Maltepe Üniversitesi’nde yedi renkli mezun sevinci

yenikiraz.com'dan Turgay Kılıç'ın haberine göre Maltepe Üniversitesi mezuniyet töreni düzenledi ve her bölümden öğrenciler topluca platforma çıkarak temsili diplomalarını aldılar. Son olarak Sosyal Hizmet Bölümü Mezunu öğrencileri sahneye çıktı ve sahneden inmeden önce mezun öğrenci Aslı Şahin, elindeki LGBTİQ+ bayrağını açarak çığlıklar içinde gelen alkışları karşıladı. O esnada ona cinsel organını göstermeye çalışan ve el hareketiyle Şahin'e karşılık veren bir çocuğun tepkisiyle karşılaştı. Uzmanlık unvanı da alan Şahin, bu tepkilere sadece elindeki bayrağı sallayarak karşılık verdi.

Sorularımıza yanıt veren Şahin, 4 yıl boyunca okulda LGBTİQ+ların var olduğunu gösteren mücadelesinden bahsetti. Eğitim hayatınca kapsayıcı dil ve eğitimin önünü açmanın yolunu aktararak, 'Müfredatta yer almayan LGBTİQ+'ları müfredatta olmamasına karşın bir şekilde müfredata almaya çalışan kişi oldum. Dört yıl boyunca işlenen derslerde ve hocaların da kapsayıcı bir dille bu dersleri işlemesini sağlamaya gayret ettim. Bu konuda hak savunuculuğunu yapan bir yerde bulundum' dedi.

Zorlandığı zamanlar olduğu gibi bazı hocalarının desteğini aldığının altını çizen Şahin, 'Hocalarımın LGBTİQ+ konuları içinde iletişimde kalalım dediler. İleride bu konuda seminer dahil verebileceğimi söylediler. Okulda hocalarımdan duyduğum, okul bölüm başkanı dahil herkesin bu konuda bana saygı duyduğuydu. Bölüm başkanım kendimi ifade etmemde sakınca bulmadı' dedi.

Mezuniyet hazırlığında bayrağı açmak istediğini ve bunu büyük bir heyecanla dile getiren Şahin, mezuniyete dahil katılmak istemediğini düşünmüştü. Aslı'yı asıl cesaretlendiren ise Uşak Üniversitesi öğrencilerinden Melisa Caymaz'ın LGBTİQ+ bayrağı açmasıydı. Bu sebeple mezuniyete büyük bir heyecanla katılmak istediğini, elinde tuttuğu LGBTİQ+ bayrağıyla platforma çıktığını aktardı.

Ailesi bunu konuşmak istemedi

Maltepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü mezunu Aslı Şahin, LGBTİQ+ kimliğini annesine anlatmakta biraz kapalı olduğuna değindi. Kendi kimliği ve annesiyle ilişkisi arasında kalan Şahin, 'Anneme açık değildim. Kendimi LGBTİQ+ olarak tanıdıktan sonra anneme konuyu açabilmek için onu yoklamaya başladım. Türkiye'de yaşanan trans cinayetlerinden bahsettim, konuyla ilgili fikirlerini sordum ve sonrasında da LGBTİQ+'yım demeden bana kızım dememesi gerektiğini söylemeyi de kabullendirdim. Bana 'kızım' demeyi bıraktı. Ama bunu LGBTİQ+ ile ne kadar bağdaştırıyordu çok emin değilim. Onun yanı sıra anneme cinsel kimliğim konusunda dergi ve kitaplar okutmaya çabaladım. Son olarak da o noktada kaldık. Okumak istemediğini ve bu konuları konuşmak istemediği söyledi' dedi.

Mezuniyet töreni esnasında Sosyal Hizmet Bölümü öğrenci arkadaşlarıyla platforma çıkan Aslı Şahin, elindeki LGBTİQ+ bayrağıyla heyecan içinde izleyen kalabalığa baktı, sahnede bekledi. Şahin'in öğretmenleri, bölüm başkanı ve diğer arkadaşları da oradaydı. Törenin makas atılacağı yer yaklaşıyordu.

Şahin, sahnede bölüm başkanının yanında durarak, destek gördüğü hocaları tarafından görüldü. Yeminin bitiminin ardından LGBTİQ+ bayrağını heyecan ve coşkuyla açarak, kitlenin heyecanını artırdı. Üniversitenin mezuniyet töreni videosunda ise o nlara makas atılıyor ve yok sayılıyor. Bunun üzerine Şahin, verdiği mücadelesini sadece sosyal medyada paylaşılan görüntüler ile biliniyor.

Ben buradayım

Bayrağı açmasının ardından attığı çığlığı anlatan Şahin, 'Bayrağı açtığım anda attığım çığlık ve aldığım destekle 'Ben buradayım' diyerek heyecanım arttı. Beni güçlendiren çığlıktı. Desteklemeyen iktidara, anneme, kırılan yanlarıma ve yaralarıma, nefret kusanlara bir çığlıktı. İçten içe destekleyenler de beni alkışladı. İnene kadar bayrağı tuttum. Seyircilerin alkışlarıyla çığlık attım' dedi.

Kabul görmeye ihtiyacımız yok

Şahin, LGBTİQ+'nın tıpsal alanına değindi. Çevredeki birçok kişinin cinsel kimliğin bir hastalık, sapkınlık olduğu ve tedavi edilebileceği konusundaki eleştirileri yansıyor. Bunun üzerine Şahin, 'Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dahil LGBTİQ+'yı bir hastalık olmaktan çıkardı. Hastalık ve LGTBİQ+ kavramlarının yan yana anılması, toplumsal ve kültürel bir boyuttur. Bu da bilgisizlikle ilgilidir. Elbette insanların sosyo-kültürel inanış ve kabullenişi bambaşkadır. Her insana bu yönelimi anlatırken, olduğu yerden başlamamız gerekiyor. Bu da bizim mesleğimizi icra ederken yaptığımız değerlerimiz arasındadır. Kişiler kulaktan dolma bilgiler veya çevrenin etkisiyle böyle yaklaşıyor olabilir. Ben ise bu duruma bir uzman olarak baktığımda bunu daha iyi karşılıyorum. LGBTİQ+ olmak, kadın-erkek ve heteroseksüel olmak kadar doğal bir çeşitliliktir. Bizler dezavantajlı bir grup değiliz. Bizler de varız, var olmaya devam ediyoruz. Çünkü kabullenmiyoruz. Esasında bizim kabul görülmeye de ihtiyacımız yok' dedi.

Haber Merkezi