Nerede boşluk, orada çöplük
Bugün biraz fotoğraflarla anlatacağım. Genelde yazılarımı tek fotoğrafla zenginleştirmeyi tercih ediyorum ama bu kez biraz bol...
Bugün biraz fotoğraflarla anlatacağım. Genelde yazılarımı tek fotoğrafla zenginleştirmeyi tercih ediyorum ama bu kez biraz bol kepçe fotoğraf kullanacağım.
Büyük fotoğraf, Birgi Deresi'nden: Ödemiş'ten Birgi'ye varmadan, ipek mağazalarının karşısından İrimağzı yoluna sapıyorsunuz. Köprüden geçerken sağa doğru yani güneye doğru bakarsanız hala temizlenmedi ise bu feci fotoğrafı görürsünüz. Fotoğraf hiç de sevimli değil. Kim dökmüş, ne zaman dökmüş o da belli değil. Ben, bu yazıyla filanca yapmış deme derdinde de değilim. Ama orada bir çöp yığını var ve bir an önce temizlenmesi gerekiyor. Birgi tarihi bir kent, İrimağzı da ovamızın kaliteli incir üretimi ile ünlü bir mevkii. Yakışıyor mu?
**
İkinci fotoğrafımız ilçe merkezimizden. Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası'nın batısındaki parkın kaldırımından. Yazıdan da anlaşılabileceği gibi, 'Cuma günü buraya park etmeyin' uyarısı var. Çünkü ertesi günü burada pazar kurulacak. Peki vatandaş ne yapmış? Elinde avucunda ne varsa levhanın altına usuldan bırakıvermiş. Çöplük yok mu? Tabii ki var! En fazla 50 metre ötede. 50 metre daha elde taşımak varken bulmuş bir boşluk, atıvermiş elindekini gizlice.
**
Üçüncü fotoğrafımız da Hamdibey Camii'nin önündeki kütüphanenin kuzeyindeki kaldırım. Belli ki o bölgede bir ağacın canına kıyılmış. Hem de köküne yakın bir yerden kesilmiş. Cami avlusundan mı yoksa yakın bir kaldırımdan mı bilemiyorum. Niçin kıyıldığından da bilgim yok. Kurumuş desek dallar daha yemyeşil. Acaba yeni bir bina inşaatının önünde engel oluyor gerekçesi ile mi beline balta vurulmuş onu da bilemiyorum. Ama kıyılmış işte. Atalar, 'Yaş kesen baş keser' demiş ama o zamanmış!
**
Dördüncü fotoğrafımız da Ödemiş Devlet Hastanesi güneyindeki Anadolu Caddesi'nden. Meşhur ıhlamur ağaçlı caddeden. Farkındaysanız caddedeki ıhlamur ağaçları, bir bir eksilmeye başladı. Birileri bunları kesiyor ama yerlerine de yenileri dikilmiyor. Oysa ıhlamurlar, hem gölge yapıyor hem çiçekleri çayı için toplanıyor hem de çevreye güzel bir koku yayıyor. Kim kıymak istesin ki bu ağaçlara? Hadi çürüdü desek 'acaba' diyeceğim.
Kim kesiyor, kim döküyor?
Bilen gören var mı?
Bilirsiniz, Konfüçyus 'Herkes evinin önünü süpürürse, bütün şehir temiz oIur' demiş. MevIana da 'Misafir geIecekmiş gibi evini, öIüm geIecekmiş gibi kaIbini temiz tut' demiş. Din ve imanı geçtik, sağlık için…
İlkokul çocuklarına söyler gibi: 'Ağacı sevelim, çevremizi temiz tutalım.'
Bu dünya geçmiş, hal ve geleceğin…