İZ BIRAKANLAR – EMİN ÖZTÜRK
Kuşkusuz siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler T.C. Anayasasına göre tüzük ve programlarıyla eylemleri,...
Kuşkusuz siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler T.C. Anayasasına göre tüzük ve programlarıyla eylemleri, devletin bağımsızlığına ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine millet egemenliğine demokratik ve laik Cumhuriyet'i ilkelerine aykırı olamaz.
Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen Anayasamızın Türkiye Cumhuriyet'i devletinin kurucusu M. Kemal Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda millet iradesinin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu millet iradesinin hayata geçmesi için siyasi partiler yukarıda belirttiğim gibi demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin gelişmediği yeterince örgütlenmediği ortamlarda çok partili siyasi yaşamın etkinliği sağlanamaz.
Siyasi partiler tüzüklerinin ön gördüğü şekilde adaylar belirlenerek yönetime talip olurlar. İşte anayasamızın verdiği seçme ve seçilme hakkıyla uzun yıllar Ödemiş Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı, İl Genel Meclis Üyeliği, Kurultay Delegeliği, milletvekili adaylığı gibi partinin her kademesinde görev alan bu almış olduğu görevleri başarıyla yapan partinin tozunu toprağını yutmuş, partini mutfağında çalışmış efsane başkan Emin Öztürk abimizden söz etmek istiyorum.
Efsane Başkan Emin Öztürk, 1940 doğumlu, 3 çocuk babası. Kendisi ilkokul mezunu olmasına rağmen kendisini yetiştirmiş hazır cevap espri dolu bir kişiliğe sahipti.
Öztürk, Ödemiş ilçesinde uzun yıllar CHP İlçe Başkanlığı yapmış; yanındaki ilçe yöneticileri üniversite mezunu kişilerden oluşmuş onlarla çalışmış, yönetiminde görev dağılımını çok iyi belirlemiştir. Örneğin sağlıkla ile ilgili bir sorun olduğunda yönetimdeki sağlıkçı, hukukla ilgili bir sorun olduğunda hukukçu yöneticilere, esnafla, üreticiyle, emekçiyle, işçiyle, pazarcıyla olan sorunları yönetiminde bulunan sorumlu yöneticilere yaptıran Öztürk aynı zamanda partinin siyasi danışmanı gibiydi.
Bir gün özel ofisinde otururken İzmir CHP'DE il bakanlığı yapmış eski başkan geldi. 'Emin abi ben milletvekili adayı olmayı düşünüyorum ne diyorsun?' diye sordu.
Öztürk'ün dudaklarının arasından çıkan cümle herkesi şaşırttı. 'Sen iyi bir belediye başkanı olursun.' dedi. Orada bulunanlar ve eski il başkanı şaşırdı. Nitekim daha sonra il başkanı İzmir'in bir ilçesinin belediye başkanı oldu.
Öztürk, CHP sevdalısıydı. Hasta olmuştu. Helikopterle İzmir Dokuz Eylül Hastanesine yatırıldı. Birçok partili, belediye başkanları, milletvekilleri ziyaretine geliyordu. Bu ziyaretçilerin arasında İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur'da gelmişti. Öztürk, Ödemiş'teki parti binasını almak istiyordu, aklında bu düşünce vardı. Bodur, Öztürk'e 'Büyük başkan geçmiş olsun' der. Öztürk'ten 'sağol' demesi beklenirken Bodur'a 'Bodur Genel Merkezden parti binasının parasını çıkardınız mı?' Demesiyle orada bulunanlar hafif bir gülüşme sonrası Bodur, 'Emin Başkanım sen iyi olmaya bak para hazır' demesiyle muhabbet başladı.
Öztürk, iyi bir siyasetçiydi. Kimin hangi görevde başarılı olacağını çok iyi bilirdi ve aday belirlemelerde adayları kendisi yazar ve görevi adayın durumuna göre verirdi.
Ben Demokratik Sol Partiden CHP'ye geldiğimde adaylık gibi bir düşüncem yoktu. Ancak önümüzde yerel seçimler vardı. Aday olmak isteyenler müracaat ediyordu. Formlarını doldurup banka dekontunu da dosyaya koyup teslim ediyorlardı. Öztürk, başkanlık odasından çıkıp yanıma geldi. Elini omzuma koyarak 'Adnan Bey ben seni belediye başkan dayı göstermek istiyorum ne diyorsun?' dediğinde kendisine teşekkür ederek 'İl genel meclis üyesi olabilirim.' dedim. Öztürk, parti disiplinine çok önem verirdi. Milli ve dini bayramlarda bir etkinlikte partiye erkenden gelir toplantı saat 9 da ise partilileri 7 de telefonla aramaya başlardı. Partililerin telefonlarını ezbere bilirdi. Çelenk koyma törenlerine kalabalık gidilmesini isterdi.
Öztürk, siyasi yorum ve tahminleri doğru sonuç verirdi. Örneğin biz belediyeyi şu kadar farkla kazanırız, şu kadar il genel meclis üyesi çıkaracağız dokuz beldenin kaçını alacağımızı önceden söyler ve doğru çıkardı.
CHP baraj altında kalmıştı. Öztürk çok üzgündü; ama pazartesi sabahleyin aynı saatte parti binasını açmaya gelirdi. Yoldan geçen bir vatandaş 'Seçimi kaybettiniz baraj altında kaldınız, sen partiyi açıyorsun?' demesiyle hazır cevap olan Öztürk, 'Kazandığında herkes açar önemli olan seçimi kaybedince açmaktır.' der.
Parti binasında geç saatlere kadar çalışma yaptığımızda Öztürk, 'Arkadaşlar ben gidiyorum' der. Cebinden parti binasının anahtarını çıkarır ve ortaya atar 'Siz partiyi kapayın.' dediğinde herkes toplantının bittiğini anlar, toplantı son bulurdu.
İşte Öztürk böyle bir başkandı.
Aynı zamanda ailesine düşkün bir babaydı. En büyük serveti evlatlarıydı. Evlatlarını okutmuş, oğlu Engin Öztürk hakim, kızı Nevin mali müşavir, diğer kızı Nermin ise avukat olmuştu. En büyük mutluluğu buydu. Topluma iyi bireyler yetiştirmenin gururuyla yaşamış, evlatlarıyla gurur duymuştu.
Ne var ki sevgili Emin abiyi çok sevdiği torunu Deniz'in 7 yaşındayken vefat etmesi çok üzmüş, aklına geldiğinde göz yaşlarını tutamamıştı. Öztürk'ün böyle bir kişiliği vardı.
İşte hayatımızın kaçınılmaz gerçeği olan ölüm ile 28.12.2019 tarihinde Öztürk aramızdan ayrıldı. Ödemiş Kaymakçı Mahallesi'ndeki aile kabristanlığında torunu Deniz ile yan yana yatmaktadır.
Rahat uyu sevgili Öztürk…