TGCDEN YEREL BASIN EĞİTİM SEMİNERİ OLCAYTO İKTİDAR TEK TİP GAZETECİ İSTİYO

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti&rsquonin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Medya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen eğitim...

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Medya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen eğitim seminerlerinin 76'ncısı İzmir'de düzenlendi. Toplantıda gazetecilerin yaşadığı sorunlar; iktidar baskısı, işsiz bırakılma, yayın yasakları, açılan davalar, tutuklamalar, 212'siz çalıştırılma gibi pek çok konu hakkında görüşler paylaşıldı.

İzmir Hilton Otel'de düzenlenen 76. seminere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, Yönetim Kurulu Üyeleri Celal Toprak ve İhsan Yılmaz ile TGS Başkanı Uğur Güç, TGS İzmir Şubesi Başkanı Halil Üner, Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Semra Şener, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Murat Attila'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.

OLCAYTO: 'GAZETECİLER ARASINDA EŞİTLİK ORTADAN KALKIYOR'

Seminer Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları, basın emekçileri ve basın şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş üstlendiği seminerin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, 'Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bağımsız, bağlantısız bir meslek kuruluşudur. Sadece mesleğin sorunları bizi ilgilendiriyor. Mesleğimize karşı yapılan haksızlıklar, hak ihlalleri bizi ilgilendiriyor.

İktidarın bir takım eylemlerine karşı açıklama yapmaktan yorulduk. Sürekli savunma durumunda kalıyoruz. Kendileriyle görüştüğümüz zaman söylüyoruz;  anlayışla karşılıyorlar. Ama arkasından bakıyorsunuz tam tersi bir uygulama başlıyor. 4 Aralık'ta Basın Kartları Komisyonu toplandı. Basın Kartları Komisyonu'nun da başkanlığını yürütüyorum. O günden bugüne hala Basın Kartları Komisyonu'nun sürekli basın kartları içim verdiği karar uygulanmadı. Sosyal medyada engellemeler var. Akreditasyon sansürü var.

Gazeteciler arasında eşitlik ortadan kalkıyor. Muhalif gazetelerinin üzerinde büyük bir baskı var. Örneğin Birgün Gazetesi'ne 20 dava açıldı. Cumhuriyet'in yazarlarına dava açıldı. Halkın gerçekleri öğrenme, bilgi edinme hakkını engellemeye çalışan bir ortam var.  İktidar kendine göre tek tip gazeteci istiyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasilerde böyle bir uygulama mümkün değil. Bu sorunların demokrasiye yakışır şekilde çözümlenmesini istiyoruz' dedi.

Konrad-Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi (KAS) Dr. Colin Dürkop, konuşmasına KAS ile bilgi vererek başladı. Dürkop, şunları dile getirdi: 'Medya halkın sesi olmalı ve o sesi tüm ülkeye duyurmalıdırlar. İşte o zaman demokrasilerin güçlenmesi için açılan kapıdan içeri girerler. İşte bunun için yerel gazeteciliğin güçlenmesine destek olmalıyız'

Açılış konuşmalarının ardından birinci oturuma geçildi. İlk oturumun moderatörlüğünü EGD Başkanı Celal Toprak yaptı. Toprak, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nin önemine vurgu yaparak konuşmasına başladı.  Toprak, 'Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından hazırlanan, çok değerli meslektaşlarımız katkı verdiği bir bildirgedir. Gazeteciler olarak, bir sıkıntı meydana geldiğinde nasıl davranmamız gerektiğini soruyoruz. İşte bu soruların bütün cevapları bu bildirgede yer alıyor. Çok önemli şeyler var. Sanki bugünkü sıkıntılar düşünülmüş ve o sıkıntılar doğrultusunda hazırlanılmış gibi. Örneğin gazeteci, rekabet nedeniyle de olsa, bir başka gazeteciye bilinçli ve açık, mesleki zarar vermekten kaçınmalıdır. Bir meslektaşının yayınını engelleyici davranışlarda bulunmaalıdır.'

 GENEL SEKRETER SİBEL GÜNEŞ: 'GAZETECİLER DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI'

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş 'Gazetecilikte Örgütlenme'; başlıklı yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: 'Gazetecilerin örgütlenmesi, hiç olmadığı kadar hepimizin gündeminde. 2010- 2015 yılları arası gazetecilik açısından zorlu bir dönemdi. Gazetecilere önce davalar açıldı, sonra yargılandı.  Gazetecilere, 10 bine yakın dava açıldı.  300 gazeteci cezaevine girdi, çıktı. 1-7 yıl arasında değişen hapis cezaları aldılar. Sadece 17- 25 Aralık sürecinde; 70 gazeteciye 120 dava açıldı. Gazeteciler, gazeteler; maddi manevi tazminat davalarıyla uğraşır durumda. Her yıl ortalama 1000 gazeteci işsiz kaldı. Sistematik olarak bir gazeteci kırımı söz konusu oldu.

GÖKHAN KÜÇÜK: 'GAZETECİLİĞİN ÖZÜ DOĞRU HABER VERMEKTİR'

Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, 'Medya-Siyaset İlişkisi' başlıklı konuşmasında siyaset-gazetecilik ilişkisini ele aldı. Dalyancı, Türkiye'nin geçtiği kötü süreçler de basının da kötü bir sınav verdiğine vurgu yaptı.

TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, 'Haber ve Hukuk' başlıklı sunumunda şu konulara dikkat çekti: 'İfade özgürlüğü, demokratik toplumun esaslı temellerinden birini oluşturur. Sadece lehte olduğu kabul edilen, zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen haber ve düşünceleri için değil ama ayrıca devlet ya da nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan çarpıcı gelen/şok eden ya da rahatsız eden haber ve düşünceler içinde uygulanır. Basın söz konusu olduğunda bu ilkeler özel bir önem kazanır. Bu tür haber ve düşünceleri vermek basın yayın kuruluşları için sadece bir görev değildir. Halkın bu haber ve düşünceleri edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü, anayasal güvence altına alınmıştır'

2. oturumun moderatörlüğünü TGC Başkan Vekili Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar üslendi. Oturumda, Dünya Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım 'Ekonomi Haberciliği';  Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Gencel Bek 'Yerel Medya ve Toplum'; Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç 'Basın Sektöründe Sendikacılık' konusunu anlattı.

TGS BAŞKANI UĞUR GÜÇ: 'GAZETECİ DE İŞÇİDİR'

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç 'Basın Sektöründe Sendikacılık' başlıklı konuşmasında şunları dile getirdi: 'Bugün birkaç gazete dışında işçi ve emek sayfası yapan gazete yok. Grevleri hiçbir yerde göremiyoruz. Bu da örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biridir. Gazeteciler, kendilerini işçi olarak görmeyebiliyor. Halbuki patrondan maaş alıyorsan işçisindir. Şahsi sözleşmeler birlikteliği de bitirince örgütlülük de gerilemiştir. Biz farklı bir anlayışla sendikacılığa yaklaşıyoruz. Gelin hep birlikte sorunlarımıza çözüm arayalım. Örgütlenelim.'

Seminerin üçüncü oturumunda TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve A Haber Şef Editörü İhsan Yılmaz 'Televizyon Haberciliği'; TGC Başkan Yardımcısı Dr. Recep Yaşar  'Medyada Nefret Söylemi', Gazeteci, Ressam ve Sanat Tarihçisi Gürol Sözen, 'Kent ve Sanat'  başlıklı birer konuşma yaptı. Oturumun moderatörlüğünü TGC Ankara Temsilcisi Taylan Erten üstlendi.

Üç oturumdan oluşan seminerin ardından sertifika ve ödül töreni düzenlendi. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı. Kocaoğlu, basın emekçileriyle bir arada olmaktan onur ve mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Katılımcılara sertifikalarının verilmesinin ardından TGC-KAS Yerel Gazetecilik ödülleri verildi. Konya Anadolunun Gücü Merhaba Gazetesi'nde 19 Mart 2014 tarihinde yayımlanan '29 Yıllığına TÜRGEV'e bedelsiz verildi, kıyak mı?' haberiyle İbrahim Büyükeken haber ödülünü aldı.

Bizim Kocaeli Gazetesi'nin 15 Mayıs 2014 tarihli sayısında yaptığı birinci sayfa ile Güngör Arslan, sayfa düzeni ödülüne layık görüldü.

İzmir 9 Eylül Gazetesi'nin 15 Mayıs 2014 tarihli sayısında yayınlanan Soma'daki maden faciası sonrası yaşanan eylemleri anlatan 'Kişiye Özel Harekat Timi' başlıklı fotoğrafıyla Mehmet Emin Al fotoğraf ödülünü aldı. Hatay Güney Rüzgarı'nda Ermeniler dosyasını hazırlaması ve yereldeki başarılı dergiciliği nedeniyle derginin imtiyaz sahibi Mehmet Ali Solak jüri özel ödülüne layık görüldü.

 

Bakmadan Geçme