Sendikadan Agrobay’ın açıklamasına cevap
Bergama Dikili arasında bulunan ve Bayburt Grup’a ait olan Agrobay Seracılık’ın işçilerinden bir kısmını işten çıkarması...
Bergama Dikili arasında bulunan ve Bayburt Grup'a ait olan Agrobay Seracılık'ın işçilerinden bir kısmını işten çıkarması tepkilere neden oldu. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük domates serası olduğu söylenen serada işçiler seraya giriş ve çıkışları kapatmış, promosyonlarına çöküldüğünü ve maaşların geç yattığını iddia etmişti.
Sera basın duyurusunda bulunmuştu
Yaptığı zorunlu basın duyurusunda sera yöneticileri Bayburt Grup'un Anayasa ve yasalarla tanınmış bütün hak ve özgürlüklere saygılı olduğunu, küçülmenin keyfi olmadığını ve domateslerde görülen bir hastalık nedeniyle küçülmenin zorunlu olduğunu, istihdamın korunması için başta önlem olarak işçilere ücretsiz izin teklifi götürüldüğünü ancak bir noktadan sonra küçülmeden başka bir çözüm kalmadığını belirtti.
Ayrıca şirket sera önünde tepki gösteren ve şirket dışından gelen kişilerin kim olduğunun bilinmediğini, provokatif eylemlerin gerçeği yansıtmadığını da vurguladı.
https://www.instagram.com/p/CwqLi1AM_wh/?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igshid=MzRlODBiNWFlZA==
Bir açıklama da sendikadan
Sera önünde eylemlere başlayan işçilere destek veren Tarım-SEN, şirketin açıklamasına karşı bir bildiri yayınladı. Sendikanın yayınladığı bildirinin metni ise şu şekilde;
'Türkiye'nin en büyük serası olmakla övünen Bayburt Gruba bağlı Agrobay Seracılık tazminatsız kapının önüne koyduğu işçilerin sorunlarını çözmek yerine, basına işçileri ve sendikamızı hedef alan bir açıklama yapmayı tercih etmiştir. Agrobay'ın yalanlarına cevabımızı aşağıda paylaşıyoruz.
Hiçbir işveren sendikal sebeple işçi işten attım demez, diyemez. Aylardır gizlilikle sürdürdüğümüz üyelik çalışması ücretsiz izin dayatması karşısında hızlanmış ve bundan yönetimin haberi olmuştur. Gerek işçilerin ağzını arayarak gerekse gözetim altında tuttukları işçilere baskı yaparak bilgi alan Agrobay yönetimi 'Nerden bileceğiz üyeleri?' gibi zavallı açıklamalarla safa yatmaya çalışmaktadır.
Agrobay yönetimi açıklamasında toplum ve halk sağlığını çokça önemsiyormuş gibi, Tobamovirüs önlemleri sebebiyle işçilere ücretsiz izin dayatmasını bir tür rica ve çözüm gibi ifade etmiştir. Yasa tanımazlara hatırlatalım. Ücretsiz izin işçinin onayı olmadan tek taraflı verilemez. İşçiler ücretsiz izne çıkmak istemediklerini ya tazminatlarını alıp çıkmak ya da ücretli olarak çalışmak istediklerini söylediğinde, zorla baskıyla 'Hayır ücretsiz izne çıkacaksınız' diyen yönetim, 'Tazminatını vermem' diyen yönetim şimdi 'ince' dillerle durumu manipüle etmektedir. Kadın işçileri 80°'de, klorların içinde, ölümüne ve bir dönem sigortasız çalıştıran Agrobay'ın sağlık vurgusu komiktir. İşçilerin sağlığını hiçe sayanlar virüs önlemini ancak krları düştüğü için alır, halkın sağlığını önemsedikleri için değil.
Sendika üyelik çalışması yapan 2 mühendisin işten atılması işçilerin sabrını taşıran son damla olmuştur. Yine hukuk tanımazlara anlatalım. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Anayasa ve diğer uluslararası antlaşmalar ile güvence altına alınmış bir temel haktır. Her vatandaş hiçbir izin alınmadan, eylemin anlam ifade ettiği yerde toplantı gösteri yürüyüşü yapma, düşünce ifade özgürlüğünü gerçekleştirme hakkına sahiptir. İşçilerin tepesine çöreklenip, çöp gibi kapının önüne koyup sonra da sessizlik telkin eden yönetim sorunun esas kaynadığıdır, provakatif eylemi kendileri yapmıştır.
Agrobay yönetimi, sendikamızı ve işçileri hedef göstermeyi bırakıp derhal işçilerin yasal hakkı olan tazminat ve içeride kalan tüm alacaklarını ödemeli, işten çıkış kodlarını işsizlik maaşı alacak şekilde düzenlemelidir. Diyalog yolu ile işçilerin taleplerinin çözümü için kapımız Agrobay yönetimine açıktır. Aksi takdirde sendikamız işçileri aşağılayıp haklarına çökmek isteyen her yaklaşımda fiili, meşru, hukuki yolları sonuna kadar kullanmaktadır, kullanacaktır. 'Ya saygın bir uzlaşma, ya da tavizsiz direniş!' son sözümüz budur.'
Agrobay'ın yalanlarına cevabımız
Utku Beycan