Tahir ile Ali Faik…
Zengin Mutfağı filmini veya tiyatrosunu izlediniz mi? Başar Sabuncu, Vasıf Öngören’in aynı adlı tiyatro oyunundan beyaz...
Zengin Mutfağı filmini veya tiyatrosunu izlediniz mi?
Başar Sabuncu, Vasıf Öngören'in aynı adlı tiyatro oyunundan beyaz perdeye aktarmış. 1988 yılında film haline gelmiş. Başrolde usta oyuncu Şener Şen. Öyküde varlıklı bir evde çalışanların hayatları anlatılırken 15-16 Haziran 1970 işçi direnişleri gibi dönemin siyasi mesajları da filmin içine yedirilmiş.
Film, 'komedi' gibi görünse de ele alınan konular adeta bir Türkiye gerçeği…
İşçi önderleri olan sendikacılara karşı dövme hatta öldürme gibi eylemlere girişenler ile malikanedeki köpekler arasında benzerlik kurulması, filmin başında işçileri ve aynı zamanda kendisini de 'baldırı çıplaklar' diyerek küçümseyip patronuna övgüler düzerken başından geçen olaylar sayesinde artık siyasi yorumlar yapabilen ve tarafı net belli olan birisinin filmde ele alınması…
**
Zengin ve Yoksul dizisini bilir misiniz ya da anımsar mısınız?
1980 askeri darbesinden önce tek kanallı bir TV dünyasında başrollerinde Nick Nolte, Peter Strauss ve William Smith gibi isimlerin yer aldığı dizi…
Meşhur 'Falkonetti' karakteri…
**
Ve 'Yukarıdakiler Aşağıdakiler' dizisi…
Kocaman bir malikanede yaşayan Belami ailesi ve bunların çalışanlarının maceralarının anlatıldığı dizi. Yukardakiler efendi, aşağıdakiler de hizmetçidir…
**
Modern zamanların dizilerinde de var aynı karakterler…
'Kovuldun!'
Ne hak var ne hukuk…
'Kovuldun!'
**
Nereden aklıma geldi bu diziler ve kahramanlar söyleyeyim.
Haberlerde mutlaka görmüşsünüzdür… Manisa'nın Soma ilçesinden kıdem, ihbar tazminatları ve ücret alacakları için gittikleri Ankara'ya girişleri engellenen maden işçilerinin iki önderi. Ankara dönüşü yolunda kaza geçiren madencilerden Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve Ali Faik İlter'in acı sonları.
İsmail Saymaz, Sözcü'de yazmış: 'Tahir ile Ali Faik'
Nazım Hikmet'in 'Tahir ile Zühre' şiirinden esinlenerek, 'Babasını iş cinayetlerinde kaybedenlerin yolunda ölmek ayıp olur mu!' demiş…
'Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da / hatt sevda yüzünden ölmek de ayıp değil / bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte / yani yürekte.
Mesel bir barikatta dövüşerek / mesel Kuzey Kutbu'nu keşfe giderken / mesel denerken damarlarında bir serumu / ölmek ayıp olur mu?'
Nazım Hikmet, 'Onlar Ümidin Düşmanıdır Sevgilim' şiirinde de şöyle seslenir:
'Ve elbette ki sevgilim, elbet / dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya / dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla / bu güzelim memlekette hürriyet'
Ne canlar yandı…
Zengin mutfakları fakirleşmesin diye…
Yukarıdakiler aşağıya inmesin diye…