SÜT KUZUSUNA 14 GÜNLÜK ZORUNLU MOLA

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni alım süreci nedeniyle Süt Kuzusu Projesi´ne 13 Temmuz gününden itibaren 14 günlük...

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni alım süreci nedeniyle Süt Kuzusu Projesi´ne 13 Temmuz gününden itibaren 14 günlük zorunlu bir mola verecek.

2012 yılının Eylül ayından bu yana miniklerin toplam 26 milyon 200 bin litre süt içmesini sağlayan proje, 27 Temmuz´da kaldığı yerden devam edecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi´nin Tire Süt Kooperatifi işbirliğiyle başarıyla yürüttüğü, 1-5 yaş arasındaki 115 bin çocuğun haftada 2 litre süt içmesini sağlayan ´Süt Kuzusu Projesi´, süt dağıtımında 14 günlük zorunlu mola verdi. Yılın ikinci altı aylık periyodunda çocuklara ulaştırılacak sütlerin alım süreci nedeniyle dağıtıma 13 Temmuz ile 27 Temmuz 2015 tarihleri arasında ara verilecek. Sütler, 27 Temmuz´dan itibaren çocukların evlerine götürülmeye başlanacak.

Çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlamak, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan üreticilerin desteklenmesi amacıyla Türkiye´de ´sözleşmeli üretim´ modelini uygulayan ilk yerel yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Süt Kuzusu Projesi´ne Tireli süt üreticilerinden temin ettiği sütlerle 2012 yılının Eylül ayında 40 bin çocukla başlatmıştı. 2015 Temmuz ayı itibariyle 115 bin çocuğa ulaşan proje kapsamında bugüne kadar 26 milyon 200 bin litre süt dağıtıldı.

Öte yandan konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı 'Süt dünyasında kuzular ve kurtlar' başlıklı yazısında 'Türkiye'de artan maliyetlere karşın 1 yıldır inek sütü üreticilerinin cebine giren çiğ sütün bedeli artmıyor' dedi.

Üreticilerin süt maliyetinin en az 1 lira olarak hesapladıklarını ve ve 1 lira 15 kuruşun üzerinde fiyat talep ettiklerini belirten Kaymakçı, 'Çiğ süt fiyatlarının Haziran sonunda zamlanması bekleniyordu. Ancak Ulusal Süt Konseyi´nde sanayici temsilcileri masayı terk ettiler. Sanayiciler ellerinde fazla miktarda stok bulunduğunu, süte olan talebin azaldığını ve gelecek altı ay için fiyatın düşürülmesi gerektiğini belirttiler. Üretici şaşkın. Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulusal Süt Konseyi, Et ve Süt Kurumu gibi bütün kurumlar inandırıcılığını yitirmiş durumda' dedi.

'Süt dünyasında kuzular ve kurtları bir araya getirmek olası mı?' diye soran Kaymakçı, şu önerilerde bulundu: 'Orta ve uzun dönemde çözüm, üreticilerin kooperatifleşerek sanayileşmesi ve kendilerinin gıda parakendeciliği konusunda adımlar atmasıdır. Bu bağlamda neler yapılmalıdır?

Kooperatif yasaları, tek bir yasaya indirgenmelidir. Tarımsal Kooperatif örgütlenme ile ilgili tek bir bakanlık sorumlu kılınmalı ve salt bir ürüne dayalı tarımsal kooperatifleşme olmamalıdır.

Kooperatiflere finans sağlayacak bir Kooperatifçilik Bankası Kurulmalıdır.

Tarımsal amaçlı kooperatiflere gelir için Çiftçi Kayıt Belgesi verme hakkı verilmeli, pazarladığı ürünlerde KDV yüzde 1'e düşürülmeli ve en az 10 yıl süreyle üst birlikleri olan birim kooperatiflere kurumlar vergisi muafiyeti sağlanmalıdır.

Tarımsal amaçlı kooperatifler, sanayici olmaları için ilçe ya da büyük belde/köy temelinde örgütlenmelidir. Kooperatifler, ilçe ve kent düzeyinde kendi ürünlerini pazarlayacak satış birimlerini kurmalıdırlar'

Bakmadan Geçme