Tarım ürünlerinin tamamı zarar etti!

İnsan eliyle yaratılan iklim krizi ve tarım politikaları sonucunda bu yıl, hemen hemen var olan bütün...

İnsan eliyle yaratılan iklim krizi ve tarım politikaları sonucunda bu yıl, hemen hemen var olan bütün tarım ürünleri ve çiftçiler zarar etti. Çiftçi-Sen İzmir Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, iklim krizinin yarattığı etkileri, ve tarım politikasındaki hataların sonuçlarını değerlendirdi.

Bu yıl tarımda en çok hangi ürünler zarar etti ve neden zarar etti?

Bu yıl hemen hemen bütün ürünlerde problem var. Üzüm, fındık, çay, buğday, arpa ve tek yıllık ürünler olan domates, salatalık ve benzerlerinde. Aşırı yağışlar ve iklim nedeniyle tütüncüler, tütünü ekmekte geciktiler. Aynı nedenle buğdaylar ve arpalar başak vermedi. Boyları büyüdü, ama başaklar tutmadı. Tütüncülerin bugünlerde tütün kırmaya başlamaları gerekirken 10 gün önce dikebildiler. Üzümler ve fındıklar hastalandı. Çiftçilerin önündeki, yaratılan iklim krizinden gelen engeller bu yıl bunlar.

Politikalarda ne gibi hatalar yapıldı?

En başta son çıkan yönetmelik var. Başta bu yönetmeliği çeşitli ürünlere yönelik farklı yasalar olarak çıkarmaya çalıştılar, tepkiler üzerine yasaları geri çektiler. Örnek olarak çay yasası çıkarılmaya çalışıldı. Yeni çay bahçeleri oluşturmak, hatta halihazırda var olan çay bahçelerinin iyileştirilmesi bile izine bağlanmaya çalışıldı. Seçim öncesi çıkartılan yeni orman kanununa istinaden seçim sonrası oluşturulan yönetmelikle birçok ürünün dikimi tekrar izne bağlanmaya çalışılıyor. Kimin ne ekip üretecegine Tarım Bakanlığı karar verecek, bazı ürünlerin dikimi, yeni bahçe tesisi yasaklanacak. Bu demokratik bir planlama ile olmuyor, doğrudan doğruya tepeden inen kararlar doğrultusunda gerçekleşiyor. Bu ihraç ürünlerinde şirketlerin önünü açmaya yönelik bir tarım politikası.

Devlet ve tüccarların verdiği ucuz fiyatların nedeni ne?

Toprak Mahsulleri Ofisi %50 değerinde bir fiyat açıklamıştı, ancak üreticiye alımla ilgili randevu verilmiyor. Yani çiftçi ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi'ne fiilen satamıyor. Çiftçi de borcunu, çektiği krediyi, maliyetlerini ve benzerini ödemek için ürününü tüccara satmak zorunda kalıyor. Tüccar da, gücü kendisinde topladığı için ürünü Toprak Mahsulleri Ofisi'nin biçtiği fiyattan almıyor. Olabildiğince düşük fiyattan almanın yollarını arıyor. Bir de üzerine hasat dönemlerinde vergi indirimi yapıp dışarıdan ürün ithal ediyorlar. Bu geçmişte daha fazlaydı. Bu yöntemle fiyatlar baskılanmaya çalışılıyordu, biz buna hep karşı çıktık. Kaldı ki bu yıl üretici yeterli ürünü de üretemedi. Dolayısıyla fiyatların daha da yukarı çıkması gerekirken uygulanan bu politika çiftçinin durumunu daha da zorlaştırıyor. Küçük üreticiyi, çiftçiyi korumak yerine, büyük çiftliklerin ve şirketlerin önünün daha da açılmasını sağlıyor. Ülkedeki gıda sistemi de tamamen şirketlere teslim ediliyor.

Utku Beycan

Bakmadan Geçme