İşte şimdi yandı Birgi!

1990'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirip, 91 Şubat ayında Kırıkkale'ye tayinim...

1990'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirip, 91 Şubat ayında Kırıkkale'ye tayinim çıktı.

Güneydoğu'da oldukça karışık olayların meydana geldiği yıllardı. Köy basmaları ve araç durdurup yakma eylemlerinin yoğun olduğu yıllardan bahsediyorum. Ve bu nedenle kimseler, oralara gidip öğretmenlik yapmak istemiyordu.

Atama kararnamemde Kırıkkale adını gördüğümde sevinmiştim. Kırıkkale, Ankara'nın doğusunda yer alan eski ilçesiydi… Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesi. İnternet ve cep telefonunun henüz kullanılmadığı yıllar. Hemen eve gidip Atlas'tan yeri buldum. Kızılırmak ırmağını besleyen küçük bir derenin yanında görünüyordu. Hem adı da Sulakyurt olunca, oh dedim, 'Ben burada zorunlu hizmetimi tamamlar, Ödemiş'e dönerim…'

Şubat ayı idi. O yıl normalin üstünde kar yağışı yaşanmış, ikinci dönemin açılışı bir hafta ertelenmişti. Kırıkkale'den Yozgat'a giden karayolunda ilerlerken 10 kilometre sonra Balışeyh ilçesinin içinden kuzeye sapan bir yol. Saatte bir kalkan belediye minibüsü ile giderken yolcu indirmek için Kulaksız köyünde durduk. Hemen 5-6 çocuk koşarak minibüsün yanına yaklaştı. Minibüsün camlarını elimle sildim. Dışarısı bembeyaz ve buz gibi soğuk vardı. Çocukların ayaklarında çorap yoktu. Zülfü Livaneli'nin 'Yer Demir Gök Bakır' filmi aklıma geldi…

**

Bizim eski Çaylı beldesi kadar bir yer idi. Kışın kar ve çamur, yazın da toz. Her öğlen pideye talim ederdik. Acı tatlı 3,5 yılım geçti Sulakyurt'ta.

Kapadokya bölgesine de o yıllarda 3-5 kez gezmeye gittik. İç Anadolu'yu ilk kez Kırıkkale'de görev yaptığım yıllarda dolaşma olanağı bulmuştum. Kırşehir, Hacıbektaş, Nevşehir, Konya, Aksaray ve çevresi. Oralara ilk kez gittiğimde de Faruk Nafiz Çamlıbel'in Han Duvarları şiiri gözümün önüne gelmiştir.

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı / Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar / Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar… / Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya / Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya /

Bir keresinde okul olarak Ihlara Vadisi'ne gezi düzenlemiştik. Eğlenceli bir gezi olmuştu ama ben Ihlara Vadiyi deyince eski kovboy filmlerindeki vadilerden birini bekliyorum tabii… Git git bozkır. Kendi kendime soruyorum 'Nerde bu vadi?' diye. Bir süre sonra geldik dediler ama ortada ne vadi vardı ne de yemyeşil bir iklim!

Meğer vadi denilen yer kanyon imiş… Yani bir akarsu yolunun tarihi zaman içinde oluşturduğu çökelti… Melendiz Çayı içinde kalan 18 kilometre uzunluğunda bir yatak. Ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde.

'Hay!' dedim 'Sizin vadi dediğiniz yer burası mı!'

Büyük hayal kırıklığı yaşamıştım.

Benim bildiğim vadi, Küçükmenderes nehrinin oluşturduğu, yaklaşık 100 kilometrelik, bir sezonda üç ürün alınabilen yemyeşil bir alandır.

**

Geçtiğimiz hafta okumuş veya duymuşsunuzdur. Başta geçtiğimiz hafta hayata gözlerini yuman Emin Başaranbilek olmak üzere çok sayıda gönüllünün uğraşları ile fark edilen önemli bir kültür mirasımız olan Birgi, dünyanın en iyi 32 turizm köyünden birisi ilan edildi.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından belirlenen UNWTO 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde Türkiye'den sadece Ödemiş'in tarih ve kültür mirası Birgi'nin yer alması elbette hepimizde heyecan yarattı. Ama bu haberi Emin Başaranbilek'in duymaması da ayrı bir hüzün oluşturdu. Birgi, ÇEKÜL'ün '7 Bölge 7 Kent' projesi içinde kendini koruyabilen en eski yerleşim alanlarından biri idi.

Emin Başaranbilek'in cümleleri ile 'Birgi, Lidyalılardan kalma bir kent. Lidyalıları, Persler, Bergama Krallığı, Roma-Bizans İmparatorluğu, Aydınoğulları Beyliği ve nihayet Osmanlılar izlemiş. Kültürel sürekliliğini örselenmeden bugüne kadar sürdürmüş ender yerleşmelerden biridir.'

Öncesi de vardı ama yanılmıyorsam 96-97 yılından bu yana bölgede yapılan çalışmalar sonrasında geçmişi 3 bin yıla dayanan tarihi başkent Birgi, nihayet dünya listelerine de girmeye başlamıştı. Bu haberin, Unesco Kalıcı Dünya Mirası listesi için yapılan çalışmalar içinde gelmesi de biraz sürpriz oldu.

**

Birgi'de bugünlere kolay gelinmedi. Restorasyon çalışmalarının yanında 25 yıla yakın bir tartışmadır süregeliyor.

Başlıkta 'İşte şimdi yandı Birgi!' dedim ya… Benim Ihlara'da yaşadığım şaşkınlığı, buraya gelen kimse yaşamamalı… Yapılacak çok iş var çünkü…

Bakmadan Geçme