'Patateste ithalat, üreticiye darbe vurur'

Ödemişli patates üreticileri, patates fiyatlarındaki artış üzerine gerçekleştirilen tartışmaların yanlış yönde yapıldığını belirterek ithalatın çözüm getirmeyeceğini...

Ödemişli patates üreticileri, patates fiyatlarındaki artış üzerine gerçekleştirilen tartışmaların yanlış yönde yapıldığını belirterek ithalatın çözüm getirmeyeceğini söylediler. 25 yıldır patates üretimi yaptığını belirten İdris Özer (50), Ödemiş'teki patates fiyatlarının sezonun sonuna doğru tavan yaptığını fakat bundan küçük üreticinin yararlanamadığını söyledi.  

 

Özer, basında yapılan tartışmaların gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları söyledi: 'Fiyat ve depolama konusunda çeşitli iddialar var. Bu yıl verim, üçte bir oranında düşük. Tohum ve diğer girdi maliyetleri yüksek. Yılların istikrarsız fiyatlarından dolayı üretici patatesten uzaklaştı.  Üretim azaldı. Verim de azaldı. Geçtiğimiz yıl aldığımız verimi bu yıl alamadık. Fiyatlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da arz talep meselesi. Basında patatesin depolandığı ve spekülasyon yapıldığı iddia ediliyor. Yaz patatesinde depolama imkanı yoktur. Soğuk hava depolarımız yeterli olmadığı için depolama olanakları zayıftır. O da büyük bir maliyettir. Ödemiş'te üretim, bu yıl üçte bir oranında azaldı. Bana göre yılların birikimi patatesteki sonuçtur. Burada küçük üreticinin para kazandığını söyleyemeyiz. Memnuniyet, ancak %5 oranındadır.'
 

'Türkiye'de tüketim az'

 

Ödemişli ilaç ve tohum bayii, ziraat mühendisi Özkan Akgün de ithalatın Türk çiftçisine darbe vuracağını belirterek, 'Patateste üretici endeksli çözüm üretilmelidir' dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Ödemiş Temsilcisi olan Özkan Akgün, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: 'Türkiye'de kişi başı tüketim, 35-40 kilogram civarındadır. Oysa Avrupa'da kişi başı tüketim 150 kilogram civarındadır. Bu yıl fiyatların artmasıyla beraber Türkiye'de zaten düşük olan kişi başı tüketim, daha da aşağı inecektir. Bu da arz ve talebin bozulmasına yani daha önceki yıllarda defalarca yaşandığı devam eden fiyat dengesizliklerine yol açacaktır.

Şimdi bir hesap yapalım: Normal koşullarda Türkiye, yaklaşık 2 milyon dekar civarı patates ekim alanına sahip ve 6.000.000 ton civarında patates üretimi vardı. 3.000.000 ton civarında da tüketim vardı. Aylıkta 250 bin ton civarında tüketimden bahsediyorduk. Belli aylarda artıyor, belli aylarda azalıyor. Ancak son üç yılki bu senaryoyu daha önceki üç yıllarda da 2010, 2011, 2013 ve 2014'te de yaşadık. Hatırlayın üç yıl önce, altı yıl önce gene patatesin 5 lira olduğunu…
 

'Spekülasyon haberleri doğru değil'
 

Yani gene aynı şeyleri yaşıyoruz, önemli bir farkla: O da bugün yaşadığımızın spekülasyon sözleriyle ya da stokçuluk ile alakası olmadığı… Bu noktada tek tük kötü niyetli stok yapanlar olabilir. Ancak bunlar, bu denli kontrolsüz gitmesine yol açamazlar. Çünkü patates, hacimli bir üründür ve stok çok kolay değildir. Özellikle turfanda, erkenci ürün patatesler stoklanamazlar. 15-20 günde çürürler, pazar değerlerini kaybederler. Ancak ana ürün dediğimiz, Eylül-Ekim-Kasım aylarında hasat edilen patatesler depolanabilir. Şu an hasat edilen Adana ve Ödemiş patatesleri, depo koşulları ne kadar uygun hale getirilirse getirilsin depolanamaz. O yüzden stoklama üzerinden spekülasyon söylentisinden teşhis koymak çok yanlıştır… Teşhis, yıllardır doğru yapılamadığı için tedavisi de yapılamadı…

 

'İthalat çözüm olamaz'
 

Türkiye'de 2 milyon dekar patates ekim alanı olduğunu söylemiştim.  Ancak son iki üç yıldır %60-%70 azalmayla ekim alanı 800 bin dekara geriledi. Üretim de yıllık 1.5-2 milyon ton civarında öngörülüyor.  Ülkenin yıllık 3.000.000 ton tüketimini düşünürsek 1.000.000 tonu açığı çıkıyor. Aylara böldüğümüzde her ay 100 bin ton patates ihtiyacımız var demektir.  Yani biz, 100 bin ton patatesi şimdi yurtdışından ithal edeceğiz. Döviz kurlarının bu kadar yükseldiği,  tarımsal cari açığın arttığı, ülkenin cari açığının arttığı bu dönemde.  İnsan beslemesinin stratejik ürün olan patatesin ithal edilmesi, ülke ekonomisine, ülke insanına, üreticisine, yatırımcısına ciddi zarar verir. Patates ithal etmek, Türk patates üretimi ve tüketimi için doğru tedavi değildir. Bilakis yerli ve milli üretim ve tüketimin ayağına kurşun sıkmaktır.
 

'2008'de çıkan yönetmelik çözüm değil'
 

Bir de, 2008 yılında çıkmış olan 'Ticari patateslerin izlenebilirliği' yönetmeliği var. Henüz uygulanmayan bu yönetmeliğe göre patates ekilen tarlaya iki yıl yumrulu bitki ekilemeyecek. Havza bazlı destekte sözde patates desteklenen bitki ekimi yapılan bölgelerde. Ama yönetmeliğe uymak şartı ile. Sözde istikrar getirmesi için çıkarılan bu yönetmelik, uygulandığı takdirde zaten az olan üretimi 500 bin ton seviyesine indirir. Bu durumda zaten devlet desteği alamayan patates üretiminde makas daha da açılır. Özellikle küçük ve orta düzeydeki üreticinin üretim yapması, daha da imkansızlaşır.'

 

Haber: Selim Şahan

Bakmadan Geçme