Pencere…
“Bu dünyada bir nesneye / Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere / Gök ekini biçmiş...
'Bu dünyada bir nesneye / Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere / Gök ekini biçmiş gibi'
Haktan, hukuktan, emekten, iyi ve doğrudan yana mücadele ederken canları kıyılanlara…
***
'Olayların Ardındaki Gerçek' ve 'Şeytanın Gör Dediği'… Yanlış hatırlamıyorsam her ikisi de gazetede köşe adı idi. İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Hasan Pulur…
Görüneni veya gösterilmek isteneni değil de olayların perde arkasını merak etmek…
24 Ocak tarihi, Cumhuriyet Gazetesi'nin önemli gazeteci yazarlarından Uğur Mumcu'nun katledildiği günün tarihidir.
Türkiye tarihi, pusu kurularak öldürülen çok sayıda gazeteci, bilim ve siyaset adamının adı ile doludur. Belki de özellikle 70'lerden sonra başlayan bu cinayetlerin çoğunluğu; emekten, haklıdan ve doğrudan yana olan kişilerden oluşur. İktidarı ve sermayeyi ölesiye savunan yazarların, bilim insanlarının ve siyasetçilerin öldürüldüğüne pek tanık olmamışızdır ve çoğunun ölümünün üstünden nedense sır perdesi kaldırılmamıştır. Fail-i meçhul yani 'yapanı belli değil' denip hikayeleri, tozlu dava dosyalarının arasına atılmıştır.
Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Musa Anter, Turan Dursun, Hrant Dink…
Egemenler, yazılanlardan hoşnut olmamışlardır…
Çünkü bunlar, önlerine tutulan fenerin peşinden gitmeyip şeytanın gör dediğine takılmışlardır…
Azmettirenlere ve katillerine en büyük ceza, onları unutmamak ve onların mücadelelerini sürdürmektir…
**
Koca koca yollar ve köprüler yapıyoruz; üstünden gelip geçelim, varmak istediğimiz yere daha çabuk varalım diye…
Ama hem bindiğimiz araçlar dışarıdan, hem de kullandığımız petrol…
Hatta büyük projelerin çoğu, dış ortaklı ve dış destekli… Ve geçme garantili…
'Olsun!' diyoruz… 'Yol medeniyettir!'
Hal böyle iken bir de bindiğimiz son model araçların göstergelerindeki hızı yapamıyoruz…
Daha önce yazdım; ara sıra değil, çoğunlukla kullandığımız yollarımızda hız sınırları belli: 50, 70, 90… Yanılır, sınırı aşarsan hop radar! Yaz 280 TL…
Kimse üstüne alınmasın diyeceğim ama herkes üstüne alınsın: Modelli araçlarımızı ova yollarımızda da kullanamıyoruz çünkü kışın çamur, yazın toz içinde…
Şehir içlerinde de sanki sörf yapıyoruz. Kasisler, kazılmış ve üstü gelişigüzel yamanmış kilit taşlar…
Şeytan diyor ki 'herkes jip kullansın'. Hız sınırını aşmaz, ova yollarında sıkıntı çıkarmaz, şehir içindeki eğri büğrü kilit taşlardan da eski yaylılar gibi yoluna devam eder.
Şeytanın gör dediğine dikkat kesilmeliyiz…
Memleket bizim… Onun suçu, bunun suçu veya onun işi, bunun işi demeden sorunları hep birlikte çözmeye çalışmalıyız…
'İzindeyiz, unutmadık' yerine nasıl bir Türkiye istedilerse imar ve inşa etmek için elimizden geleni yapmalıyız…
Bir ara o gün okumazsam kendimde bir eksiklik hissettiğim İlhan Selçuk da 'Pencere' başlıklı köşesinden böyle seslenirdi sanırsam…
Anıları ışık olsun…