Sağlığın metalaşması/şeyleşmesi
Merhabalar sevgili okuyucular… Bugünkü yazım, öyle ya da böyle hayatınızda kötü ya da iyi bir şekilde...
Merhabalar sevgili okuyucular… Bugünkü yazım, öyle ya da böyle hayatınızda kötü ya da iyi bir şekilde yer edinmiş olan sağlık hizmetleri ve ona yönelik eleştiriler olacak olup ilginizi büyük oranda çekeceğini düşünüyorum. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, modernlikle birlikte büyük değişime girmiş olup modernliğin sağlık kurumu üzerinde nasıl etki ettiğini aile yapıları üzerinden görebiliriz. Şu anki dönemde sağlık kurumu denildiğinde akla ilk olarak ilaç şirketleri ve özellikle sigorta şirketleri gelmektedir. Bir x isimli sigorta şirketini düşünelim. İnsanlar, uzun ve huzurlu bir yaşam sürebilmek adına geleceklerine bu şirket vesilesi ile yatırım yaparlar. Sigorta şirketleri de bünyeye alınan paranın geri çekilmemesi için uğraşırlar. Doktorlar, ne kadar çok hizmete red yazarlarsa o kadar çok prim ve kariyer sahibi olmaktadırlar. Örneğin; bir mide ameliyatı yaptıracak olan hastayı düşünelim. Doktor, bu ameliyatı kabul ederse sigorta şirketi bundan zararlı çıkacaktır. Dolayısıyla bünyeye giren para tekrar geri çıkacaktır. Bu durumda doktor eğer red yazarsa o zaman para bünyede sabit kalacaktır. Öyle ki hastanın öldüğünü düşünün, o zaman o para tamamen sigorta şirketinin olacaktır. Bu, sizce hastaların bedenleri üzerinden onların hayatlarına yapılan bir muhasebe değil midir? İnsanların ölü bedenlerinden para kazanmak değil midir?
İlaç şirketlerini bir düşünelim. Aynı şekilde sigorta şirketlerinin sağlık hizmetlileriyle yapmış olduğu anlaşmanın aynını ilaç şirketleri yapmaktadır. Amaç, bol ve kesintisiz kazanç. Hasta gelir, muayene olur ve sonucunda doktor ona iyi gelecek ilaca ek olarak birçok ilaç daha yazar. Hasta iyileşmek umuduyla onlara para öder. Ama tabi hastalığın tedavi edilmesinden ziyade bu ek ilaçlar hastalığı iyileştirmez, onları daha da hasta eder. Böylelikle yeniden üretim sürecine girerler ve sistemin dişli çarklarında bedenleri mahvolur. Peki sorarım size, insanlık kalmış mıdır? Doktorlar, hemşireler vs. sağlık çalışanları, sigorta hizmetlerinde çalışanlar, ilaç şirketlerinde çalışanlar… Yani makinenin dişlileri/çarkları. Öyle ki içinde bulunulan sistem daha iyi işlemek adına, daha fazla daha fazla kazanmak uğruna, makine sisteminde ki çarklarına kulaklarını kapatmasını, ağzını açmamasını ve hatta gözlerini kapatmasını ister. Çünkü bu sistemde duygusallığa yer yoktur. Biraz duygusallık, makinenin işlevinin sekteye uğramasına ve bu sekmeye müteakiben paranın azalmasına neden olur. Sizin her kabulünüz, para kaybı demektir. Bu sistemde insan hayatına ve insan yaşantısına duyular duyarsızlaşır. Bir süre sonra yabancılaşma gerçekleşir ve insanları yürüyen sermaye olarak görmeye başlarlar. Ölü bedenlerinden artı değer kazanmak isterler.
Bu kapitalist sistem mantığı üzerine kurulu olan modernlik döneminin en çok ailelerdeki mevcut olan hasta insanlar üzerinde olumsuz etkisini görebiliyoruz. Sistem onlar üzerinden işler. Sağlık, artık sisteme hizmet eder ve meta gibi kullanılıp üst sınıfın zihinlerine hapsedilmiştir. Onların çıkarına ve yararına hizmet etmektedir. Sizce bu soğukluğa, donukluğa, insan hayatına yapılan katı muhasebeye bir son verilmesi gerekmez mi?