Oda seçimleri

Kısaca STK olarak adlandırılan 'sivil toplum kuruluşları' bildiğiniz gibi farklı kategorilerde sınıflandırılabilir. Sendikalar, vakıflar, dernekler, barolar...

Kısaca STK olarak adlandırılan 'sivil toplum kuruluşları' bildiğiniz gibi farklı kategorilerde sınıflandırılabilir. Sendikalar, vakıflar, dernekler, barolar ve odalar bunlardan benim ilk aklıma gelenler. Her birinin diğerinden farklı bir yapısı ve yönetmeliği var.

Ortak özellikleri devletten bağımsız olmaları ve üye desteği ile ayakta kalabilmeleri.

Bunlara Demokratik Kitle Örgütleri (DKÖ) de deniliyor. Demokratik deniliyor ama ne kadar demokratik yöntemlerle yönetiliyorlar tartışmalıdır. Bu konuyu şimdilik geçelim.

Genel anlamda 'oda' denilince 'Meslek ahlakını, disiplini ve dayanışmayı korumak ve geliştirmek, ticaret ve sanayinin kamu yararına uygun olarak gelişmesine çalışmak' gibi ana amaçlar akla geliyor. Üyeleri arasında birlik ve dayanışmayı geliştirmek de önemli amaçları arasında yer alıyor.

Oda deyince şunlar da akla geliyor:

'Ticaret ve sanayiyi ilgilendiren bilgi ve haberleri derleyerek ilgililere ulaştırmak, ilgili kanunlar çerçevesinde resmî makamlarca istenecek bilgileri vermek ve özellikle üyelerinin mesleklerini icrada ihtiyaç duyabilecekleri her çeşit bilgiyi, başvuruları durumunda kendilerine vermek veya bunların elde edilmesini kolaylaştırmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol gösterecek girişimlerde bulunmak, bu konularda gerekli alt yapıyı kurmak ve işletmek'.

Amaçlar konusunda birkaç internet sitesinde gezinti yaptım. Hepsi de hemen hemen bildiğimiz ve olması gereken çalışmalar.

Bu çalışmaların ne kadarı yapılıyor ne kadarı yapılmıyor elbette ki üyelerini ilgilendiriyor. Üyelerin sorgulama hakkı her zaman olmalı. Peki, sorgulayabiliyor mu bu da başka bir soru tabii!

Bir de başkanlarla yönetim kurulu üyelerinin aldıkları maaşlarla oturum hakları.

Oda başkanları benim bildiğim kadarı ile 500 üyeye kadar olanlar bir asgari ücret alma hakkına sahipler. Artan her beş yüz üye için yeni bir asgari ücret ekleniyor. Örneğin bir odanın 2000'e yakın üyesi varsa başkanı da dört asgari ücret toplamı kadar maaş alıyor. 200'in üstüne çıkarsa 5 asgari ücret. Böyle gidiyor…

Maaşın yanı sıra başkanın temsil etme yetkisi içinde araç, iletişim ve yemek giderleri de ilgili meslek odası tarafından karşılanıyor.

Üye aidatları konusunda ayrıntılı bir araştırmam yok ama sanıyorum her odanın farklı bir aidat tutarı var.

Şöyle özetleyebiliriz: Bir esnaf, ilgili olduğu bir odaya üye oluyor ve odanın üyelere sağladığı kolaylıklardan yararlanıyor ve yöneticilerine de kendi bilgisi dahilinde maaş ödemesi yapılıyor.

Benim burada bir itirazım var. O da şu: Bu tür örgütlenmelerde üyeliğin de isteğe bağlı olması gerektiğine inanıyorum. Yani bir esnaf, zorunlu olarak bir odaya üye olmak durumunda bırakılmamalı. Örneğin sendikalarda böyle bir zorunluluk yok. Fakat doğruyu söylemek gerekirse üyeliğin getirdiği bazı avantajlar da olmalı.

Şimdi bunları da geçelim.

Daha önce yazacaktım ama Pazar günü yapılan Demirciler Odası seçiminin de sona ermesini bekledim. Sanıyorum Ödemiş'te sadece Kuyumcular Odasının seçimleri kaldı. O da bildiğim kadarı ile bu hafta sonu yapılacak.

'Sendikaların siyaset ile uğraşmaması gerektiği' yaygın bir görüş. Daha doğrusu iktidarlar böyle ister. Bana göre bu mümkün değildir çünkü çalışanların sorunları siyasetten ayrı veya uzak değildir.

Odaların siyasetten uzak olması gerektiğini söylerseniz buna kısmen katılırım çünkü odaların ilk amacı üyelerinin birlik ve dayanışmasını güçlendirmektir. Burada siyasetten öte meslek dayanışması öne çıkmalıdır.

Oda yönetimlerinde bulunan kişilerin siyasete ilgisiz olmalarını beklemek de bir hayaldir. Herkesin bir siyasi görüşü ve eğilimi, hatta desteklediği partisi vardır. Bunlar normaldir. Fakat üyeleri arasında siyasi fark gözetmesi yanlıştır.

**

İlçemizdeki oda seçimleri hemen hemen bitti dedik. Seçimleri kazananları ben de tebrik ediyor, üyelerinin birlik ve dayanışmasını güçlendirmek için vadettikleri projelerini hayata geçirmelerini bekliyorum. Yoksa görev süresi içinde önceki yönetimin yaptıklarından başka bir şey yapmayacak sadece maşlarını alacaklarsa üye ister istemez bunu sorgulayacaktır. Sorgulamalıdır da… Sorgulayamıyorsa ortada bir yanlışlık var demektir.

Burada şeffaflık konusu karşımıza geliyor. İsteyen her üye, oda harcamaları ile ilgili bilgi talep edebilmelidir. Odalar, aylık bültenlerle yapılan harcamaları üyeleri ile paylaşmalıdır.

O zaman 'hadi hayırlı işler' diyelim…

Bakmadan Geçme