Taşınmazların satışları

Yazıya girmeden bir anımsatma yapayım: Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi ile ilgili kanun numarası 6360,...

Yazıya girmeden bir anımsatma yapayım:

Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi ile ilgili kanun numarası 6360, kabul tarihi 12 Kasım 2012.

(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.

(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.

(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.

(6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.

Bu karardan sonra köy tüzel kişiliklerine ait taşınmazların bir kısmı Maliye'ye, bir kısmı büyükşehir belediyesine, bir kısmı ilçe belediyesine bir kısmı da İZSU'ya kalmış.

**

Pazartesi günü yayınlanan yazımda, Ödemiş'teki eski köy tüzel kişiliklerine bağlı bazı taşınmazların satılması ile ilgili yazacağımı belirtmiştim.

Yasayla köyden ilçe mülkiyetine geçen Ödemiş'teki taşınmaz satışlarının ilk kararı 2014 yılında Mahmut Badem'in döneminde belediye meclisinden çıkmış. Satış kararı alınan taşınmazların sayıları 2022'ye kadar artmış. Zaman içinde farklı yelerdeki taşınmazların satışı gerçekleştirilmiş.

Bu yazıda satılsın mı satılmasın mı tartışmasına girmek istemiyorum ama somut olarak bildiğim Kaymakçı'daki bütün bina taşınmazlarının satılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu atıl durumda ve kullanılmayan bu binalar her geçen gün çürüyor.

Tarla ve mera vasfındaki arazilerin durumu da bence farklı şekilde ele alınmalı.

Öncelikle içinde bulunduğumuz siyasi yönetim anlayışı çerçevesinde belediyenin çiftçilik yapamayacağına veya yapmaması gerektiğine inanıyorum.

Peki ne yapabilir? Ya kiralar ya da satar…

Bu çerçevede bir sürü tarla ve binanın kiralık olduğunu biliyorum. Kimilerinde işgaliye var. Kimilerinde belediye alacaklarını tahsil etmede zorlanıyor. Kimilerinde kira ücretleri komik düzeyde kalmış.

Edindiğim bilgilere göre taşınmazların satış önceliği, vatandaştan gelen talebe göre değişiyor.

İmar, tapu ve ruhsat sorunu bulunan binalar satışa çıkarılamıyor. Böyle çok sayıda bina var.

Gelelim Günlüce'deki 99 bin metrekarelik, içinde suyu olmayan iki parsele. 2021 yılında 56 bin liralık kira geliri varmış. Bir kiracıda tahsil problemi yaşanmış.

9 milyon muhammen bedel ile satışa çıkmış. İhale ilanları daha öncekilerde olduğu gibi yerel ve ulusal gazetelerde yayınlanmış. Köy muhtarına da gitmiş.

Yapılan açık ihaleye 11 Türk vatandaşı dosya alıp girmiş. İhale sonucunda iki parselden birini Ödemişli, birini de Günlüceli olmak üzere toplam 18 milyon bedel ile bu iki kişi satın almış. Kabaca dekarı 190 bin TL'ye gelmiş.

Peki, belediye bu parayı ne yapacak? Ya borç ödeyecek ya da yatırıma dönüştürecek.

Peki, satış değil de kira bedeli artırımı yapılıp köylüye kiralanmaya devam edilemez miydi? Bilemem!

Peki, bu parselleri vatandaşlar birleşip alamaz mıydı? Onu da bilemem, ilgililerine 'Neden almadınız?' diye sormak gerekir…

**

Benim gazete ile ilişkimi bilen 5-10 arkadaşım ve okurum, 'Hocam nedir bu durum?' diye sorunca 'Araştırayım.' dedim.

Benim, her vatandaşın sahip olduğu 'bilgi edinme hakkı' gereği aldığım bilgiler özetle bundan ibarettir. Kim almış, daha önce bu tür ihalelere kimler girmiş öğrendim ama burada yazamam. Bu bilgiler kamuoyunu ilgilendirmez. Yorum sizlere aittir.

Yanlışım varsa uyarın ya da düzeltin lütfen…

 

Bakmadan Geçme