Ödemiş'te Babadan Oğula Bir Kumaş Dükkanı 'Esat Manifatura'
Ödemiş'in en eski kumaş dükkânlarından biri olan Esat Manifatura yıllardır kumaşçılık geleneğini yaşatan mekânlardan biri.
İkinci kuşak işletmeci Necil Bey, Babasından kendisine bir emanet olarak gördüğü bu dükkanı işletmeye devam ediyor. Kumaşçılığın geçmişini, bugününü ve kendi hikayesini ise Tv9'a verdiği röportaj ile şöyle anlattı:
'1966 yılında Ödemiş'te doğdum. Liseden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme bölümüne başladım. Dört yıllık bir okuldu ama ikinci sınıfta bırakmak zorunda kaldım. Abim de İktisat bölümünün dördüncü sınıfındayken aynı kararı verdi. Babamızın isteğiyle okuldan ayrılıp dükkanın başına geçtik. Bir süre sonra babamız vefat etti ve işleri tamamen devraldık.
Manifaturacılığı elimizden geldiğince sürdürmeye çalıştık, ancak bugün artık bu mesleğin son temsilcileri olarak ayakta kalmaya çalışıyoruz. Çırak yetişmemesi nedeniyle tezghlar kapanıyor, fiyatlar yükseliyor. Hazır giyim ile kumaş arasındaki fiyat farkı açıldıkça, insanlar diktirmek yerine hazır ürünlere yöneliyor. Eskiden on gömlek, beş pantolon satarken şimdi bu oran yüzde ona düştü. Kumaş fabrikalarının çoğu kapandı, yerli üretim yok denecek kadar azaldı. Manifaturacı olarak ayakta kalmak için sadece kumaş satışı yetmiyor; perde, ev tekstili ve terzi malzemeleri gibi yan ürünlerle işi çeşitlendirmek gerekiyor.
Bir zamanlar Türkiye'de pamuk üretimi güçlüydü, iplikler tamamen pamuktandı. Gurbetçiler bile 'koton, koton' diye yerli üretimi tercih ederdi. Ancak pamuk üretiminin azalmasıyla iplikler polyester ağırlıklı hale geldi. Bu da kaliteyi düşürdü. Eski kumaşların dayanıklılığı ve kalitesi artık yok. Üretimin değişmesiyle birlikte satışlar da düştü.
Bugün bu işe yeni başlayacak birinin ciddi bir sermayeye ihtiyacı var. Eskiden manifaturacılar en az yüzde 50-60 krla satış yapardı. Şimdi ise düşük kr marjlarıyla ancak çay kahve parasını çıkarabiliyoruz. Büyük şehirlerde durum biraz daha farklı olabilir. Örneğin İzmir'in Kemeraltı Çarşısı gibi nüfusun yoğun olduğu yerlerde satış döngüsü hızlıdır. Ancak küçük şehirlerde müşteri kitlesi bellidir ve yıllardır aynı insanlara satış yaparsınız. Bizim 30-40 yıllık müşterilerimiz var. Babadan kalma bir güven ilişkisi var.
Eskiden mahalle bakkallarında olduğu gibi, manifaturacılar da müşterilerine veresiye yazardı. İnsanlar durumu olduğunda öderdi. Biz hl bu geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. Ancak alışveriş kültürü değişti, AVM'ler ve büyük markalar küçük esnafı zor durumda bıraktı. Geleneksel manifaturacılık artık eski günlerini arıyor.