İyi dindar, dürüst hakim
Patagonya devletinde konuşan ağzının payını alıyor… Fakir de olsan zengin de olsan ‘Konuşma’ diyorlar… Konuşursan katlanırsın...
Patagonya devletinde konuşan ağzının payını alıyor… Fakir de olsan zengin de olsan 'Konuşma' diyorlar… Konuşursan katlanırsın mesajı veriyorlar… Elbet had bildirenlere de bir gün haddini bildirenler çıkar o Patagonya ülkesinde…
**
Eski Sovyet Cumhuriyetleri döneminde Rusya'nın başkentinde bulunan Kızıl Meydan'da görkemli 1 Mayıs törenleri yapılıyormuş. Çelik disiplinli askerler, uzun namlulu silahlar falan…
O ara törenleri izleyenlerden biri askerlerin arasına dalmış ve Sovyet Cumhuriyeti ve kurucuları hakkında atıp tutuyormuş. Lenin'e, Stalin'e ve Komünizme verip veriştiriyormuş…
Fıkra bu ya o görkemli elbiseler içinde tören yürüyüşü yapan askerler dahil kimseden de 'Hişt hemşerim, sen ne yapıyorsun?' şeklinde bir tepki gelmiyormuş…
Derken, izleyicilerden biri o bağırıp çağıran ve protesto eden vatandaşın yanına kadar gidip, 'Biliyor musun? Şu yaklaşan mangada sıkı bir komünist var; o asker bu söylediklerini duyarsa seni iyi bir dayaktan geçirir' demiş.
**
Artık fıkradan neyi çıkarırsanız…
Bugün, havadan sudan ıslık çalarak ilerleyelim…
Yeni okudum. 16'ıncı yüzyılda Almanya'nın Frankfurt şehrinde yaşandığı iddia edilmiş.
Bir tüccar bir çanta içinde 800 Lonca kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da tesadüfen bu tüccarın çantasını bulur. İyi bir dindar olan marangoz çanta bulduğunu kimseye söylemez ve bu kadar çok para kaybının fark edileceğini ve sahibinin bu parayı arayacağını düşünür.
Marangozun katıldığı bir ayin öncesinde rahip, Frankfurt'a giren bir tüccarın içinde 800 Lonca bulunan bir çanta kaybettiğini ve bulanın 100 Lonca ile ödüllendirileceğini duyurur.
Duyuru üzerine rahatlayan marangoz gidip parayı getirir ve rahibe teslim eder.
Tüccar da gelir ve çantayı alır. Ancak marangoza, vadetmiş olduğu 100 Loncayı ödemeyi reddeder. Marangoza 5 Lonca uzatır. Rahip de tüccara sözünü tutmasını söyler. Açgözlü tüccar, vadettiği 100 Loncayı vermemek için çantasında 800 değil 900 Lonca olduğunu, marangozun çantadan para çaldığını iddia eder. Rahip, marangozun dürüst bir adam olduğunu, asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. Tartışma kızışır. Rahip, tüccarı ve marangozu Frankfurt mahkemesine götürür.
Hakim dava sürecini başlatır. Tüccara, İncil'e elini koyarak '900 Lonca kaybettiğine dair' yemin etmesini söyler. Tüccar hiç tereddüt etmeden elini İncil'e koyar ve yemin eder. Yargıç, marangoza da '800 Lonca bulduğuna dair' yemin etmesini söyler. Marangoz da elini İncil'e basarak yemin eder.
Herkes merakla hakimin kararını beklemektedir.
Hakim her şeyin gün gibi açık olduğunu belirterek şunları söyleri: 'Marangoz 800 Lonca buldu ama tüccar 900 Lonca kaybetmiş. Yani marangozun bulduğu çanta bu çanta değil. Dolayısıyla marangozun bulduğu bu para, sahibi çıkmadığına göre marangoza aittir. Bu durumda tüccar kaybettiği 900 Loncasını aramaya devam edebilir!'
**
İyi insanlarla karşılaşmanız ve doğru düzgün işleyen bir hukuk sistemi ile yaşamanız dileğiyle…