Titreşimi hisset
Ümit ettiğimiz sürece varız. Ümit ettiklerimiz neler? Beklentilerimiz ve kabul ettiklerimiz? Olmasını istediğimiz ve olanlar ne...
Ümit ettiğimiz sürece varız. Ümit ettiklerimiz neler? Beklentilerimiz ve kabul ettiklerimiz? Olmasını istediğimiz ve olanlar ne durumda?
Hayat, her zaman bizim istediğimiz minval üzere sürdürtmüyor yolculuğumuzu. Kopuşlar yaşıyoruz süreğenlik içerisinde. Kimi sapmalar yaşıyoruz ilerlediğimiz, doğru bildiğimiz yoldan. Muhakkak ki en iyiye ulaşmak için yol alan insanın her yaşadığı, bu amaca hizmet ediyor. Yaşanan olumsuz olsa bile insana yapıcı etkisi oluyor. Hatalar da güzel çıkarımlara yol açabiliyor. En azından yapılmaması gerekeni öğretiyor insana. Deneyimlerken değil de sonra geri dönüp baktığında bunu anlıyor insan…
Size de olur mu bilmem, yazının başına oturunca bazen bilinçsizce kalem ne isterse onu yazsın istiyor insan. Boşaltsın ne varsa birikmiş. Her nefes alışta mutluluk ve huzuru soluyup verişte toksinler atılsın dışarıya, kalem de yazdıkça o solukların izlerini taşısın sayfalara. Yazabilmek; gelişigüzel, bir konuya bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi, ne yazıyorum diye sorgulamadan, rastgele…
Tabi herkes benim gibi yazıyor mudur bilmiyorum. (Yazmadığım bir dönem hatırlamıyorum hayatımda zira.) Yazmak arzusu, güdüsü, iştiyakı var mıdır herkesin içinde? Çoğu zaman -elbette tıkandığımız ve ne yazayım dediğimiz dönemler de var- bana çok kolay gelen bu eylem, herkes için kolay mıdır? Hani hep 'Ben değil, kalem yazıyor' diyorum ya herkesin kalemi de bu kadar geveze mi? Bu bir serzeniş değil tabii ki. O yazmasa, sussa bu yazılar çıkmaz doğal olarak ortaya…
Edebiyat, ayrı bir olay. Yazmak, okumak. Özellikle okumak, ayrı bir zanaat. Emek, sabır, titizlik, özveri, disiplin isteyen bir eylem. Tıpkı bir zanaat erbabının ustalık sürecinde yaşadıkları gibi… Şevki, iştiyakı beklemek olmaz; harekete geçmek, eylemde olmak gerekiyor sürekli. Diğer bir deyişle disiplinize olmak lazım. Yapılacağı özümseyip vaktinde yapmak. Yapmış olmaktan da zevk alıp o hazzı yudumlamak. Mutluluk, bundan öte nedir ki? İnsanın anı yakalayıp, değerlendirip, orada var olabilmesi, mutluluk bu işte…
Yaşarken her şeyi sorgulayan insan, zaman dolunca sorgulanacak. Yaptıkları, yapamadıkları, yapabilecekken öteledikleri, zamanı nasıl ve ne için kullandığı konusunda. Öyleyse anda kal, anı iyi değerlendir…
dalını suya eğmiş ağacın
suyu yudumlaması
hissetmesi
titreşimi hisset
hayatı hisset
varsın
var olanı hisset…
Bu yazı gazetemizin 24 Mayıs 2021 tarihli sayısında yayımlanmıştır.