SANCI

Bazen insan çok şey yaşıyor üst üste ve duygu karmaşasına girebiliyor. Duygularını ifade etmekte de zorlanabiliyor haliyle. Bir yanı umudu beslerken bir yanı ümitsizliğe prim veriyor. Bir yanı acıyıp merhamet gösterirken karşısındakine diğer yanı kızıp paylamak istiyor. Bir tarafı duyguları ile hareket ederken diğer tarafta akli muhakemesi devreye girip çeldiriyor duygularını. Böyle ikilemlerle kararsız da kalabiliyor maalesef.

Ne yapacağını tam olarak kestirememek sancılı bir süreci başlatıyor böylece. 'En kötü karar kararsızlıktan iyidir' derler ya aynen öyle. Netleşinceye kadar düşünceler kemiriyor beynini insanın. Karar verdikten sonra da sükûn bulmayabiliyor. Bu defa da 'acaba doğru kararı mı verdim?' sorusu devreye giriyor. 'Acaba' demeye başladı mı bir kere zihin, arkası da geliyor. Şüphe tohumları sümbülleniveriyor hemen.

Zaman zaman da çevredekilerin fikrini sormakta çözümü arayabiliyor insan. Başka bir aklın bakışına ihtiyaç duyabiliyor. Bu yaklaşım işe yarasa da kişinin doğrudan kendi ile ilgili meselelerinde kararı yine kendisinin alması en doğrusu. Çünkü hangi kararın onu iyi hissettireceğini yine en iyi kendisi biliyor. Çok fazla kişiye fikir sorulduğunda farklı saptamalar ve yönlendirmeler çok daha fazla kafa karışıklığına da sebebiyet verebiliyor. Tabi danışılan kişi danışılan konuda işin erbabı ise o zaman durum değişir. Bu durumda sağduyulu davranıp söylenene göre hareket etmek en iyisi olabilir. Ama sadece öylesine söylenmiş sözler yönlendirmektense çıkmaza sokabiliyor insanı.

'Göz odur ki dağın ardını göre, akıl odur ki başa geleceği bile' demiş Yusuf Has Hacip. Demiş de her daim insan onu yapamıyor. Bazen basireti bağlanıyor, bazen ilgisi dağılıyor, bazen bilgisi yeterli gelmiyor. Bazen de algılayamıyor durumu ve sonuçta kalakalıyor.

Kararsızlık süreçleri hassas süreçler haliyle. İnsanı gergin yapabiliyor, belki biraz da sinirli. Biraz tedirgin, biraz da sabırsız. Bu süreçlerden sağlıklı çıkabilmek temennisi ile.

göğün mavisi ilişmiş kuşun kanadına

rüzgarın şarkısı şakımasına

karışmış zaman

karışmış mekan

karışmış sesler

karar anı

ne derdi babam olsa

ne derdi gençliğimdeki ben

nerede sorulan soruları cevaplayacaklar

nerede

hani sorulacak sorular

hayat uyanıyor karlar altından

yaprağını yeşertiyor asma

kırlangıç vakti

hangi dem

hangi mevsim

hani karar

kararan zamanda…