Ödemiş Anadolu’ya kutlama

Türk Dili ve Edebiyatı dersleri, başta tarih dersi olmak üzere diğer birçok dersle doğrudan bağlantılı sosyal ağırlıklı derslerin merkezinde yer alan 'ana' derstir.

Zaman zaman arkadaşlarla, bu dersin işlenişi, öğrencilerin seviyesi ve araç gereçler üstüne konuşur tartışırız. Genel olarak, Türkiye'de yabancı dil ile Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin yanlış program üzerinden yürütüldüğüne inanırım.

Nedenini de açıklamak gerekirse, sokakta rastgele karşılaştığımız biri gayet güzel Türkçe konuşabilir fakat dil bilgisi kurallarını bilmeyebilir. Öyleyse, dil eğitiminde gramerden önce pratik konuşma gelmelidir. Bu da dinleme, okuma ve konuşma ile gerçekleşebilecek bir süreçtir.

Örneğin, orta ve lise eğitiminde 8 yıl İngilizce 'öğrenen' bir çocuk, İngilizce konuşan bir turist ile karşılaştığında ardı ardına 2-3 cümle kuramaz! Burada bir yanlışlık olmalıdır.

Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde de benzer bir durum söz konusudur. Hayatında bir roman ile şiir kitabı okumamış bir öğrenci ile roman ve şiirin özelliklerini ezberleriz! Oysa bu ders de okuma ve anlatmaya dayalı olmalıdır.

Ben bu yüzden, örneğin Milli Mücadele dönemi edebiyatı ile ilgili derslerde öncelikle tarih anlatır, öğrencilerden de 'Hocam, dersimiz edebiyat mı yoksa tarih mi?' şeklinde tepki alırım.

Örneğin, İzmir ve İstanbul'un işgalini, Ödemiş'in işgalini, bu işgalin ne kadar sürdüğünü, 15 ve 19 Mayıs, 3 ve 9 Eylül, 23 Nisan ve 29 Ekim gibi tarihlerin anlamlarını bilmeden bu dönem edebiyatının da kavranamayacağına inanırım.

Dün 19 Mayıs idi. 19 Mayıs tarihinin Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda sembolik bir önemi vardır.

Bu tarihte büyük bir savaş kazanmamışız. Bu tarih, dünya tarihini etkileyen 1 Eylül gibi çok önemli bir tarih değildir.19 Mayıs, ülkenin kurtuluşu için Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Samsun'a ayak bastığı günün yıldönümüdür.

Atatürk ve yakınları hakkında bir takım 'talihsiz' hakaretlerin ardı ardına geldiği günlerin ardından kutladığımız 19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarından, bu günün anısına gençlere armağan edilen bir bayram günüdür.

Dün 19 Mayıs idi…

Sabah evde kahvaltı ederken FOX TV'de haber izliyorum. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Ödemiş Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan bir kısa film ekranlara çıktı.

'Gençliğin Atatürk'e Cevabı' metnini kısa film haline getiren 'Tatlı Hayat' tiyatro oyunun oyuncuları olan öğrenciler, her cümleyi farklı meslek grupları ile farklı mekanlarda çekmişlerdi.

Filmin hazırlanmasında emeği geçen başta okul idaresi olmak üzere ilgili öğretmen ve öğrencileri bütün kalbimle kutluyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse, böyle bir çalışmanın, 1 Haziran'da işgal kuvvetlerine 'ilkkurşun' sıkmış bir ilçeden çıkması beni ayrıca duygulandırdı.

Kuvayı Milliye'nin öncülü Yiğit Ordusu'nun oluşmaya başladığı, büyük acıların yaşandığı bir coğrafyada, yeniden benzer acıların yaşanmaması için geçmişi unutmamak ama geçmişe de takılmamak gerekir.

Mustafa Kemal Atatürk, 'Benim doğum günüm 19 Mayıs'tır' demiş…

19 Mayıs, Anadolu'da bağımsızlık, demokrasi ve halk iradesinin geliştirilmesi açısından bir mihenk taşıdır. Bugün bize düşen bu taşın gerisine düşmek değil daha da ilerisini hedeflemektir.

İnsan hakları, demokrasi ve düşüncelere saygı; temel ilkelerimiz olmalı ulus/millet iradesini yaşadığımız topraklarda hakim kılmalıyız.

Ödemiş Anadolu Lisesi yönetici, öğretmen ve öğrencilerini yeniden kutlarım.

**

Birkaç sayıdır yazıyorum: 1 Haziran, bölgemiz açısından önemli bir yerel tarihtir. Baha göre bu tarih, günün anlamına uygun olarak aynı günde kutlanmalıdır… Önceki yıllarda Mayıs ayının son pazarı yapılan bu etkinlikler bu yıl, sanıyorum Ramazan dolayısıyla bir önceki pazara (21 Mayıs) alınmış. Bence Razaman ayı bu tür etkinlikler için engelleyici bir etken değildir.

İlkkurşun bayramı, 1 Haziran'da kutlanmalıdır…

Öte yandan her yıl Haziran ayının ortalarında yapılan Bademli Fidancılık ve Kiraz festivali de yine Ramazan dolayısıyla 20-25 gün önceye çekilmiş.

Henüz kiraz da piyasaya çıkmamışken!