Kaldırım'da çay kahve keyfi!

Bilmiyorum farkında mısınız veya dikkatinizi çekiyor mu? Son dönemde insanlar kaldırımlarda oturup çay kahve içiyorlar!

Ramazan aylarında yapılan iftarlarda görmeye alıştığımız bu 'kaldırımda yemek yeme kültürü' yavaş yavaş çay kahve içme kültürüne doğru da evrilmeye başladı. Bu 'kültür' üç beş yıl sonra yol ortasında yemek yemeye veya çay kahve içmeye dönüşür mü kestiremiyorum!

**

Geçtiğimiz yılın ortalarına doğru, medyada 'Kaldırım yönetmeliği değişiyor' başlıklı haberler çıktı.

Haberlerden aklımda kaldığına göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'kaldırım' yönetmeliğini yenilemek için çalışma yapıyormuş. Bu çalışma bitti mi yoksa hala devam ediyor mu bilemiyorum.

İnternet üstünden, ilgili haberlere ulaştım. Birlikte okuyalım:

'Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; yaya yolları ve kaldırımlar konusunda yeni bir yönetmelik taslağı hazırlıyor. Büyükşehirler başta olmak üzere özellikle kalabalık güzerghlarda yayalara yürüyecek yer kalmayan kaldırımlar ve yaya yollarıyla ilgili düzenlemeler yapılacak. Sene sonuna kadar yürürlüğe girmesi beklenen düzenleme ile büyükşehirler başta olmak üzere deta esnaf ve motokuryeler tarafından işgal edilen, lokantalardan taşan masa sandalyeler sebebiyle yayalara yürünecek alan kalmayan kaldırımlar için bir dizi yeni karar alınacak. Taslak ile yaya kaldırımlarına belli standartlar getirilecek. Yayaların asgari olarak yürüme alanları net olarak belirlenecek. Kaldırımların ve yaya yollarının binalardan veya yollardan uzaklığı yeniden tespit edilecek. Tabelaların kaldırımın neresine monte edileceği ve kaldırımlarda yeşil alan olarak ayrılacak yerlerin yeniden mesafelendirilmesi gibi başlıklarda yeni kurallar getirilecek. Taslakta, kaldırımların ve yaya yollarının özellikle yaşlılar ve engellilerin daha rahat kullanacağı şekilde projelendirilmesi gibi yeni düzenlemelere yer verileceği belirtildi.'

**

'Trafik Güvenliği' adı altında bir ders vardır: Konusu özetle şöyledir: 'Trafikte yaya, sürücü ve yolcu olarak güvenli davranışların kazanılması için ihtiyaç duyulan bilgiler'

Bizde alışkanlıktır, teorik olarak her şeyi biliriz ama iş uygulamaya geldi mi teorileri unuturuz. Hatta 'Yasalar çiğnenmek içindir' şeklinde dile getirilen bir de özlü sözümüz vardır.

Yasalar dört dörtlüktür ama bir de o sonradan gelen 'ama' bağlacı olmasa…

'Şunları şunları yapamazsınız, ama şu haller dışında!'

Bahanelerimiz çoktur:

Ramazan ayı hoşgörü ayıdır…

Esnaf pandemiden dolayı zor durumdadır…

Yasadışı bir şey yoktur işgaliye alınıyordur…

Homurdanırız, 'bu kadar da olmaz!' deriz…

Ve dışarıdan gazel okumak kolaydır…

Ama göz yumarız…

Sevgi yolu tarzı özel alanlar olur ve o bölgedeki esnafa aynı ayrıcalıkları getirirsiniz anlarım…

Ama yayaların yoğun olarak kullandığı kaldırımların masa ve sandalyelerle kapatılmasına siz ne kadar hoşgörü ile yaklaşıyorsunuz bilemiyorum!