ÖDEMİŞ 3 EYLÜL YİBODA FARKINDALIK SEMİNERİ

'Engelli de normal insandır'

9 Eylül Buca Eğitim Fakültesi öğretmenlerinden Yardımcı Doçent Dolunay Sarıca, Üç Eylül Yatılı Okulu toplantı salonunda 8. Sınıf öğrencilerine seminer verdi. Engellilere 'bizimkiler' diyen Sarıca, 10-16 Mayıs Engelliler haftasıyla ilgili bilgiler verip,  engellilere nasıl farklı bakıldığını anlattı.

Sarıca şunları söyledi:

'Buradan içeriye 250 kilo bir insan girdiğinde ne düşünürdünüz? İnsanlar daha önce böyle bir şey görmediği için farklı bakış açısına sahiptirler. Direk olarak farklı düşünüp farklı yorumlarlar. Başka bir insan girdiğini varsayalım ki boyu 1.30 cm, ilk olarak düşüneceğimiz şey cüce, zayıf, tipsiz vb. şeyler düşünürüz. Onlarla direk alay etme duygusu ön plandadır. Onların bizlerden hiçbir farkı yoktur. Varsayalım ki içeriye 1.70 boyunda normal bir insan girdiği zaman onunla ilgili hiçbir şey düşünmeyiz çünkü o normal bir insandır. Sıradan ve normaldir. İçeriye giren kilolu, zayıf, engelli bir birey olsaydı, biz ona farklı bakış açısıyla bakıp onunla dalga geçip, farklı düşünüp ona yardım etmeyiz. Herkes aynı olsaydı. Sınavda herkes aynı notu alırdı. Biz insanoğlu olarak ortalamayı severiz. Mesela çok güzel bir bayan, çirkin kişiler, zeki öğrenciler, çalışkanlar, tembeller her zaman dikkat çeker. Ortalama insanlar hiç dikkat çekmez. Özürlü öğrencilere farklı bakış açımız bu yüzdendir. Onlar farklı oldukları için dikkat çeker. İnsanlar ortalama insanlara alıştıkları için hep farklı düşünürler.'

'GÖRME ENGELLİ BİR KİŞİ NEDEN DİKKAT ÇEKER?'

 'Çünkü görme engelli insan ortalamanın altındadır. Yani az gördüğümüz bu engelli insanların çoğunlukta olduğunu varsayalım, o zaman bizim düşüncelerimiz, duygularımız ağır basıp bizler farklı bir birey olarak düşünülecektik. Az bulunan şeyler bizlere garip ve ilginç gelir. Belki de bizim toplumumuz onları dışladıkları için farklı okulda okuyorlar. Engellilerin başka okullarda olmasının nedeni aslında bizlere hakaret, aslında onlara hakaret! Çünkü onlar da bizim gibi düşünüp, aynı zekya sahiptirler.

Normal bir insan düşünelim 5 duyu organını kullanıyor. Bizler duyu organlarımızın bazılarını iyi şekilde kullanırız. Engelliler ise duyu organlarının bazıları ağır basar. Ben işitsel bir insan olduğumu fark ettim. Ben dinlemeyi severim. Her insan farklıdır. Herkes aynı notu alsaydı herkes aynı olurdu.

Biraz da engellilere farklı bakmayıp onlarla vakit geçirirseniz, onların bizlerden farklı olmadığını göreceksiniz. Düşünceler yavaş yavaş değişir. Bizler farklı ailelerdeniz. Bizlerin aileleri engelli ailelerinden hiçbir farkları yoktur. Bizler eskiden beri farklı düşünmeyip onların bizlerden farklı olmadıklarını anlasaydık. Engelliler ve aileleri bizlerle beraber iyi bir toplum kurabileceklerdi.

Örneğin normal bir çocuk mutfaktan dolap içinden çikolata alıp yedi. Bir görme engelli bir çocuk aynı şekilde dolaptan çikolatayı alıp yediği zaman ne fark var.

Görme engelli bir çocuğun daha çok duyu organları gelişmiştir. Normal bir birey olmadığı için değil farklı düşündüğümüz için bizlere farklı geliyor. Artık farklı düşünmeyip eve gittiğimizde iyi bir şekilde düşünüp herkesi aynı görmeliyiz. Ben üniversitedeyken benim arkadaşlarım engelliydi ve bizlerden daha çok akıllıydılar. Engelli çok arkadaşım oldu. Avukat, doktor, memur, bankacı ve hkim arkadaşım oldu. Onlar bizler gibiler, artık farklı düşünmeyip benimsememiz gerekiyor. Bizi biz yapan şey sadece ismimizdir. Onlar bizler gibi her işi yapabilirler. Sadece onlara güvenip onların güvenlerini kazanalım.'

Sarıca, öğrencilerin sorularını yanıtlayıp konuşmayı bitirdi.

Nihat Çakıroğlu