Tarih kokan Üçkonak Mahallesi

Ödemiş'in tarihi mahallesi Birgi'nin yakınlarında bulunan Üçkonak Mahallesi'nde bulunan Samut Baba Türbesi'yle ilgili çalışmalar devam ediyor....

Ödemiş'in tarihi mahallesi Birgi'nin yakınlarında bulunan Üçkonak Mahallesi'nde bulunan Samut Baba Türbesi'yle ilgili çalışmalar devam ediyor. Üçkonak Mahalle Muhtarı Mevlüt Topuz, tarihi türbenin mahallelerinin en önemli tarihi yapıtı olduğunu belirtti.

Ödemiş'in tanınmış bilim insanlarından Prof. Dr. Necla Arslan Sevin, Semit Mahallesi ve mahallede bulunan Samut Baba Türbesi'nin önemli tarihi yapıtlarından biri olduğuna dikkat çekerek, 'Yakın bir geçmişe kadar Semit olarak anılan köyün adı, 1960'tan sonra hızlanan yer adlandırma politikası doğrultusunda Üçkonak ile değiştirilmiştir. Oysa o, XV-XVI. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerinde daima Birgi kazasına bağlı Samit, Mahalle-i Samut ya da Samut Baba Mahallesi olarak anılır. Örneğin 1451 tarihli defterde Birgi'ye bağlı dokuz mahalle ve 287 haneden bahsedilmektedir. Bu mahallelerden biri, 46 Müslüman hane ile Mahalle-i Samut'dur. 1475 tarihli defterde aynı isimle geçen mahallede bu kez 68 Müslüman hane olduğu görülmektedir. Mahallenin adına sonraki yüzyıllara ait kayıtlarda da rastlanmaktadır. Kurtuluş Savaşı yıllarındaki 11 mahalle arasında yine Sametbaba adı bulunmaktadır. Köy, bu adını Horasan erenlerinden biri olarak kabul edilen Samut Baba'dan almıştır. Böyle derin anlamlar taşıyan bir yer adı neden değiştirilir anlaşılır gibi değil; bilinçsizlikten, bilgisizlikten başka izahı yok.

'Halk arasında yaşıyorlar'

Anadolu'nun hangi köşesine gidersek gidelim, neredeyse hemen her yerde yatır veya evliya mezarlarıyla karşılaşırız. Hepsinin farklı hikayeleri olmakla birlikte bu topraklarda yaşayan insanlar için buralarda yatan zatlar, 'Horasan Erenleri'dir. Bu erenler, çoğunlukla kasaba ve köyleri, bazen de issiz ova ve ormanları, dağ ve tepelerin zirvelerini kendilerine mesken tutmuş ve çok geniş bir coğrafyada Türk-İslam kültürünün bayraktarlığını yapmışlardır. Özellikle XIII. yüzyılda başlayan Moğol/İlhanlı baskısıyla Horasan'dan Anadolu'ya göç etmiş Horasan Pirleri'nin en önemlilerinden biri, Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Yetiştirdiği halifeler, gittikleri her bölgede tekke ve dergahlarını kurmuşlar ve kendi isimleriyle anılan Bektaşi (Alevi) dede ocaklarıyla yerleştikleri bölgelerdeki topluluklara sosyal-dini önderlik yapmışlardır. Bu derviş, seyid ve veliler, Anadolu Türk-İslam kültüründe ve özellikle Alevi-Bektaşi toplumu içinde düşünce ve öğretileriyle günümüzde de yaşamaktadır. Bu yol önderlerinin yaşamları ve şecereleri hakkında kesin bilgilere ulaşılması mümkün olmasa da başta velayetname, menakıpname ve divanlar olmak üzere yüzyıllar boyunca halk arasında dilden dile aktarılan menkıbeler ile Osmanlı kaynaklan ve tahrir defterlerindeki kayıtlarda onlarla ilgili bilgilere rastlamak mümkündür.

Hem gazi hem eren

Öte yandan bazı veliler ise ayrıntılı incelemelere konu olmuştur. Samut Baba hakkında da kapsamlı bir inceleme bulunmaktadır. Abbas Ulusoy tarafından kaleme alınan Alevilikte Sultan Hızır Samit Ocağı başlıklı yapıt, Samut Baba'nın yaşadığı dönem ve coğrafyalar ile inanç dünyasını ele alan titiz bir çalışmadır. Hacı Bektaş-ı Veli'nin yaşadığı dönemde Anadolu'daki Türkmen ve diğer topluluklara liderlik yapan; biri fetih ve gazalara katılmış gazi, diğeri fethedilen ülkelere yerleşip toplulukları kendi yollarında irşada çalışan veli olmak üzere iki lider tipi bulunmaktaydı. Bu zatlar bazı yerlerde gazi, bazı yerlerde veli olarak anılırken bazı yerlerde de 'gazi-eren' olarak hem gazi hem veli kabul edilmişlerdir. Gazi-erenler, ya kendi fethettikleri ya da daha önceden fethedilen topraklarda tekkeler kurarak Türk-İslam kültürünü yaymaya çalışmışlardır.

Hacı Bektaş-ı Veli'nin en önemli halifelerden olan Samut Baba, Anadolu'nun Türk-İslam kimliğini kazanmasında öncü rol ayan erken dönem gazi-erenlerden biridir; yaşadığı coğrafyalarda Seyyid-Halife, Alp-Eren, Gazi-Eren, Evliya, Lider, Gazi, Derviş ve Hakk Aşığı kimlikleriyle de anılmakta/anlatılmaktadır. Abdulbaki Gölpınarlı, Hacı Bektaş-ı Veli'nin diğer pek çok halifesi ile birlikte Samut Baba'dan da bahsetmektedir. Velayetname'ye göre Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifeleri, Hünkar'la birlikte Horasan'dan Anadolu'ya gelmiş ve bu halifeler, Anadolu'nun hemen her köşesine dağılarak Türk-İslam, özellikle Bektaşi (Alevi) kültürünü bu coğrafyada kökleştirmişlerdir.

'Birçok makam ve mezar var'

Farklı kaynaklarda Hazreti Samit, Seyyid Samit, Hızır Samit, Sultan Samit, Samut Baba, Şeyh Samit, Kara Samit, Sultan Samed-Samid olarak geçen Samut Baba, Velayetname'de Hızır Samit ismiyle anılmaktadır. Hızır Samit'ın doğum yeri, tarihi ve ölümüyle ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Öte yandan Hacı Bektaş-ı Veli'nin çağdaşı ve ardılı olarak Hızır Samit'ın Anadolu Beyliklerini ve Osmanlı Beyliği'nin ilk dönemlerini gördüğü yani XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı söylenebilir. Seyahat ettiği geniş coğrafya ve bu coğrafyadaki zengin anlatımlar, onun uzun bir hayat sürdüğünü düşündürmektedir. Sivas'ın Kangal ilçesi Tekke köyünde gömülü olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Anadolu, Azerbaycan ve İran coğrafyasında Sultan Samit adına birçok makam ve mezar bulunmaktadır. Anadolu, Sultan Samit'a derin bağlılık ve saygı gösteren bir coğrafyadır. Günümüzde Anadolu'nun birçok köy ve kasabasında ona atfedilen türbe, makam ve ziyaretler bulunur. Bunlar, Anadolu insanının Samut Baba'yı ne denli benimsediğinin ve ona olan saygı ve sevgisinin işaretleridir' dedi.

Şazenuş Keskin

Bakmadan Geçme