Sarmal

Poetika, ‘şiire dair her meseleyle uğraşan bir bilim alanı’ anlamına geliyor. Aslında sadece şiir değil, sanat...

Poetika, 'şiire dair her meseleyle uğraşan bir bilim alanı' anlamına geliyor. Aslında sadece şiir değil, sanat demek belki de daha doğru olur…

Ben de bu kelimeden yola çıkarak 'Koronatika' adı ile bir şiircik karaladım:

'Ölüm üçgeni sarmış dünyayı!

'Evde kal, daireni çiz' diyorlar.

Yüz metrekarede volta atıyoruz

Bu sarmalda şiir yazılmaz ki!'

Hapishanede tecrit hücresinde gibiyiz. Gerçekten de zor günler geçiriyoruz. Belki de ikiz yıl olarak adlandırılan 2020'nin 'milat' oluşturabilecek bir durumu var karşımızda. Akşamları geçiyoruz TV'nin karşısına, hangi ülkede kaç ölüm var onu dinliyoruz. Bir korku filminin içinde gibiyiz.

Milat, doğum demektir. Büyük değişimler yaratan önemli olaylar için 'milat oldu' deyimi kullanılır. Koronavirüs de sosyal yaşam adına önemli bir dönüm noktası yaratacak gibi görünüyor. Bence bundan sonra toplu yaşam alanlarına, temizliğe ve ilişkilere daha çok dikkat edilecek…

Şimdi biraz düşünme ve geleceğe doğru, doğru adımlar atma zamanı. Tabi insanlık adına ders alabilirsek. Örneğin, büyük ve gösterişli binalar yaparken bunların hastane olmasını tercih etmeliyiz. Örneğin, eğitim ve sağlığa ayrılan ödeneklerin artırılmasını tercih etmeliyiz gibi…

Belki de bir 'hapşuuu!' demek gerekiyordu…

**

Bu arada aslında ne kadar vurdumduymaz bir yaşam sürdüğümüzü de hatırlatmak gerekiyor. Örneğin, haberi gazetemizde de defalarca çıktı: Çevremizdeki arıtmasız atıklar, açıktan Küçük Menderes Nehri'ne dökülüyor.

Sadece bizim bölgemizdekiler mi? Hiç sanmıyorum…

Bir cezaevi yapılıyor ve atığı açıktan 3-4 kilometre yol aldıktan sonra Küçük Menderes Nehri'ne dökülüyor. Çevrede onca canlı var… Kaymakçı ve Çaylı'nın atık sorunu da yıllardan bu yana süregeliyor. Kim, neyi bekliyor anlamış değilim.

Yok Çin'den geliyormuş da falan filanmış…

Biz çok mu temiziz?

**

Kırık Tebeşir'e…

Soyadlarımızdan dolayı bizi birbirimize yakınlaştıranlar olurdu… Arada atıştığımız ve küsüştüğümüz dönemler de oldu ama zamanla birbirimizi daha iyi anladık…

Tmolos için Küçük Menderes'te sayfa yapmaya başladık ama sen, kendi bağımsız yolunu açmayı tercih ettin. Tmolos Edebiyat'ın 7'inci yılında 77'inci sayı için bir söyleşi yapmıştık. Bir yandan amansız hastalıkla mücadele ederken bir yandan da '100'üncü sayıya ulaşacağım' diyordun… Kim bilir, belki de hepimiz kendi dünyamızın kaptanlarıyız.

ÇYDD ve Tmolos Edebiyat Dergisi için çok emek harcadın. Seni ölüm sarmalı nedeniyle hak ettiğin gibi uğurlayamadık ama emeğinin üstüne emek konulması ve sürdürülmesi umuduyla rahat uyumanı diliyorum…

Yaşamak, bir varsın bir yoksun gibi…

**

Bu yazı, gazetemizin 25 Mart 2020 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

ÇYDD Ödemiş Şubesi olarak derneğimizin önceki 3 dönem başkanlığını yapan Ömer Akşahan'ı ölümünün ikinci yılında 30 Mart Çarşamba günü saat 20.30'da Otogar Nikah Salonu'nda anacağız.

 

Bakmadan Geçme