Tablo gibi şehirlerde yaşamak!

Avenü veya bulvar… Fransızcada en genel anlamı ile ‘cadde’ demek. Daha açıkçası, iki yanı ağaçlarla süslenmiş...

Avenü veya bulvar… Fransızcada en genel anlamı ile 'cadde' demek. Daha açıkçası, iki yanı ağaçlarla süslenmiş caddeye Fransızlar 'avenü' demiş. 18'inci yüzyılda Fransa'da bazı büyük kentlerin surları yıkılıp yerlerine ağaçlar dikilmiş. Dikilen bu ağaçlar da iki taraflı sur görünümünde olduğu için 'şehir suru' anlamında bulvar demişler.

Tarihteki ilk bulvar örneklerine de Antik Çağ Orta Doğu'sunda rastlanırmış. Uzatmayalım, bir ara Türkçede 'avenü' yerine 'ağaçlıklı yol' denilmişse de anlamı ağaçlı yol…

Gidip görenler bilir; böyle bir yol Selçuk ile Pamucak arasında vardı. Şimdiki bölünmüş yolun hemen yanında kaldı. Sanıyorum yürüyüş yolu oldu.

Bölgeye ayrı bir hava verir. Ödemiş'te de böyle bir yol, Namık Kemal Caddesi'nde vardır. Çamlık Parkı ile 50. Yıl Okulu'ndan güneye uzanan yol.

Servet-i Fünun şairlerinden Tevfik Fikret'in güzel sanatlara ilgi duyan bir ressam olduğunu edebiyat öğretmenleri bilir. Fikret; şiirlerine doğayı resim olarak sokmak, kelimeleri bir ressam edasıyla şiire yerleştirmek istemiştir. 'Tablo gibi şiir yazma' anlayışı, Servet-i Fünun yazarlarının özelliklerindendir. Kalemi fırça gibi kullanmak istemiştir. Hatta resim altına şiirler de yazmışlardır.

'Akşam, yine akşam, yine akşam / Bir sırma kemerdir suya baksam / Akşam, yine akşam, yine akşam / Göllerde bu dem bir kamış olsam.'

Servet-i Fünun şairleri, müzik ve resmi şiirde birleştirmek istemişlerdir.

Servet-i Fünun şiiri denildiğinde benim aklıma rahmetli başyazarımız Mustafa Erdal da gelir. Müziğe, resme ve ağaca olan düşkünlüğü… Bir de kendi tabiri ile 'Venüs (Afrodit) gibi mevzun' kadınlara…

Hatırlayanlarınız olacaktır, Saraçoğlu Caddesi'ne çınar ağacı dikilmesi için az mücadele etmemiştik. Dönemin başkanı, 'ne yar ne ser!' diyerek üç ağaç türü dikmiş, sonraki başkan da çınarları sökerek palmiyeye çevirmişti. 10 yıl kadar geçti. Palmiyelerin halen kendilerine bile faydası yok. Oysa 'ileri görüşlülükle' bu caddenin altyapısı da ağaç dikimine göre düzenlenip 'ağaçlı yol' haline getirilebilse ne iyi olurdu!

Ben hala, cadde ve sokaklarımızın ağaçlarla süslü olmasını isterim. Hatta daha önce yazdığım yazılarda caddelerin ve sokakların bir uygulama alanı haline getirilmesi gerektiğini ve güzel bir planlama ile bu işin sorumluluğunun süs bitkileri üreticileri birliğine verilebileceğini söylemiştim.

Okuyanlar, 'güzel yazı ve öneri' dediler ama orada kaldı…

Birgi'de ağaçlar kuruyor…

Ödemiş'te ağaçlar kuruyor…

Ya da kesiliyor!

Tablo gibi şehirlerde yaşamak isterdim.

Bakmadan Geçme