan yenileniyor. Yeşil alanların yenilenmesi ile ilgili düşüncelerimi başka bir yazıda ele alacağım. Biraz soğusun.

ATM adı verilen 7 bankamatiğin yeri biraz geri çekildi. Burada bir trafik ve yaya sıkışıklığı meydana geliyordu. Geri alma iyi oldu. Keşke araç cep parkı da bu alana doğru uzatılsa idi ve çevredeki sakinler için parkın içine minik bir yürüyüş parkuru yapılabilse idi… Neyse!

7 bankamatik, ayrı ayrı günlerde ve ayrı ayrı çalışma ile yeni yerlerine taşındı. Bir sürü masraf…

7 banka anlaşsaydı da bankamatiklerin hepsi birden aynı vinçle aynı gün geri alınsa daha iyi olmaz mıydı! Sanıyorum her taşınma işi için ayrı ayrı masraf çıkmıştır.

Küçücük bir olayda bile 7 banka işbirliği yapamıyor!

Geçtiğimiz gün bir alışveriş için Ödemiş şubesindeki kendi paramızı acilen İzmir'den çekebilmek için 100 lira masraf aldılar… Bu masraf kesintisi de yediğim 288 liralık '50 kilometre' hız cezası gibi yüreğime oturdu. Kendi paramı 100 lira masraf vererek başka bir şehirden çekebildim…

Bakmadan Geçme