Konuşma acıtıyor
Bahar mı geliyor ne. Cemreler düşmeye durmuş. Kimin umurunda? Yürekler üşüyor. Yürek iklimi kışı uzatıyor hanidir....
Bahar mı geliyor ne. Cemreler düşmeye durmuş. Kimin umurunda? Yürekler üşüyor. Yürek iklimi kışı uzatıyor hanidir. Yaşananlar, her gün yazılanlar ayaza kesiyor her yeri. Yeni anlatılarla titriyor gözlerde yaşlar. Her geçen gün ağırlaşıyor yük. Yüreklere çöreklenen acı gittikçe tortulaşıyor. Siyaha dönüyor yüzünü. Uzadıkça uzuyor zaman.
Kayıyor ellerimizin arasından zamanla birlikte değer verdiklerimiz. Hep bizim ve bizimle zannettiklerimizin değer yitimi. Sızlayan yüreklerle eriyor, anlamının kaybediyor önemsediklerimiz. Elden geçiriyoruz değerlerimizi. Elediklerimiz kalanların yanında dağ. Meğer ne çok 'şeylerimiz' varmış farkında değilmişiz. Fuzuli depoladığımız yüklerimiz. Hayatımızı ağırlaştıran farkında olmadıklarımız. Farkına vardık şimdi bir nebzede olsa. Şimdi ne var elde? Bakalım. Elde var sevgi, elde var merhamet elde var yardımlaşma, dayanışma, hemhal olmaya çalışma. Dualarla buluşma. Gerisi? Başka bir şey gelmiyor elden.
incindi bir kez yürek
incindi mevsim
boynu bükük çiçeklerin
boynu bükük merhametin
konuşma
konuşulacak dem değil
susmak yakışıyor
susmak mevsime
çığlık çığlığa uyanana inat
susmak
bir kulaklığın ardından
duymaya direnmek
konuşma
konuşma acıtıyor zira