Güncelleme şart

Yazın yağmur yağdığında veya kışın güneş çıktığında “Bu da ne!” dersiniz ister istemez… Yazın güneş, kışın...

Yazın yağmur yağdığında veya kışın güneş çıktığında 'Bu da ne!' dersiniz ister istemez… Yazın güneş, kışın yağmur doğanın normal gidişatından sayılır. Kimse kışın yağmur yağdı diye şaşırmaz veya yazın güneş çıktı diye…

Yol, su, elektrik devletin asli görevlerindendir. Bir ülkenin vatandaşları, onları yönetmesi için seçilen insanların yönettiği devlete vergi öderler. Bu vergi, 'siz bu işlerle uğraşın' diyedir. Bu işlerden kastım da emniyet, eğitim ve sağlık gibi sektörlerde yapılanlardır.

Şimdi biz vatandaşlar da bazı aksaklıkları görüp dile getirdiğimizde kimi vatandaşlar, 'Yapılanları görmüyorsunuz, işiniz gücünüz eleştirmek!' derler.

Bu, bardağın dolu tarafı ile boş tarafını görmek olayı değildir.

Bir öğretmene çocuklara okuma yazma öğretti diye alkış tutulmaz. Bu, zaten onun görevidir.

Bir doktora ameliyat yaptı diye alkış tutulmaz. Bu, zaten onun görevidir.

Bir polise suçluyu yakaladı diye alkış tutulmaz. Bu, zaten onun görevidir.

Bir belediyeye park yaptı diye alkış tutulmaz. Bu, zaten onun görevidir.

Bir yerde bir tesis yapılıyorsa vatandaş, varsa gecikmeyi ve yanlış giden işleri sorgular. Bu, onun doğal hakkıdır.

Şimdi bu tespiti yaptıktan sonra 'Ne güzel yol yapıyorlar yahu!' demeyip 'Neden bir o yana bir bu yana geçiyorlar?' diye sormak, benim doğal hakkımdır. 'Neden yolu sürekli yükseltiyorlar?' diye sormak, benim doğal hakkımdır. 'Neden bu kadar gecikiyor?' diye sormak, benim doğal hakkımdır. 'Neden yaparlarken vatandaşa sormuyorlar?' diye sormak, benim doğal hakkımdır. 'Neden kalitesiz iş yapılıyor?' diye sormak, benim doğal hakkımdır… Parkın kaldırımları yüksek yapıldığında 'Araçlarımızın kapılarını açamıyoruz, park ederken tamponları sürtüyor!' diye şikayet etmek, benim doğal hakkımdır.

Geçtiğimiz günlerde yediğim bir trafik cezasını sizinle paylaşmıştım. Açıkça 'Bu bir tuzaktır' demiştim. Benim cezadan üç beş gün sonra da Ödemiş-Kaymakçı arasında bir tuzağa denk geldim ki geleni durduruyorlardı… Yol zaten 'Bir sağa geç, bir sola geç…' Doğal olarak sürücüler, biraz düzgün yol bulunca dokunuyor gaz pedalına… Ben, ters yönde idim…

'Vay efendim, 50 km hız sınırını ihlal ettin!' Konuyla ilgili Kaymakçı'nın Ödemiş girişinden bir fotoğraf paylaşıyorum. 30 km hız sınırı var. İddia ediyorum o yoldan 100 araç geçsin biri bile 30 km ile devam etmez…

Yollar genişledi. Araçların teknolojisi arttı. Kilometre göstergesi 240'larda. Fren sistemleri, artık basınca yerinde durduruyor. Geniş geniş yollar yapılıyor ama 50 ve 70 hız sınırından öte ilerleyemiyoruz.

Şimdi siz söyleyin, güncelleme yapmak gerekmiyor mu!

Bakmadan Geçme